Bir genç kadının anoreksiya günlüğü
Maya, iki yıldır özellikle genç kadınlarda görülen; yemek yememek, çok az uyumak, buna rağmen çok aktif olmakla beliren psikolojik bozukluk olan anoreksiyanın pençesinde. Hastalığına rağmen hayatına devam etmek istiyor. Bu yüzden üniversite sınavlarına hazırlanmaya karar verdi. BBC muhabiri Sarah Bowden sınav sonuçlarının alınmasına kadar geçen süreçte Maya'nın çabalarını takip etti.
Maya mutfağa gidiyor. Annesi akşam yemeğini zamanında hazırlamak için telaş içinde uğraşıyor. Çünkü Maya'nın istediği zamanda yemek hazır değilse, yemeyi reddedebilir.
Fırını yakmak için geç kalan annesi iki vejetaryen sosisi yağsız tavada kızartıyor. Maya bunu görünce donup kalıyor. "Neden kızartıyorsun?" diye soruyor panik içinde ve ekliyor:
"FIRINDA PİŞİRMEN GEREKİYORDU."
Maya annesiyle tartışmaya başlıyor. Öfke içinde odasına dönüyor. Akşam yemeği berbat oldu. Maya anoreksiyaya yakalandığından beri evdeki durum bu.
BİR YILDIR OKULA GİTMİYOR
"Hastalığımdan nefret ediyorum" diyor Maya. "Sadece yemekten mahrum olmuyorsun. Arkadaşlarından, ailenden, eğitiminden, her şeyden mahrum oluyorsun."
Maya neredeyse bir yıldır okula gitmiyor. Şimdi üniversiteye gidebilmek için sınavlara girmek istiyor. Bu Maya'nın gerçekten yapmak istediği bir şey, bu nedenle baskı büyük.
"Bu sınavlar bu hastalık dışında da bir hayatım olduğunu ve bunu yenebileceğimi kendime ispatlayacağım bir fırsat. Kuşku duyduğum zamanlar çok korkuyorum. Eğer sınavlarda başarısız olursam nasıl iyileşeceğim, hayatta nasıl başarılı olacağım" diyor, Maya.
Maya için ders çalışmak oldukça zor. Açken konsantre olması zorlaşıyor, yemek yedikten sonra ise kendini egzersiz yapmak zorunda hissediyor.
Maya, "Sadece oturup hareket etmemek çok stresli. Hayatımda her şey, yediğim yemeği yakmak için mümkün olduğunca fazla enerji harcamaya odaklanıyor" diyor.
Maya'nın annesi sınavlarının onun iyileşmesine yardımcı olabilecek bir odaklanma sağlayacağını düşünüyor:
"Sınavlar nedeniyle büyük bir baskı var ama bu onun motivasyonu oldu. Eğer bunu ondan alırsam bütünüyle kaybolacak."
Maya çalışabilmek için beynini beslemesi gerektiğinin farkında ama kilo alma düşüncesi onu dehşete düşürüyor.
"Bu iyileşmenin sonuçlarının sürekli korktuğunuz bir fobi. Sürekli yediğim her şeyin bir zaaf, bir başarısızlık olduğunu hissediyorum" diyor.
Maya'nın yemekle ilgili takıntıları 2015 yılında Orta Öğretim Genel Sertifikası sınavlarına hazırlanırken ortaya çıkmış. Annesine her akşam 7'de, çikolata, dondurma ya da et değil sebze ve balık gibi sadece "enerji gıdaları" yemek istediğini söylemiş.
Önce besin değeriyle başladığını söylüyor, Maya. "Kendime sağlıklı yemek yediğimi söylüyordum" diyor. Mesele sonra kaloriye, daha sonra da yediği her kaloriyi yakmaya dönüşmüş:
"Odamda gizlice egzersiz yapıyordum. Tartışma olunca evden çıkıp koşmaya giderdim".
Bir süre sonra sadece buharda pişen sebze yiyen Maya, kilo kaybetmeye başlamış. Annesi onun boyunun uzadığını düşünüyormuş.
Maya'nın reglleri durunca bunu kimseyle paylaşmamış. O dönem eski bir aile dostu Maya'nın ne kadar kötü göründüğü söyleyince aile bir şeylerin ters gittiğini anlamış. Aile hekimi Maya'yı uzman bir doktora yönlendirmiş.
Doktor, Maya'yı fazlasıyla zayıf bulmuş. Tansiyonunu bile ölçememiş çünkü nabzı son derece düşükmüş. Doktor tam zamanında geldiklerini ve Maya'nın hayatta olmasının büyük bir şans olduğunu söylemiş.
O zamandan bugüne Maya'nın annesi katı kurallar çevresinde kızına bakmaya başlamış. Maya'nın iyileşebilmesi için yeniden yemesi ve kilo alması gerekiyor ancak anoreksiya nedeniyle Maya bunu yapamıyor. Annesi "Bu hapis hayatı gibi. Bütün zamanımı doğru gıdaları yesin diye harcıyorum. Bu çok yorucu" diyor.
Maya'nın her gün 6 küçük öğün yemesi gerekiyor. Eğer yemeği istediği gibi değilse panikliyor ve ruhsal dalgalanmalar yaşıyor. Salatalık, elma, ekmek gibi yiyecekleri yerken memnun ancak krema, çikolatalı kekler, pilav onu korkutuyor.
DAILY NEWS
Paylaş