Çocukla kabusa dönen alışverişe son

Çocuğunuzla kavgasız, sorunsuz bir alışveriş tamamlamak istiyorsanız okuyun…

Çocuğunuzla kavgasız, sorunsuz bir alışveriş tamamlamak istiyorsanız okuyun…

Hiçbir anne baba yoktur ki çocuğuyla birlikte çıktığı alışverişten sorunsuz bir şekilde, güle oynaya evine dönebilsin. Alışveriş esnasında ya çocuğun tuvaleti gelir, karnı acıkır ya da sıkıldığından sağa sola sataşır rahat durmaz. Eğer bir de istediği şey alınmadığında en büyük sorun da işte o zaman başlar. Dr. Özlem Mestçioğlu Gökmoğol çocukla alışverişin püf noktalarını anlattı… vlcsnap-2011-10-28-14h40m14s51 Üsküdar Üniversitesi Nöropsikiyatri Sağlık, Uygulama ve Araştırma Merkezi Etiler Polikliniği’nden Dr. Özlem Mestçioğlu Gökmoğol, çocuklarla alışverişi üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu. Gökmoğol; “Çocuklarla alışverişe çıkmak çoğu zaman anne-babaların kâbusu haline dönüşebiliyor. Evden güle oynaya çıkılır, başlangıçta her şey iyi gider. Bir süre sonra çocuğunuzun canı sıkılabilir, çişi gelir, karnı acıkır. Tüm bunlara bir şekilde çözümler üretebilirsiniz. Ama en büyük sorun; istediği bir şey yapılmadığı ya da alınmadığı zaman başlar. Yüksek sesle ağlama, kendini yerlere atma, tepinme, mızmızlanma, sürüklenme,  tutturma, inatlaşma, pazarlık yapma gibi çocuğunuzun yaşına ve o günün koşullarına göre değişen davranışlarla karşılaştığınızda anne-baba olarak kendinizi çaresiz, öfkeli, gergin, kızgın hissedebilirsiniz. Bazen pes eder, istediğini yaparsınız.  Bu davranışınızla o günü kurtarmış olsanız da çocuğunuza çok yanlış bir şeyi de beraberinde öğretmiş olursunuz. alisverisBir şeyi yaptırmak ya da aldırmak istiyorsan yapacağın tek şey; yeterince ağlamak, tutturmak, ısrar etmektir. Pes edene kadar geçen sürede hem sizin hem de çocuğunuz sinirleri iyice yıpranmış olduğundan sorun halledilmiş gibi görünse bile herkesin keyfi kaçmıştır, artık, çok güzel başlayan gün tatsız bir hal almıştır.  Diyelim pes etmediniz ve istediği şeyi yapmadınız, ancak karşılıklı bağrışmalar, ağlamalar uzun sürdü ve yıpratıcı oldu. Bu durumda da günün eski tadı kalmamıştır. Ailecek geçirilecek güzel bir gün gergin geçmiş; herkes mutsuz olmuş, ilişkiler gerilmiş, belki de alınması gerekli şeylerin bir kısmı da alınamamıştır.

ANNE VE BABALARIN KARARLILIĞI ÖNEMLİ

Öncelikle, alışverişin bir hobi, alışveriş merkezlerinin de (AVM)  ailelerin eğlenme, gezme,  vakit geçirme yerleri olma şeklindeki düşüncenin değişmesi çok gerekli. Bu konuda anne-babaların tutumları ve kararlılıkları çok önemli. Hiçbir oyuncak, hediye anne-babayla geçirilen zaman kadar değerli değildir. Çocuğunuza verebileceğiniz en büyük hediye ona ayıracağınız zamandır aslında. Çocuklarınızın gerçek duygularını, gereksinimlerini anlamaya çalışın. Bazen yakınlık, sevgi konusundaki doyumsuzluklarını sürekli bir şeyler alarak ve aldıklarını da hemen bir kenara atıp yeni şeyler isteyerek ifade etmeye çalışabilirler.

 ÇOCUKLARINIZIN REKLAM İZLEMELERİNİ SINIRLANDIRIN

Çocuklarınız reklamlardan fazlasıyla etkilenir. Aslında hangimiz etkilenmiyor ki. Bu nedenle onların reklamları izlemelerini olabildiğince sınırlandırmanızda yarar var. Tüm bunlara dikkat ettikten sonra alışverişe çıkma zamanı geldi…

ALACAKLARA İLİŞKİN LİSTE YAPMADAN EVDEN ÇIKMAYIN

Ogün alınacakların listesini çocuğunuzla birlikte evden çıkmadan önce yapın. Listede öncelikli olarak neler alınacağına beraberce karar verin, gerekli şeyler kadar çocuğunuzun isteklerini de göz önünde bulundurun. Para durumunuzu çocuğunuzun yaşına uygun anlayabileceği bir dille anlatmaya çalışın İstediği her şeyi alamayacağınızı, tutturmanın veya ağlamanın hiçbir işe yaramayacağını daha evden çıkmadan net bir dille anlatın. Evde planlanan dışında bir şey alınmayacağı konusunda net olduğunuzu ifade edin, beğendiği bir şey olursa onu ancak bir sonraki alışveriş listesine ekleyebileceğinizi söyleyebilirsiniz. Yapılan tüm anlaşmalara rağmen, çocuğunuz bir şeyi çok beğenip tutturmaya başlayabilir, bağırıp çağırabilir, etraftaki insanların rahatsız olacağı endişesi sizi kaygılandırabilir, çok gerilirsiniz, etraftaki bazı insanlar yargılayıcı gözlerle bakmaya başlayabilirler. Bu durumda nasıl bir tutum almanız gerekir: - Öncelikle, çok zor olmasına rağmen, sakinliğinizi korumaya çalışın. - Olayı birazda uzaktan izleyin. - Verdiğiniz bu kısa ara soğukkanlı olmanıza ve olayı daha net ve nesnel olarak değerlendirmenize yardımcı olur. Çocuğunuzun ne kadar kontrolsüz davrandığını, aslında çaresiz olanın siz değil de o olduğunu ve sınırlanmaya ne kadar gereksinim duyduğunu anlayabilirsiniz - Etrafa toplanan kalabalığın eleştirel, anlayışsız, yargılayıcı bakışlarına aldırmamaya çalışın, tartışmaya girmeyin. Sadece çocuğunuzu nasıl yatıştırabileceğinize yoğunlaşın. - Uygulayamayacağınız cezalar, tehditler savurmayın. Sakin olmak için tüm gücünüzü toplayın. - İşi güç gösterisine, inatlaşmaya döndürmeyin. - Tutarlı ve kararlı olun ve davranışınızın arkasında durun ve sürekliliğini sağlayın. “Almayacağım” dediyseniz çocuğunuz ne kadar ağlarsa ağlasın, ya da tepinirse tepinsin almayın. Pes edip de almanız halinde çocuğunuza “Yeterince ağlarsam istediğimi yaptırabilirim” mesajını vermiş olursunuz. - Çocuğunuzla pazarlığa girişmeyin ve konuşmayı uzatmayın. “Neden ama” tarzı soruları o sırada yanıtsız bırakın - Hiçbir şekilde sonuç alamıyorsanız, sakin ama güçlü bir şekilde çocuğunuzu kucaklayın ve oradan ayrılın, yeterince büyükse siz oradan uzaklaşın. - Olayı hemen konuşmaya çalışmayın. Bir süre sonra neden olmadığını açıklarsınız - Her istediğini almanın çocuğunuza faydadan çok zarar getireceğini hiç unutmayın. - İsteklerini ertelemeyi öğrenmek, hayal kırıklığıyla baş etme yolları keşfetmek ve hayır karşısında direnç kazanabilmek için en uygun yaşlar çocukluk çağlarıdır. Yaşama hazır, mücadele etmeyi bilen çocuklar yetiştirmek istemez misiniz. Şaban Özdemir (NPGRUP)

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:28 Kasım 2011Yayınlanma Tarihi:27 Kasım 2011

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.