BU CİNSEL İSTEKSİZLİK NEDENİ
Hürriyet
Kadınlarda sıklıkla 50-60’lı yaşlarda ortaya çıkan, ancak sık doğum yapan genç kadınlarda da görülen idrar kaçırma sorunu ciddi bir problem.
Yapılan bilimsel araştırmaların sonuçlarına göre her 5 kadından birinin hayatının bir döneminde bu sorunla karşı karşıya kaldığını belirten Acıbadem Fulya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Gürkan Arıkan, vajinada oluşan sarkma ve aşırı hassasiyet nedeniyle cinsel isteksizliğin de ortaya çıktığını belirtiyor.
İdrar kaçırma sorunu hakkında merak edilenler hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Gürkan Arıkan, bu konuda sık sorulan soruları yanıtladı:
Kadınlar bu sorunu hekimlere anlatabiliyor mu?
Bu sorunla karşılaşan kadınların çoğunluğunun aktif olarak sorulmadıkça doktoruyla paylaşmadığı söylenebilir. Çok doğum yapmış ve ailevi riski yüksek olan kadınlarda doğum sonrası genç yaşlarda bile görülebiliyor. Aynı şekilde bağ dokusu zayıf olan sarışın veya açık tenli kadınlarda daha sık ortaya çıkabiliyor. Açık tenlilerde, vücudun formunu tutan bağ dokusu ve idrar kesesinin kapanmasını sağlayan kas dokusunun yapısı, doğum gibi travmatik olaylardan sonra esmerlere göre daha çabuk zedelenebiliyor. Bu hasar da form bozukluklarının yanısıra, idrar tutumama gibi fonksiyon bozuklukları da yaratabiliyor.
İdrar kaçırmanın kaç tipi vardır?
Başlıca 3 tipi olduğunu söyleyebiliriz:
URGE (sıkışma tipi): Sinir hassasiyetinden kaynaklanıyor.
Stres tipi: İdrar kesesini kapatan kasların hasarıyla oluşuyor.
Karma tipi: Her iki faktör de etkili oluyor.
İdrar kaçırma başka hangi nedenlerle oluyor?
İdrar kaçırmada vajinal dokudaki sarkmaların yapısının iyi tanımlanması gerekiyor. Bazen bu sarkmalar idrar kaçırma tedavileri sonucunda da ortaya çıkabiliyor. Sarkmalar bazen idrar kaçırmaya neden olabilecek rahatsızlığı gizleyebiliyor.
İdrar kaçırma şikayetleri bazen de genital bölgedeki rahatsızlıklardan değil de, bazı ilaçlardan kaynaklanabiliyor. Bu ilaçların da iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Depresyon, bazı kalp ve tansiyon ilaçları bu şikayetleri ortaya çıkarabiliyor. Bu ilaçlar daha çok sinir hassasiyetini artırıyor. Anatomik bozukluktan kaynaklanan idrar kaçırmalarda, sorunun araştırılması bir uzmanlık alanıdır. Dolayısıyla şikayetini ifade etmesine rağmen gerekli tedavi imkanı sunulamayan bir hasta grubunun varlığını da inkar edemeyiz.
Kaç çeşit tedavi yöntemi uygulanıyor?
Cerrahi tedaviden mümkün olduğunca kaçınarak hastalara bazı tedaviler uyguluyoruz. Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
Özel Egzersizler: Her türlü tanı konulan idrar kaçırma tipinde genital bölgeye özgü bazı egzersizler veriyoruz.
Yaşama İlişkin Öneriler: Mesane kaslarını çalıştıran egzersizlerin dışında gündüz bol, gece az su içmelerini öneriyoruz.
Elektro Simülasyon Tedavileri: Bu tedavide cihazlarla elektrotlar takılıp o bölgedeki kasların gücü ve sıkılığı artırılıyor. Bu tedavinin ilk birkaç ay her gün uygulanması gerekiyor.
Cerrahi tedavi nasıl yapılıyor?
Ameliyat dışı yöntemler faydalı değilse hormon tedavisi uygulanarak bir hazırlık tedavisi yapılır. Hazırlık tedavisinden sonra stres ya da karışık tip idrar kaçırmaların ameliyat edilmesi gerekir. Şu anda 10’dan fazla cerrahi yöntemle idrar kaçırmanın tedavisi mümkündür, yöntemler hala geliştirilmektedir.
İdrar kaçırma sorununun cerrahi tedavisinde en çok uygulanan TVT (Tension Free Vajinal Tape) adı verilen bir yöntem. Bu yöntemde vajinal ön ve arka duvarların yeniden inşa edilmesi (rekonstrüksiyon) ve rahmin alınmasına kadar uzanan değişik ameliyatlar kombine ediliyor.
Bu yöntemde vajinanın ön duvarında uygulanan 1,5 cm’lik kesi ile 4-6 cm uzunluğunda prolen bant kemik dokuya doğru idrar borusunun altından geçirilerek yerleştiriliyor. Bantın yerleştirildiği bölge ve bantın pozisyonu, direnci ayarlanmalıdır, cerrahın tecrübesi burada büyük önem taşıyor. Kullanılan sentetik bant vücuda rahatlıkla uyum sağlıyor, anatomik bozukluğu kısmen düzeltiyor, idrar borusunu kapatan kasları kontrol eden kasların fonksiyonun düzenlenmesini sağlıyor.
Ameliyat sonrası sarkma, hassasiyet gibi etkilerden kaçmak için doktor kontrolünün 6 aylık aralıklarla yapılması önemlidir. Genel anestezi ile büyük kesiler yapılanlara göre bu ameliyatın başarı oranının daha yüksek olduğu tesbit edilmiştir.
Yaklaşık 10-15 yıllık çalışmaların incelenmesi sonucunda hastaların idrar kaçırma şikayetlerinin uzun yıllar ortaya çıkmadığı izlenmiştir. Bunun dışında ileri derece sarkmalarda anatomik yapının iyi değerlendirilmesi ve uygun yöntemle yeniden inşasında en doğru yöntemin seçilmesi de bir uzmanlık alanıdır. Bu nedenle hastaların alanında uzman hekimlere başvurması büyük önem taşıyor.
Paylaş