AĞRILARI AKILLA DİNDİR
GEO dergisi
Bilgisayar destekli teknolojiler sinir sistemlerini, hatta beyin dalgalarını denetim altına alabiliyor. Nasıl mı?
Bilgisayar destekli teknolojiler hastalara bedenlerini daha iyi tanıma fırsatı sunuyor. Biyolojik geribildirim yöntemiyle kişiler tansiyonlarını bilinçli düşürebiliyor, sinir sistemlerini, hatta beyin dalgalarını denetim altına alabiliyor. Bu yolla migrenden sırt ağrısına sayısız hastalığı iyileştirmek mümkün. Üstelik yöntem, meditasyonun sonuç vermediği kişilerde de işe yarıyor.
Psikoterapist Barbara Timmer, "şimdi de stres profilinizi çıkaracağız" diyor. Altı hasta ve ben, yarım daire şeklinde dizilmiş masaların başında oturuyoruz. Her birimiz ince siyah kablolarla bir bilgisayara bağlıyız. Yorgun görünümlü kadın öğretmen dimdik duruyor. Solda, dört sıra ötede oturan memur kılıklı şişmanca bey döner koltuğa bir çuval gibi yayılmış.
Herkesin yüzü biraz solgun. En kişisel fizyolojik süreçlerini sergilemeyi, onların sensörler ve bilgisayar yazılımlarıyla izlenmesini kim ister ki? Burada, Bavyera'daki psikosomatik hastalıklar kliniği Roseneck'e bağlı, dünyanın en büyük biofeedback merkezlerinden birinde, olağan bir durum bu. Terapistler eski bir sağlıklı yaşam formülünü hayata geçirmek için teknolojiden yararlanıyor: Kendini tanıyan ve günlük hayatta bilinçli davranan kişi sağlığına kavuşur ve zinde kalır.
Şekilden şekle girerek yoga ya da meditasyon yapanlar da aynı prensibi uyguluyor. Biofeedback terapistlerinin farkı ise belirli bir amaca odaklanarak çalışıyor olmaları. Hastaların vücutlarının çeşitli yerlerine nabzı, tansiyonu, vücut sıcaklığını, kasların elektriksel aktivitesini ve tenin iletkenliğini ölçen sensörler yerleştiriliyor. Bilgisayarlar ölçüm verilerini değerlendirip resim, grafik ya da melodi olarak gösteriyor. Amaç, hastanın bu geribildirimler (feedback) yoluyla kendilerini daha iyi "yönetmesi". ABD'de biofeedback yöntemi onlarca yıldır yaygın olarak uygulanıyor.
Paylaş