BAŞKASINI FEDA EDİYORLAR
Yeni Şafak
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Modernleşmenin getirdiği en önemli sorun, empatinin azalması. Böyle olunca mutsuzluklar arttı" dedi.
Türkiye'de Nöropsikiyatri alanında yaptığı çalışmalarla tanınan NPİstanbul Nöropsikiyatri Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, modernleşmenin psikoloji üzerindeki etkilerini anlattı:
Geçmiş zamanla karşılaştırdığımızda şimdi insanların psikolojik durumunun değiştiğini belirten Tarhan, "Bu zamanın 50-100 seneye göre bir özelliği var. Bu zamanda iki önemli özellik ortaya çıktı. Elektriğin ortaya çıkmasıyla geceler, gündüz gibi oldu... Bu, insanlar üzerinde bir sosyal hareketlilik durumu ortaya çıkardı. Bir diğer özellik de internet gibi iletişim yoğunlaştı. Bütün bunlar insanlarda yeni sorunlar çıkardı. Yeni sorunlara da eski cevaplar yetmez oldu" dedi.
TEKNOLOJİ SORUN GETİRDİ
Teknolojinin sorunları da beraserinde getirdiğini belirten Prof. Dr. Tarhan, "Modernleşmenin getirdiği önemli sorunlar var. Mesela egoizm arttı. İnsanlar, zevke ve rahata daha bir düşkün oldu. Bu durum ise her şeyi etkilemeye başladı. Boşanmalar arttı; sosyal bağlar yıprandı... Bir süre sonra da mutsuzluklar arttı. Benmerkezcilik ortaya çıktı; empati azaldı" diye konuştu.
Peki teknoloijnin zararlarından korunmak mümkün mü. Nevzat Tarhan şöyl diyor, "Teknoloji tarafsızdır. Hangi amaçla kullanılırsa ona hizmet eder. Artık egolar kutsallaştı. İnsan kendi için ve toplum için çile çekmeyi, ahlakî yargılamada yöntem olarak kullanıyordu. Özellikle Sigmund Freud'un hastalıklarda getirdiği tanımlamayı bütün topluma uyguladığı zaman sorun çıktı. Freud, duygularını bastıran kişilere, 'Özgür ol, zincirleri kır, duvarları yık, yaşa' diyerek terapide böyle bir yöntem yürüttü. Ama bunu modernizm aldı sanki yaşam biçimi olarak sundu. Böyle olunca insan bencilleşti. Teknoloji insanın mutluluğuna hizmet ederken insan kendisine mutlu oldu. Artık insan otobüse bindiği zaman tek yolcu gibi davranıyor."
SOSYAL DUYGULAR AZALTILDI
Sosyal duyguların giderek zayıgladığını belirten Tarhan sözlerine şöyle devam ediyor, "Nietzsche'ye göre, toplum kendi çıkarları peşinden koşan bireylerden oluşur. Nietzsche'ye göre; insanın kendi çıkarının peşinde koşması; güçlü olanın zayıf olanı yok etmesi hakkıdır... Bu tarz düşünceyle toplumsal ilişkiler de zarar gördü. İnsanlar, çıkarı, yaşam amacı olarak gördü. Sosyal duygular zayıfladı. Egonun kutsallaştığı bir ortamda, kişi başkalarını kendi egosuna feda edebiliyor. Soğuk savaşta sosyal idealler vardı, herkes kendi doğruları için fedakârlık yapıyordu, çile çekiyordu... Ama soğuk savaş bitince dünya tek kutuplu yani kapitalist sistemin ahlakını da tek doğru olarak görmeye başladı. Kapitalist sistemin ahlakında da benmerkezcilik vardır. Zevk peşinde koşmak, barışçı olmayan bir rekabet vardır."
Peki Türkiye'de milliyetçilik nasıl etkili olabiliyor? Tarhan şunları söyledi, "Bir kere ırk insanı insan yapan özellik değildir. İnsanı insan yapan özellik, insanî değerlerdir. Sözünde durmak ve dürüst olmak gibi...Biz bu hastanede 'Beni Türk hekimlerine teslim ediniz' sözünü kullanmadık. Buraya, yabancı hekimler geliyor. 'Biz güvenilir değil miyiz' gibi bir durum oluşuyor. Halbuki, o söz Türk hekimlerine moral vermek ve motive etmek için söylenmiş."
Paylaş