

Bir tür yeme bozukluğu olan anoreksiya hastalığı, psikiyatrik hastalıklar arasında yer alan bir tanı grubu olarak nitelendiriliyor. Tamamen ruhsal kaynaklı olan bu hastalık, genç kızlarda daha sık görülüyor. Anoreksiya hastalığının en riskli olduğu yaş 14-15 yaşları olarak değerlendirilebiliyor. Peki, çoğu ebeveyn tarafından merak edilen anoreksiya hastalığının tedavisi var mı?
Anoreksiya hastalığının nedeni, uzmanlar tarafından tam olarak saptanamamıştır. Oldukça karmaşık bir rahatsızlık olan anoreksiya; sosyal etkenlere, aile yapısına, geçmişe ya da kişilik özelliklerine göre bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Daha çok ailede yeme bozukluğu olanlar, jimnastik, bale ve mankenlik gibi sürekli vücudu kontrol altında tutmayı gerektiren iş ya da spor yapanlar, stresle dolu bir yaşam içinde olanlar anoreksiya hastalığına daha sık yakalanabiliyorlar. Bu hastalığın birçok belirtisi bulunuyor. Bunlar; Anormal derecede zayıflık, kilo almaktan korkma, standart kiloda kalmayı reddetme, diyet, kilo ve yemek saplantısı, yiyecek miktarlarında sınırlama, çatışmaların üstesinden gelmede zorlanma, kontrollü olma ihtiyacı ve dikkat çekme gereksinimi gibi bazı ruhsal ve fiziksel belirtilerdir.
Yeme bozukluğu şüphesi ile hastaya yaklaşan uzman doktor, kilo ve boyu yaş ile kıyaslayabilir. Yeterli seviyede beslenmemenin neden olduğu belirtileri anlamak için ciğer, kalp, tansiyon, saç ve deri kontrolleri yapılıyor. Bazı kan testleri de istendikten sonra röntgen çekilmesi de talep edilebiliyor. Bunlara ek olarak, yeme bozukluğuna neden olabilecek zihinsel rahatsızlıkları da anlamak için bazı temel sorular da soruluyor.
Uzun ve zorlu bir sürece dayanan anoreksiya tedavisi, genelde psikiyatri doktorları tarafından yapılıyor. Önemli olan husus anoreksiya hastalarının büyük bölümünün depresyon altında olduğudur. Bu nedenle temel psikiyatri tedavileri uygulanıyor. Bu konuda antidepresan ilaçlar oldukça yarar sağlıyor. Anoreksiya hastalığının tedavisinde psikiyatri dalı tek başına yeterli değildir. Kadın doğum, dahiliye ve diğer tıbbi dallar ile işbirliği yapılması uygun görülebiliyor.
Paylaş