

Kadınlarda bu rahatsızlığın görülme oranı daha yüksektir. Kontrolsüz rejim ve diyetler sonucunda özellikle genç kadınlarda çok az uyuma ve yemek yememe ile kendini göstermektedir. Anoreksiyanın kaynağı yalnızca kilo ile ilgili takıntılar değildir. Bu tür sorunları olmayan kişilerde de hayatın problemli olduğu dönemlerde yoğun psikolojik baskı hissedilmesi halinde yeme bozukluğu ortaya çıkabilmektedir. Anoreksiyanın ortaya çıkmasında biyolojik ve psikolojik faktörler kadar çevresel faktörler de etkilidir.
Anoreksiya genç kadınlarda daha sık görülen bir tür yeme bozukluğudur. Ailesiyle, okul ya da iş çevresiyle sorun yaşayan kişiler ile duygusal çöküntü halinde olanlar da yeme bozukluğu sorunu yaşama potansiyeli taşımaktadır. Bazı durumlarda geçici olarak yeme bozukluğu ortaya çıkabilir ve bu sorunun arkasında yatan sebep ortadan kaldırıldığında hastalığın belirtileri de kendiliğinden yok olabilir. Yapı olarak mükemmeliyetçi ve duyarlı olan kişilerin de yeme bozuklukları konusunda dikkatli davranmasında yarar vardır.
Anoreksiya hastalığına yakalanmış kişilerde yemek yeme konusunda isteksizlik söz konusudur. Bu durum bireyin sağlığını tehdit edecek bir noktaya vardığından önlem alınmasında ve hastalığın tedavisi için gerekli adımların vakit kaybedilmeden atılmasında yarar vardır. Bu kişilere zorla yemek verildiğinde ise kusma refleksi gelişmektedir. Bu durumun sonucu olarak hastaların hızla kilo kaybettiği ve çeşitli sağlık sorunları yaşamaya başladığı gözlemlenmektedir. Hastalığın ileri evresinde bulunan kişilerin, kalıcı fizyolojik sorunlar meydana gelmemesi için, mutlaka yardım alması gereklidir. Tedavinin planlanmasında, soruna neden olan faktörlere karşı tepkilerin kontrol altına alınmasına yönelik önlemler de dikkate alınmalıdır. e-psikiyatri.com adresinden anoreksiyanın teşhis ve tedavisi ile ilgili daha detaylı bilgi edinebilirsiniz.
Paylaş