ANNE ADAYLARININ KABUSU
Habertürk
İleri yaşta bebek sahibi olmak işteyenler çiftler, bu haber sizin içni. Mutlaka okuyun.
Plasentanın anormal gelişimi sonucunda rahmin içerisinde üzüm tanesi biçimden bol miktarda oluşumun meydana gelmesine - halk arasında üzüm gebeliği – mol gebelik denir.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Senai Aksoy halk arasında üzüm gebelik olarak bilinen "Mol gebelik" hakkında bilgi veriyor!
Mol gebeliğin görülme oranı 1000’de bir olmakla birlikte daha mol gebelik geçirmiş olan kadınlarda görülme riski 10 kat artar. Bir başka deyişle daha önce mol gebelik geçirilmiş ise görülme oranı
100’de 1’e yükselir.
MOL GEBELİK EN ÇOK KİMLERDE GÖRÜLÜR?
• İleri yaşlardaki anne adaylarında,
• Sosyoekonomik seviyesi düşük hamilelerde,
• Kötü beslenen kadınlarda daha sık görülür.
Mol gebeliğin iki türü vardır:
1) Komplet (tam) Mol: Bu durumda hamilelik sadece plasental dokulardan oluşur. Rahimde bebeğe ait hiçbir doku bulunmaz. Mol gebeliğin daha sık görülen türüdür ve belirtiler hamileliğin ilk dönemlerinde görülür.
2) Parsiyel (kısmi) Mol: Anne adayında anormal plasental gelişimle birlikte bebeğe ait dokularda da saptanır. Parsiyel mol gebelikte normal bir yumurta hücresi iki spermle döllenir. Anne karnında gelişmiş olsa da, bebeğin genetik fazla kromozomu olması nedeniyle yaşama şansı yoktur.
MOL GEBELİĞİN BELİRTİLERİ
Tüm sıradan gebelik belirtileri görülebilir.
Adet gecikmesi ‘hamilelik testi pozitif çıkar).
Hamileliğin ilk dönemlerinde kanama.
BhCG miktarı normalin çok üstünde olduğundan şiddetli bulantı ve kusma. Ender durumlarda
hamileliğin ilk dönemlerinde preeklampsi, hipertiroidi, aşırı tüylenme gibi.
Üzüm tanesine benzer parçaların düşürülmesi.
BhCG yüksekliği nedeniyle bazı hastalarda her iki yumurtalıkta kist oluşumu.
MOL GEBELİKTE TEŞHİS
Mol gebeliğin teşhisi için ultrasondan faydalanılır. Yapılan ultrasonda veziküller yan yana dizilerek uterus içinde ‘üzüm salkımı’ görüntüsü meydana getirir. Genellikle uterus hamilelik haftasına göre olması gerektiğinden daha büyüktür. Ultrasonun yanı sıra HCG değerlerinin 100.000 üzerinde olması da teşhisi kolaylaştırır.
MOL GEBELİKTE TEDAVİ
Tedavi başlamadan önce çeşitli kan testleri yapılır. Bunun amacı rahatsızlığın diğer organlara yayılıp yayılmadığını tespit etmek. Ayrıca akciğer filmi çekilir. Testlerin ardından tedavi genel anestezi altında rahim içerisinin boşaltılması (kürtaj) ile uygulanır.
TEDAVİ SONRASINDA NELERE DİKKAT EDİLMELİ
Mol gebelik tekrarlama riski olan bir rahatsızlık olduğundan mutlaka takip edilmesi gerekir. Hastanın 1 yıl hamile kalmaması istenir. Oluşabilecek bir hamileliğin HCG oranının yükselmesine neden olacağından ve takip zorlayacağından hastaya doğum kontrol hapı kullanması önerilir. BhCG seviyesi normale dönene kadar haftalık kan tahlilleri yapılır. BhCG değeri üç hafta ardı ardına sıfır oluna kadar takip devam eder.
Haftalık takiplerin ardından aylık takiplere geçilir. Hastanın 1 yıllık takipten sonra tüm değerleri normal ise yeniden hamile kalmasına izin verilir. BhCG seviyesi düşmezse Gestasyonel Trofoblastik Neoplazi tehlikesi ortaya çıkar Mol gebelik bazı durumlarda Gestasyonel Trofoblastik Neoplazi (GTN) hastalığına dönüşebilir.
Hastanın takipleri sonucunda kan bhCG düzeyleri düşmez veya aynı kalırsa ya da bir süre düştükten sonra yeniden artmaya başlarsa GTN şüphesi doğar. GTN vücudun başka yerlerine de yayılabilen veya rahim içerisinde tekrarlayabilen bir hastalıktır.
GTN, % 50 vakada mol gebelik, % 25 vakada düşük ve % 25 vakada da normal gebeliğin ardından ortaya çıkar. Hastalık kemotarapiye çok iyi yanıt verir. Ancak bazı vakalarda daha farklı tedavileri de gerektirir.
Paylaş