ÇOCUĞU BAKICIDA OLAN ANNE
Anneyizbiz
Çocuğunuzun zarar görmemesi ve ayrılık kaygısını en az seviyede yaşaması için siz neler yapabilirsiniz?
Kadının hayatında çocuk bakımı kadar zaman ve emek isteyen başka görevler de yer almakta. İşte bu noktada özellikle çalışan anneler çocuklarını bakıcıya bırakma durumunda. Peki, çocuğunuzun bu durumdan zarar görmemesi ve ayrılık kaygısını en az seviyede yaşaması için siz neler yapabilirsiniz?
GÜVENLİ BAĞLANMA SÜRECİNİN ÖNEMİ
Bebekler 3. aydan itibaren anneye bağlanır ve annesini “güvenli üs” olarak kabul eder. Yani annesi sadece ona bakım veren değil, aynı zamanda çevresini keşfederken sığınabildiği tek güvenli alandır.
Bu süreç bağlanma olarak adlandırılır ve bu süreçte yaşanan problemler bireyin hem benlik algısını hem yaşam ve ilişkilere dair algısını olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle bakıcının bağlanma döneminin hangi aşamasında devreye girdiği, çocuğunuzla bakıcı arasında gelişen 2. bağlanmanın niteliği oldukça önemlidir.
AYRILMA KAYGISI
Öncelikle bilinmelidir ki, bakıcıya bırakma döneminde çocuğunuzun başına gelebilecek en büyük sıkıntı yoğun şekilde ayrılma kaygısı yaşamasıdır. Ayrılma kaygısı, çocuğun anneden veya ailede bağlandığı bir bireyden ayrıldığında duyduğu şiddetli kaygıdır. Bebekler ayrılma kaygısı belirtilerini 6, 7 aylıkken göstermeye başlayabilirler ancak çoğu bebek için kriz dönemi 12-18 aylar arasında yaşanır. Dolayısıyla bakıcınızın 5. aydan itibaren ya da 11. aydan itibaren size zaman zaman ziyarete gelmesi bakıcıyla bebeğiniz arasındaki bağlanma sürecini de kolaylaştıracaktır.
ÇOCUĞUNUZUN GÖZÜNDEN “TERK EDİLİYORUM!”
Özellikle ilk 18 ay boyunca birkaç saatlik bir ayrılma dahi hem çocuk hem anne için travmatik olabilir. Çocuk kendisinin terk edilmiş olduğunu düşünebilir ve yoğun kaygı yaşayabilir. Hatta çocuğunuz bu deneyimi zihninde eşik altı düzeyde kodlayarak tüm yaşamını “terk edilme” düşüncesi üzerine kurgulayabilir.
Bu düşünce bir kurala, temel inanca dönüştüğü takdirde ise çocuğunuzun hayatının ilerleyen dönemlerinde insanlarla nasıl ilişki kuracağının temelini oluşturur. Eğer terk edilme inancı gelişirse bu, güvensiz bir ilişki tarzının temeli olacaktır. Örneğin; çocuk, yaşamı boyunca değer verdiği kişilerin aslında onun yanında olmadıklarını ve bir şekilde onu terk edeceklerine inanabilir. Genel olarak ilişkilerini de bu güvensizlik zemini üzerine kurabilir.
Paylaş