Az ve kalitesiz uyku vücudu nasıl etkiler?
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nden Fatma Duygu Kaya Yertutanol uyku hakkında merak edilenleri anlattı…
İşte Fatma Duygu Kaya Yertutanol’un açıklamaları:
Uyku sağlığı, hem zihinsel hem de bedensel sağlık için kritik bir noktada durmaktadır. Uyku düzeninin ya da kalitesinin bozulmasının zihinsel işlevleri (dikkat, bellek, duygular, davranışlar) olumsuz etkilediğini biliyoruz. Örneğin bir gece bile yeterli/kaliteli uyku uyamadığımızda daha sinirli, daha dikkatsiz oluruz.
Peki, yetersiz/kalitesiz uyku beden sağlığımızı nasıl etkiler?
Uykuda (daha çok derin uykuda) hücresel tamirler ve büyüme gerçekleşmekte, dolayısıyla bedensel bir yenilenme olmaktadır. Yetersiz/kalitesiz bir uyku bu süreci sekteye uğratarak bazı çok önemli hastalıklara davetiye çıkarmaktadır.
Şeker Hastalığı (Diyabet)
Kan şekerinin normal değerlerin üstünde seyretmesi dokuların zarar görmesine neden olmaktadır. Vücudumuzda yüksek kan şekerini düşürmekten sorumlu hormon insülindir. Yetersiz/kalitesiz uyku, yemeklerden sonra daha az insülin salınmasına neden olmakta böylece kan şekerinin yeterince düşmemesine yol açmaktadır. Yine yetersiz/kalitesiz uykuya bağlı olarak vücudumuzda stresle yükselen hormonlar artmakta ve kan şekerinin yeterince düşmesi engellenmektedir(1). Böylece şeker hastalığı riski artmaktadır.
Diğer yandan yetersiz/kalitesiz uyku özellikle karbonhidrat tüketimi isteğini artıracak şekilde iştahı açmakta, yorgunluğa bağlı olarak azalan aktivite de yine uzun vadede kilo alımını tetikleyerek şeker hastalığı riskini artırmaktadır (1). Çünkü fazla kilo, şeker hastalığı için risk faktörüdür.
Bütün bu nedenlerle 6 saatin altında uyumak şeker hastalığı için risk oluşturmaktadır. Ancak benzer şekilde 9 saatten uzun uyumak da riski artırdığı için, ideal olanın 7-9 saat arası kaliteli bir uyku olduğunu söyleyebiliriz.
Aşırı Kilo (Obezite)
Bilindiği gibi hareketli bir yaşam ve kaliteli ve yeterli beslenme obeziteden koruyan önemli etkenlerdir. Yetersiz/kalitesiz uyku iştahı açtığı için ve kişinin gün içinde yorgun hissetmesine bağlı olarak hareket düzeyini azalttığı için uzun vadede obeziteye katkıda bulunmaktadır (2).
Bağışıklık Sisteminde Zayıflama
Bedenimiz dışarıdan gelen hastalık etkenleri ile bağışıklık sistemi aracılığıyla savaşır. Bu sistemin sağlıklı biçimde görevini yapması için gerekli etkenlerden birisi de sağlıklı bir uykudur. Sinir sistemi ile bağışıklık sistemi yakın ilişki içerisinde görev yapar ve birbirinden etkilenir. Uyku sırasında vücudumuzda hastalık yapıcı etkenlerin yok edildiği bir süreç gerçekleşir. Burada T-hücresi olarak bilinen bir türlü savaşçı hücre, virüsle hastalanmış hücreleri ve kanserleşmiş hücreleri yok etmek üzere onlara yapışır (3). Bu yapışmanın etkili şekilde olması için stres hormonu olarak bilinen bazı hormonların düşük seviyelerde olması gereklidir. Uykuda bu hormonlar düşük seyrettiği için zararlı hücrelerin yok edilmesi kolaylaşır. Yine uyku sırasında vücudumuzda, sitokin olarak bilinen bir grup protein üretilir. Bu proteinlerin bir kısmı yine hastalık yapıcı etkenlerle mücadelede rol alır. Bütün bu nedenlerle yeterli uyku, iyi bir bağışıklık sistemi için ve dolayısıyla enfeksiyon hastalıkları ve kanserden korunmak için kritiktir.
Kalp-damar hastalıkları
Yeni yapılan bir araştırmaya göre uyku süresinin kalp krizi geçirme riski ile yakın bağlantısı olduğu saptanmıştır (4). Bu araştırmaya göre gece 6 saatten az uyuyan kişilerin 6-9 saat uyuyan kişilere göre ilk kez kalp krizi geçirme riskleri %20 daha fazladır. Aynı şekilde 9 saatten fazla uyuyan kişilerde bu risk %34 daha fazladır. Diğer yandan kalp krizi geçirme riski genetik olarak yüksek olan kişilerin gece uykularını 6-9 saat arasında tutmaları kalp krizi riskini %18 oranında azaltmaktadır. Dolayısıyla kalp krizinden korunmak için sigara içmemek, düzenli egzersiz yapmak ve sağlıklı beslenmek kadar yeterli süre (6-9 saat arası) uyumak da önemlidir.
Uyku süresinin yanı sıra kaliteli uyku da kalp-damar hastalıklarından korunmak için gereklidir. Uyku apnesi gibi uyku kalitesinin bozulduğu hastalıklar kalp-damar hastalıklarının riskini fazlasıyla artırmaktadır.
Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon)
Normal bir uyku sırasında kan basıncı %10 civarında azalmaktadır. Bu durumun tansiyon yüksekliğine bağlı gerçekleşebilecek olumsuz sonuçlardan koruduğu bilinmektedir. Diğer yandan özellikle orta yaşlı kişilerde olmak üzere, uyku süresindeki her 1 saatlik kısalmanın tansiyon yükselmesi riskini %37 oranında artırdığı gösterilmiştir (5). Benzer şekilde uyku süresi 9 saat veya daha fazla olduğunda, normalde gece görülen kan basıncı azalmasının gerçekleşmediği belirtilmiştir (5). Dolayısıyla uyku süresi ile hipertansiyon arasında yakın bir ilişki vardır. Kısa ya da uzun süreli uyku, hipertansiyon riskini artırmaktadır.
Yine kalitesiz uykuya neden olan uyku apnesi gibi hastalıklar yüksek tansiyona, inme riskinin artmasına ve ritim bozukluklarına neden olmaktadır.
Sonuç
Kilo alımı, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları ve bağışıklık sisteminin bozulması birbiri ile ilişkili ve birbirini tetikleyen durumlardır. Uyku süresinin normalden kısa ya da uzun olmasının yanı sıra uyku apnesi gibi uyku kalitesinin bozulduğu durumlar, birçok ciddi hastalığın gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Bu nedenle, bedensel sağlık için yeterli ve kaliteli bir uyku şarttır.
1. https://www.sleepfoundation.org/articles/link-between-lack-sleep-and-type-2-diabetes
2. Beccuti, G., & Pannain, S. (2011). Sleep and obesity. Current opinion in clinical nutrition and metabolic care, 14(4), 402–412. doi:10.1097/MCO.0b013e3283479109
3. Dimitrov, Stoyan et al "Gαs-coupled receptor signaling and sleep regulate integrin activation of human antigen-specific T cells." Journal of Experimental Medicine 216.3 (2019): 517-526.
4. Daghlas, I., Dashti, H. S., Lane, J., Aragam, K. G., Rutter, M. K., Saxena, R., & Vetter, C. (2019). Sleep Duration and Myocardial Infarction. Journal of the American College of Cardiology, 74(10), 1304-1314.
5. Calhoun, D. A., & Harding, S. M. (2010). Sleep and hypertension. Chest, 138(2), 434-443.
Paylaş