DEHB Tükenmişliği Nedir?

DEHB tükenmişliği, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olan bireylerin yaşadığı özel bir tükenmişlik türüdür. Belirtiler arasında duygusal tükenmişlik, düşük motivasyon, işlere başlama veya sürdürme zorluğu, zihinsel bulanıklık, kaygı ve depresif hisler yer alır. DEHB tükenmişliği ile başa çıkmak için psikolojik destek almak, yaşam tarzı değişiklikleri yapmak ve DEHB'nin yönetimi konusunda stratejiler geliştirmek faydalı olabilir. DEHB tükenmişliği, hem fiziksel hem de duygusal olarak bireyin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Bu belirtilerle başa çıkabilmek için DEHB'nin yönetimi, stresle başa çıkma stratejileri, düzenli uyku, sağlıklı beslenme ve profesyonel yardım almak büyük önem taşır. Eğer bu belirtileri yaşıyorsanız, bir uzmana başvurmak ve uygun tedavi yöntemleri ile tükenmişliği önlemek önemlidir.

DEHB Tükenmişliği Nedir?

DEHB tükenmişliği, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olan bireylerin yaşadığı özel bir tükenmişlik türüdür. DEHB, dikkat eksikliği, dürtüsellik ve hiperaktivite ile karakterize edilen nörolojik bir durumdur. DEHB'li bireyler, sürekli dikkatlerini toplama çabası, organize olma güçlüğü, sürekli düşüncelerle boğuşma ve genel olarak günlük yaşamın karmaşasını yönetme zorlukları nedeniyle daha fazla zihinsel ve duygusal yorgunluk yaşayabilirler. Bu durum, DEHB tükenmişliği olarak bilinir.

DEHB Tükenmişliği Belirtileri Nelerdri?

DEHB tükenmişliği, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olan bireylerde, sürekli olarak DEHB semptomlarıyla başa çıkma çabası nedeniyle ortaya çıkan fiziksel, zihinsel ve duygusal tükenmişliktir. DEHB tükenmişliği, günlük yaşamın zorluklarıyla baş edememe hissi, artan stres ve sürekli yorgunluk ile karakterizedir. İşte DEHB tükenmişliğinin başlıca belirtileri:

1. Kronik Yorgunluk
DEHB tükenmişliği yaşayan bireyler, sürekli yorgunluk hissedebilirler. Fiziksel dinlenmeye rağmen, kişi kendini dinlenmiş hissetmez ve bu yorgunluk zihinsel olarak da yoğunlaşabilir. Enerji seviyeleri genellikle düşüktür ve gün içinde enerjilerini toparlamakta zorlanırlar.

2. Motivasyon Eksikliği
DEHB tükenmişliği, motivasyon eksikliğine neden olabilir. Kişi, günlük görevler veya sorumluluklar karşısında isteksiz hale gelir ve başlamak ya da devam etmek için gerekli enerjiyi bulmakta zorlanır. Daha önce zevk aldığı aktivitelere karşı ilgi kaybı yaşanabilir.

3. Odaklanma Sorunları
DEHB'nin kendisi zaten dikkat dağınıklığına yol açsa da, tükenmişlikle birlikte odaklanma problemleri daha da artar. Kişi, işlerine konsantre olmakta ve başladığı işleri tamamlamakta daha fazla zorluk yaşayabilir. Zihinsel bulanıklık ve dağınık düşünceler de sık görülür.

4. İrritabilite (Sinirlilik) ve Duygusal Dengesizlik
DEHB tükenmişliği, duygusal patlamalara, sabırsızlık ve sinirlilik gibi belirtilere yol açabilir. Küçük stres faktörleri bile aşırı tepkilere neden olabilir. Kişi, duygularını düzenlemekte zorlanır ve bu da ilişkilere zarar verebilir.


5. Aşırı Stres ve Kaygı
DEHB tükenmişliği yaşayan bireyler, sürekli bir stres ve kaygı hissi içinde olabilirler. Görevler birikmiş gibi hissedilir ve yapılacaklar listesindeki işler karşısında kişi kendini bunalmış hisseder. Bu, geleceğe yönelik yoğun endişe ve stres yaratabilir.

6. Düşük Özgüven
DEHB tükenmişliği, kişinin kendine olan güvenini azaltabilir. DEHB semptomlarıyla baş edememe ve sürekli başarısız olma hissi, bireyin kendisini yetersiz ve başarısız hissetmesine neden olabilir. Bu durum, özgüven kaybı ve duygusal olarak kendine karşı sert olma eğilimi yaratabilir.

7. Duygusal Tükenmişlik
Duygusal enerji azalır ve kişi kendini sürekli olarak duygusal olarak bitkin hisseder. Stresle başa çıkma kapasitesi azalır ve kişi, günlük hayattaki en basit sorunlara karşı bile duygusal olarak aşırı tepkiler verebilir.

8. Unutkanlık ve Kararsızlık
Unutkanlık, DEHB'nin doğal bir belirtisi olsa da, tükenmişlik bu durumu daha da kötüleştirebilir. Kişi randevularını, sorumluluklarını veya basit günlük görevleri unutabilir. Ayrıca, karar vermede zorlanma ve basit seçimler yaparken bile kararsızlık görülebilir.

9. Zihinsel Dağınıklık ve Kaos Hissi
DEHB tükenmişliği yaşayan bireylerde zihin sürekli meşgul ve dağınık olabilir. Zihinsel olarak yapılacaklar listesiyle boğulma hissi veya düşüncelerin sürekli akışı nedeniyle zihinsel bir kaos yaşanabilir.

10. Sosyal İzolasyon
Tükenmişlik yaşayan bireyler, sosyal etkileşimlerden uzaklaşma eğilimindedir. Arkadaşlar, aile ve iş arkadaşlarıyla olan ilişkileri sürdürmek zorlayıcı hale gelir ve birey kendini yalnızlaştırabilir. Sosyal toplantılara katılmak ya da insanlarla vakit geçirmek yorucu gelebilir.

11. Uyku Sorunları
DEHB tükenmişliği uyku düzenini de etkileyebilir. Kişi uyumakta zorluk çekebilir, gece boyunca sık sık uyanabilir veya sabah dinlenmiş hissetmeden uyanabilir. Aynı zamanda, aşırı uyuma isteği de görülebilir, ancak bu uyku, kişinin yorgunluk hissini azaltmaz.

12. Bağışıklık Sistemi Zayıflaması
Kronik stres ve tükenmişlik, bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebilir. DEHB tükenmişliği yaşayan bireyler, daha sık hastalanabilir, soğuk algınlığı, baş ağrısı gibi sağlık sorunlarıyla daha fazla karşılaşabilir.

13. Madde Kullanımına Yönelme
Bazı kişiler, tükenmişlikten kaçınmak ya da belirtileri hafifletmek amacıyla alkol, sigara ya da diğer zararlı maddelere yönelebilir. Bu durum, sorunları daha da derinleştirir ve DEHB semptomlarını daha kötü hale getirebilir.

14. Kendine Zarar Verici Davranışlar
DEHB tükenmişliği olan bireyler, bazen dürtüsel olarak kendine zarar verici davranışlar sergileyebilir. Bu, riskli davranışlara ya da sağlığı tehlikeye atan aktivitelerle sonuçlanabilir.

DEHB tükenmişliği, aşağıdaki durumlarda daha yaygın olarak ortaya çıkabilir:

Yüksek stresli ortamlar: DEHB'li bireyler için zorlayıcı görevlerin artması, zaman yönetimi baskısı ve sosyal beklentilerin yüksek olduğu durumlar tükenmişlik riskini artırabilir.

Kendini sürekli kontrol etme zorunluluğu: DEHB'li kişiler, genellikle dürtülerini kontrol etmek için ekstra çaba sarf ederler ve bu durum uzun vadede enerji tükenmesine neden olabilir.

Toplumsal baskılar ve damgalama: DEHB'nin yanlış anlaşılması veya çevre tarafından yanlış değerlendirilmesi, bireylerin kendilerini yetersiz veya dışlanmış hissetmelerine neden olabilir.

Sürekli çaba ve başarısızlık hissi: DEHB'li bireyler, günlük işlerini tamamlamada sürekli çaba göstermelerine rağmen, sıklıkla başarısızlık hissi yaşayabilirler. Bu da duygusal yorgunluğa ve tükenmişliğe yol açabilir.

DEHB anneden mi babadan mı geçer?

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) genetik bir temele sahiptir ve hem anneden hem de babadan geçebilir. DEHB'nin kalıtımsal bir yönü olduğu iyi bilinmektedir; bu da ebeveynlerden birinin DEHB'li olması durumunda çocuğun bu bozukluğu geliştirme olasılığının arttığı anlamına gelir. Araştırmalar, DEHB'nin kalıtım oranının %70-80 civarında olduğunu göstermektedir. Bu, DEHB'nin genetik faktörlerle büyük ölçüde ilişkili olduğunu işaret eder.

DEHB'nin genetik aktarımı, tek bir genden değil, bir dizi farklı genetik faktörden etkilenir. Yani, bu bozukluğa neden olan belirli bir gen yoktur, ancak bazı genetik varyantların DEHB gelişme riskini artırdığı düşünülmektedir. Anne ya da baba fark etmeksizin, ailede DEHB öyküsü olan bireylerde bu bozukluğun çocuklara aktarılma olasılığı yüksektir. DEHB hem anneden hem de babadan geçebilir ve kalıtsal bir durumdur. Ancak, çevresel faktörler de DEHB belirtilerinin şiddetini ve ortaya çıkışını etkileyebilir.

DEHB Tükenmişliğini Engellemek İçin Neler Yapılabilir?

DEHB tükenmişliği, DEHB'li bireylerde sürekli çaba sarf etme, organizasyon zorlukları ve stresle başa çıkamama gibi nedenlerle oluşan bir durumu ifade eder. Bu tükenmişliği engellemek için bazı stratejiler geliştirmek ve yaşam tarzında düzenlemeler yapmak faydalı olabilir. İşte DEHB tükenmişliğini önlemeye yardımcı olabilecek bazı yöntemler:

1. Kendi Sınırlarını Tanımak ve Kabul Etmek
DEHB'li bireyler, kendilerinden fazla beklenti içine girip, kendilerini aşırı zorlayabilirler. Kendi sınırlarını tanımak, gerçekçi hedefler belirlemek ve mükemmeliyetçilikten kaçınmak tükenmişliği önleyebilir.

2. Zaman Yönetimi ve Planlama Araçlarını Kullanmak
DEHB'li bireyler için zaman yönetimi zorlu olabilir, bu nedenle planlama araçları kullanmak önemlidir. Takvimler, hatırlatıcılar, yapılacaklar listeleri ve dijital uygulamalar, işleri düzenli ve daha yönetilebilir kılabilir.

3. Kısa Mola ve Dinlenme Süreleri
Uzun süre boyunca odaklanmak zor olabilir ve bu da tükenmişliğe yol açabilir. Bu nedenle, görevler arasında düzenli kısa molalar vermek, beynin dinlenmesine ve yenilenmesine yardımcı olabilir. Pomodoro Tekniği gibi yöntemler, bu konuda faydalı olabilir.

4. Destek Sistemleri Geliştirmek
DEHB'li bireyler, sosyal destekten büyük fayda sağlayabilirler. Aile, arkadaşlar ve DEHB konusunda bilgi sahibi olan bir terapist veya danışman, duygusal yükleri hafifletmek ve stresi azaltmak için iyi bir destek kaynağı olabilir.

5. Kendi Kendine Şefkat ve Olumlu Düşünce
DEHB'li bireylerin, başarısızlık anlarında kendilerini suçlamaları sık görülür. Kendi kendine şefkat gösterme ve olumlu içsel konuşmalar yapma alışkanlığı, duygusal tükenmeyi azaltabilir. Küçük başarıları kutlamak ve zorlayıcı durumlarda kendini suçlamak yerine öğrenme fırsatı olarak görmek faydalıdır.

6. Düzenli Fiziksel Aktivite
Egzersiz, hem stres yönetimine hem de genel zihinsel sağlık açısından faydalıdır. DEHB'li bireyler için fiziksel aktivite, enerjiyi doğru kullanmak, konsantrasyonu artırmak ve ruh halini düzenlemek için etkili bir yöntem olabilir.

7. Uyku Düzenine Dikkat Etmek
DEHB'li bireylerde uyku sorunları yaygındır, ancak kaliteli uyku tükenmişliği önlemede kritik bir rol oynar. Uyku düzenine dikkat etmek, yeterli dinlenmeyi sağlamak, dikkat ve enerji seviyelerini iyileştirir. Uyku için rutin oluşturmak ve uyku hijyenine dikkat etmek faydalıdır.

8. Gevşeme Tekniklerini Kullanmak
Stresi azaltmak için meditasyon, yoga, derin nefes alma ve farkındalık teknikleri (mindfulness) gibi rahatlama yöntemleri kullanılabilir. Bu teknikler zihinsel yorgunluğun önüne geçmeye ve duygusal dengeyi sağlamaya yardımcı olur.

9. Profesyonel Yardım Almak
DEHB'nin yönetimi konusunda uzman bir psikolog veya psikiyatr ile çalışmak, bireyin hem DEHB'yi daha iyi anlamasına hem de tükenmişliği önlemek için stratejiler geliştirmesine yardımcı olabilir. Bilişsel davranışçı terapi (BDT) gibi terapi yöntemleri DEHB belirtilerini yönetmede etkili olabilir.

10. Düzenli ve Dengeli Beslenmek
Kan şekeri dalgalanmaları, DEHB belirtilerini artırabilir. Düzenli ve dengeli beslenmek, enerji seviyelerini sabit tutmaya yardımcı olur. Özellikle protein ve lif açısından zengin besinler dikkat ve enerji yönetimini destekler.

Bu stratejilerin bir kombinasyonu, DEHB'li bireylerin tükenmişlik yaşamadan günlük yaşamlarını daha rahat yönetmelerine yardımcı olabilir. Her birey farklıdır, bu yüzden en uygun stratejiyi bulmak için deneme yanılma süreci gerekebilir.

Tükenmişlik sendromu ile DEHB arasındaki fark nedir?

DEHB kalıcı bir nörolojik durumken, tükenmişlik sendromu genellikle aşırı stresin ve çevresel baskıların sonucunda geçici olarak ortaya çıkan bir durumdur. Her iki durum da yaşam kalitesini düşürebilir, ancak tedavi yaklaşımları ve nedenleri farklıdır. Eğer her iki durumun da sizin için geçerli olabileceğini düşünüyorsanız, bu konuda bir uzmana başvurarak doğru teşhis ve tedavi süreci için yardım almak faydalı olacaktır.

Tükenmişlik sendromu (burnout) ve Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), birbirinden farklı durumlar olmasına rağmen bazı benzer belirtiler gösterebilirler. Ancak, bu iki durumu ayırt etmek önemlidir çünkü farklı nedenlere dayanırlar ve farklı şekilde tedavi edilmeleri gerekir. İşte bu iki durumu ayıran temel farklar:

1. Tanım ve Temel Nedenler
DEHB, nörolojik temelli bir bozukluktur ve genellikle çocuklukta başlar, ancak yetişkinlikte de devam edebilir. Dikkat, dürtü kontrolü ve organizasyon zorlukları gibi belirtilerle kendini gösterir. Genetik ve nörobiyolojik faktörlere dayalıdır. Tükenmişlik sendromu ise genellikle uzun süreli ve aşırı stresin bir sonucu olarak ortaya çıkan bir durumdur. Özellikle iş hayatında ya da yoğun kişisel sorumluluklar altında meydana gelir. Tükenmişlik, genellikle aşırı taleplerin karşılanamaması sonucunda gelişir ve zihinsel, fiziksel, duygusal yorgunlukla kendini gösterir.

2. Belirtiler
DEHB'nin belirtileri, dikkat dağınıklığı, unutkanlık, organize olma güçlüğü, hiperaktivite (özellikle çocuklarda) ve dürtüsellik içerir. Bu belirtiler kalıcıdır ve bireyin genel yaşamını etkiler.
Tükenmişlik sendromu belirtileri arasında kronik yorgunluk, duygusal bitkinlik, iş ve görevlerden uzaklaşma, düşük motivasyon, verimsizlik ve genellikle depresyon benzeri semptomlar yer alır. Tükenmişlik durumu, genellikle belirli bir stres kaynağıyla ilişkilidir (örneğin iş veya yoğun sorumluluklar) ve bu kaynak ortadan kalktığında düzelebilir.

3. Kronik Olma Durumu
DEHB, yaşam boyu süren bir durumdur. Tedavi ve stratejilerle yönetilebilir, ancak tamamen ortadan kalkmaz. Beyin yapısındaki farklılıklarla ilgilidir ve uzun süreli bir etkiye sahiptir. Tükenmişlik sendromu ise geçici olabilir. Tükenmişliğe neden olan stres faktörleri ortadan kaldırıldığında ya da daha iyi yönetildiğinde, kişi toparlanabilir. Yani, uygun dinlenme ve yaşam tarzı değişiklikleriyle iyileşme mümkündür.

4. Tedavi Yöntemleri
DEHB tedavisi, ilaç tedavisi (stimülanlar ve bazen antidepresanlar), davranış terapisi ve yaşam tarzı düzenlemelerini içerir. DEHB'nin tedavisinde bireysel farkındalık geliştirme, planlama araçları ve profesyonel destek önemlidir. Tükenmişlik sendromunun tedavisi ise stres yönetimi, iş yükünün azaltılması, duygusal destek sağlanması, tatil veya dinlenme gibi stratejilere dayanır. Psikoterapi, özellikle stres kaynaklı duygusal yorgunluk ve tükenmişlikle başa çıkmada faydalıdır.

5. Kişisel ve Çevresel Etmenler
DEHB, kişinin beyin yapısından kaynaklanan bir durum olduğundan, çevresel etkenler belirtileri artırabilir ancak temel neden genetik ve nörolojiktir. Tükenmişlik, dış faktörlerden daha çok etkilenir; iş yerindeki stres, kişisel yaşam sorunları veya aşırı sorumluluklar gibi dış etkenler bu duruma neden olabilir.

6. İşlevsellik Üzerindeki Etkiler
DEHB, bireyin genel işlevselliğini sürekli olarak etkileyebilir, okul, iş ve sosyal ilişkilerde sorunlar yaratabilir. Tükenmişlik, özellikle belli bir stres kaynağına bağlı işlevsel sorunlar yaratır. Bu durum, genellikle mesleki ya da kişisel yükümlülüklerle doğrudan ilişkilidir.

DEHB ilerlerse ne olur?

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) ilerleyen bir hastalık olmamakla birlikte, tedavi edilmediğinde ya da uygun yönetim stratejileri uygulanmadığında, yaşam boyu devam eden sorunlara yol açabilir. DEHB genellikle çocuklukta teşhis edilir, ancak belirtiler yetişkinlikte de sürebilir. Eğer DEHB yönetilmezse, bireyin yaşamının çeşitli alanlarında olumsuz etkileri daha belirgin hale gelebilir. İşte DEHB'nin ilerlemesiyle birlikte yaşanabilecek potansiyel sonuçlar:

1. Akademik ve Mesleki Zorluklar
Çocukluk ve ergenlik dönemi: DEHB'li çocuklar, dikkat dağınıklığı, unutkanlık ve organizasyon zorlukları nedeniyle akademik hayatta sorunlar yaşayabilirler. Görevleri tamamlama ve odaklanma zorlukları nedeniyle okul performansları düşebilir.

Yetişkinlik dönemi: Tedavi edilmemiş DEHB, iş hayatında da sorunlara yol açabilir. DEHB'li yetişkinler, zaman yönetimi, görevleri tamamlayamama, odaklanma eksikliği ve organize olamama gibi sorunlar nedeniyle kariyerlerinde zorlanabilirler. İş değiştirme sıklığı artabilir ve kariyer gelişimi olumsuz etkilenebilir.

2. İlişki Problemleri
DEHB, sosyal ve romantik ilişkilerde de zorluklara yol açabilir. İletişim sorunları, dikkatsizlik, unutkanlık ve dürtüsellik, aile üyeleri, arkadaşlar ve partnerlerle ilişkilerde çatışmalara neden olabilir. DEHB'li bireyler, bu tür sorunlar nedeniyle duygusal ilişkilerde daha fazla stres yaşayabilirler.

3. Duygusal ve Ruhsal Sorunlar
DEHB'li bireylerde zamanla kaygı, depresyon ve düşük özgüven gibi ruhsal sorunlar gelişebilir. Görevleri tamamlayamama ve beklentileri karşılayamama hissi, bireyin kendini yetersiz hissetmesine neden olabilir. Bu da duygusal tükenmişliğe ve psikolojik sıkıntılara yol açabilir. Tedavi edilmediğinde, DEHB'li bireyler daha fazla stresle karşılaşabilir ve bu da ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bu durum, madde bağımlılığı gibi başka riskli davranışlara da yol açabilir.

4. Davranışsal ve Dürtüsel Sorunlar
DEHB, dürtüsel davranışlarla ilişkilidir. Tedavi edilmediğinde, bireyler riskli veya düşünmeden yapılan davranışlar sergileyebilirler. Bu, finansal sorunlar, tehlikeli aktiviteler veya sosyal ortamlarda istenmeyen durumlarla sonuçlanabilir. Dürtüsellik ayrıca yasal sorunlara yol açabilir, özellikle trafik kazaları gibi dikkatsizlik veya risk alma davranışlarına bağlı durumlarda.

5. Sağlık Sorunları
DEHB'li bireyler, organize olamama ve zaman yönetimi eksikliği nedeniyle sağlık sorunları yaşama riski taşıyabilir. Rutin sağlık kontrollerini ihmal etme, düzensiz beslenme, egzersiz yapmama ve uyku sorunları bu grupta sık görülür. Uyku bozuklukları, DEHB ile yakından ilişkilidir ve bu bozukluk, bireyin genel sağlık durumunu olumsuz etkileyebilir. Yetersiz uyku, dikkat ve konsantrasyon sorunlarını daha da kötüleştirebilir.

6. Kendine Zarar Verici Davranışlar
DEHB'li bireyler arasında madde bağımlılığı riski daha yüksektir. Tedavi edilmediğinde, DEHB'li bireyler dikkatlerini artırmak veya stresi azaltmak için alkol, sigara veya uyuşturucu gibi zararlı maddelere yönelebilirler. Ayrıca, dürtüsellik nedeniyle yüksek riskli faaliyetlere katılma olasılıkları daha fazladır. Bu da fiziksel güvenliği tehlikeye atabilir.

7. Maddi Sorunlar
DEHB’li yetişkinler, organize olma ve mali durumlarını yönetmede zorluklar yaşayabilirler. Faturaları zamanında ödeme, bütçe oluşturma veya uzun vadeli finansal planlama gibi konularda problemler ortaya çıkabilir. Bu da finansal sorunların derinleşmesine yol açabilir.

8. Toplumsal Uyum Zorlukları
DEHB’li bireyler, tedavi edilmediğinde toplumsal uyum zorlukları yaşayabilirler. Sosyal ilişkilerde yaşanan problemler, iş yerinde karşılaşılan güçlükler ve akademik başarısızlıklar, bireyin kendini toplumsal olarak dışlanmış hissetmesine neden olabilir.

9. Düşük Yaşam Kalitesi
DEHB, tedavi edilmediğinde genel yaşam kalitesini düşürebilir. Akademik, mesleki, sosyal ve duygusal alanlarda yaşanan zorluklar birikerek bireyin yaşamdan aldığı tatmini azaltabilir.

Tedavi ve Yönetim

DEHB'nin etkileri tedavi ve yönetimle büyük ölçüde hafifletilebilir. İlaç tedavisi (stimülanlar ve non-stimülanlar), psikoterapi (bilişsel davranışçı terapi gibi), eğitim ve destek programları DEHB'li bireylerin belirtileri yönetmelerine yardımcı olabilir. Ayrıca yaşam tarzı düzenlemeleri, zaman yönetimi teknikleri ve destekleyici sosyal çevre ile DEHB'nin uzun vadeli etkileri azaltılabilir.

Erken teşhis ve tedavi ile DEHB'li bireyler, günlük yaşamlarını daha kolay yönetebilir ve potansiyel olumsuz sonuçlardan kaçınabilirler.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:22 Ekim 2024

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.