BEYİN İÇİN CHECK-UP
Bilgisayarlı EEG cihazlarıyla beynin sağlıklı çalışıp çalışmadığı kontrol edilebiliyor, hafıza ve dikkat ölçmeye yarayan testlerle fonksiyon bozuklukları ortaya çıkarılıyor.
Beyne yapılan işlevsel check-up'la, beynin sağlıklı çalışıp çalışmadığı kontrol edilebiliyor. Beyin check-up'ında, bilgisayarlı EEG (CEEG) cihazıyla beyin fonksiyonları izleniyor ve beyin haritası çıkarılıyor. Ayrıca yine bilgisayar yardımıyla hafıza ve dikkat ölçmeye yönelik kognitif testler uygulanıyor. Saptanan soruna göre tedavi ve rehabilitasyon programına geçiliyor.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, beynin çok önemli bir organ olduğunu belirterek, işlevlerini yerine getirip getirmediğinin kontrol edilebildiğini söyledi. Zihinsel faaliyetlerin değerlendirildiği beyin check-up'ının 3-4 saat sürdüğünü belirten Prof. Dr. Tarhan, ‘‘Beynin yapısal incelemesi manyetik rezonans veya bilgisayarlı tomografi, işlevsel değerlendirmeyse CEEG ile yapılıyor. Beyin check-up'ında, beynin biyoelektrik haritası çıkarılıyor. Dikkat, hafıza, zeka ölçümleri yapılıyor. Kişi psikososyal açıdan değerlendiriliyor. Beyindeki hücreler arası bilgi aktarılması, stres hormonları gibi kriterler değerlendiriliyor’’ dedi.
Check-up'la neler ortaya çıkıyor
Prof. Dr. Tarhan'ın verdiği bilgiye göre beyin işlevsel check-up'ının başlıca kullanım alanları şunlar:
● Alzheimer hastalığının erken tanı ve tedavisinde kullanılıyor. Sinsi başlayan ve ciddi hafıza kayıplarına yol açan Alzheimer, beyin check-up'ıyla erken belirtiler verdiği dönemde anlaşılabiliyor. Erken dönemde tedavi uygulanmaya başlıyor.
● Herkeste zaman zaman görülen unutkanlık bazı durumlarda kötüleşerek kalıcı sorunlar doğurabiliyor. Check-up'la erken tanı konulması halinde hastalara özel zihinsel geliştirme ve rehabilitasyon programları uygulanabiliyor. Dikkat ve konsantrasyon artırılabiliyor. Öğrenme ve kavrama yeteneği geliştiriliyor. Hafıza güçlendiriliyor. Gerekirse ilaç da önerilebiliyor.
● Yönetici ve öğrencilerde unutkanlık ve dikkat dağınıklığı bulunanlara da beyin check-up'ı uygulanabiliyor. Uyuşturucu olmayan, hücre yenileyici, beynin stres salgılarını düzenleyici ilaçlar öneriliyor. Ayrıca bilgisayarla, dikkat, bellek, mantıklı düşünme, öğrenme, akılda tutma, hatırlama becerilerini artırıcı beyin egzersizleri yaptırılıyor.
● Depresyonun biyolojik boyutlu bir hastalık olduğu artık biliniyor. Beyinde bazı biyokimyasal alanların iyi işlev yapamamasıyla depresyon arasında bağlantı bulunuyor. Beyinde düzensiz, çalışmayan alan olup olmadığına bakılıyor. Bu özellikle tedaviye dirençli depresyon hastalarında (depresyondakilerin yüzde 30'u) kullanılıyor. Yani depresyonun psikolojik ve sosyal boyutlu takibinin yanı sıra biyolojik boyutu da izlenebiliyor.
● Yöntemle stres de belirlenebiliyor. Beyninde stres hormonları düzeyine bakılıyor. İnsanların tüm dengesini altüst eden stresin saptanması halinde, kişinin kendi zihinsel gücünü kullanarak, gerginlik giderici, vücudu ve zihni gevşetici egzersizlerle baş etmesi öğretiliyor.
● İnsan beynine yönelik kullanılan ilaçların, etkileri de aynı yöntemle saptanabiliyor. İlacın biyoyararlılığı ölçülüyor.
//arsiv.hurriyetim.com.tr/
Paylaş