Diş fobisini yenen yöntem

Uzmanı uyarıyor! Anestezi altında diş tedavisi sadece ameliyathanede yapılır.

Diş fobisini yenen yöntem

Genel anestezi ve sedasyon işlemleri için herhangi bir yaş sınırı bulunmadığını belirten uzmanlar, anestezi işlemleri esnasında ve sonrasında hafiften şiddetliye pek çok komplikasyon görülebileceğini söylüyor. Bir merkezde çocuk ya da yetişkin hastaların uyutularak tedavi edilebilmesi için ağız diş sağlığı merkezi lisansı ve ruhsatının alınmış olması gerektiğini belirten Doç. Dr. Karabulut, anestezi altında diş tedavisin çocuklardan yetişkinlere, özel gereksinimli bireylerden diş hekimi korkusu olan, öğürme refleksi olanlara kadar herkese uygulandığını kaydetti.

Doç. Dr. Karabulut, “Genel anestezi altında bütün diş çekimleri, kanal tedavileri, implantlar hepsi yapılıyor. Ölçüleri alınıyor, hemen geçici protezleri yapılıyor. Hasta daha uyurken geçiciler de yapıştırılıyor.” dedi.

Üsküdar Diş Hastanesi Çocuk Diş Hekimi Doç. Dr. Barış Karabulut, genel anestezi ve sedasyon ile yapılan diş tedavileri hakkında bilgi verdi.

Doç. Dr. Barış Karabulut, genel anestezi ve sedasyon işlemleri için herhangi bir yaş sınırı bulunmadığını dile getirerek, “Önemli olan işlem öncesi gerekli tüm tıbbi ve radyolojik tetkiklerin yapılması, tam teşekküllü bir ameliyathane ortamında ehil bir anestezi ekibinin olmasıdır.” dedi.

Yeterli tecrübede ameliyathane ekibi ve sağlık alt yapısı üst düzeyde olan bir kurum seçilmeli

Anestezi işlemleri esnasında ve sonrasında hafiften şiddetliye pek çok komplikasyon görülebildiğini ifade eden Doç. Dr. Barış Karabulut, bu komplikasyonların kolaylıkla ortadan kaldırıldığını söyledi. Doç. Dr. Barış Karabulut, “Önemli olan yeterli tecrübede ameliyathane ekibinin ve sağlık alt yapısı üst düzeyde olan bir kurumun seçilmesidir.” diye konuştu.

Diş uygulamalarında anestezinin bazen çok hafife alındığını kaydeden Karabulut, öncelikle hangi çocuklara genel anestezi altında tedavi uygulanacağının belirlenmesinin önemine vurgu yaptı. Doç. Dr. Barış Karabulut, şunları anlattı:

“Genel anestezi ve sedasyon diye iki başlık var aslında. Sedasyon anestezinin daha hafif hali. Tıbbın tüm dallarında olduğu gibi her zaman basitten zora doğru gitmek lazım. Direkt mümkünse sedasyonla yapmak lazım. Sedasyon dediğimiz olay nedir? Genel anestezi kadar derin bir durum yoktur. Entübasyon gerekmez. Kişinin bilinci yerinde olabilir. Hafif uyaranlara cevap verir sadece. Yani buna bilinçli sedasyon diyoruz. Bu olmuyorsa derin sedasyon olabilir. Yine kişi kendi soluk alıp vermesine devam ediyor. Ama genel anestezi dediğimiz zaman tüm solunum fonksiyonlarını tamamen cihaz vasıtasıyla yapıyoruz. O en derin hali.”

Bir merkezde çocuk ya da yetişkin hastaların uyutularak tedavi edilebilmesi için ne gerekli?

Bir merkezde çocuk ya da yetişkin hastaların uyutularak tedavi edilebilmesi için ağız diş sağlığı merkezi lisansı ve ruhsatının alınmış olması gerektiğini belirten Karabulut, “Bir ameliyathanesi olması lazım. Anestezi cihazları, anestezi teknisyeni, hemşiresi, tüm ilaçları, yani olası komplikasyonlarda müdahale edecek anestezi ekibi, tekrar hayata döndürecek ekibin olması lazım. Genel anesteziden sonra en az 2-4 saat taburcu etmemek lazım. Çünkü ilaç vücutta dolaştığı için etkileri devam ediyor. Kanama kontrolü de yapılmalı.” dedi.

Anestezi öncesinde hastalara her zaman belli tahlillerin yapılması gerektiğini ve tüm tıbbi geçmişin de bilinmesinin önemli olduğunu kaydeden Karabulut, “Eski hastalıkları, geçirmiş olduğu ameliyatları, kullandığı ilaçları bunların tamamını anestezi uzmanlarının çok iyi bilmesi lazım. Operasyondan bir gün önce tekrar bir muayene lazım. Bir de operasyondan sonrasının da takip edilmesi lazım. Operasyon esnasında çok dikkatli çalışmak gerekiyor. Operasyon sonrası kanama kontrolleri yapılmalı, çocuğun ayılması, vücudundan ilacı atma sürecinin çok iyi takip edilmesi lazım.” dedi.

Sedasyonun avantajı var mı?

Sedasyonun genel anesteziden avantajının sedasyon bittiği anda vücutta ilaç kalmadığını kaydeden Karabulut, “Çünkü hava yoluyla yapılan bir işlem. Damar yolu açılmadığı için vücuda bir ilaç girişi olmadığı için, koklattığı havayı kestiği zaman anestezi uzmanı çocuk hemen ayılıyor. Ve çok hızlı taburcu oluyor. Yani taburcu olduğu zaman ilaç artık vücutta dolaşmadığı için bir etkisi yok. Baş dönmesi, hafif bir sersemlik hali en fazla olabilecek etkisi ama genel anestezi öyle değil. Çünkü kanda ilaç dolaşıyor ve onun yarılanma ömrü var. O da 3-4 saati bulduğu için muhakkak gözlem altında olması gerekiyor.” şeklinde konuştu.

Genel anestezi sırasında nazal entübasyon yapılabildiğini ifade eden Karabulut, burun mukozasının çok duyarlı olduğunu ve mutlaka kanama kontrolünün çok dikkatli yapılması gerektiğini vurguladı.

Diş hekimlerinin ağız ortamında çalıştığı için genelde nazal entübasyon yapılmasını istediklerini anlatan Karabulut, “Entübasyon burundan olsun isteriz. Ama çok küçük çocuklarda veya burnu çok tıkalılarda anestezi uzmanı ‘nazal yapmasak olur mu?’ der. Ağızdan entübasyon yaparsak küçük bir boruyla çalışırız.” dedi.

Doğru merkez, doğru hekim ile yapılmalı

Anestezi ile diş tedavisi konusunda hastalara ‘gözünüzde büyütecek kadar korkulacak bir olay da değil, ama çok hafife alınacak bir olay da değil’ dediklerini kaydeden Karabulut, “Bu işlemlerin doğru bir yerde, doğru bir hekimle, yeterli teşkilatın olduğu, yeterli altyapının olduğu bir hastane ortamında yapılması lazım.” şeklinde konuştu.

Özel gereksinimli çocukların da anestezi uygulamalarıyla tedavi edildiğini kaydeden Karabulut, “Burada da sedasyon veya anestezi arasındaki ayrımı yapılacak işlemlerin süresi belirliyor. Eğer kısa süreli işlemler, basit işlemlerse sedasyonla, çocuğun hastalıkları, ağır durumları varsa genel anestezi altında yapıyoruz. İkisinin de kendine göre avantaj ve dezavantajları var.” dedi.

Korkanlar ve öğürme refleksi olanlar da tercih ediyor

Diş hekiminden çok korkanlara da genellikle sedasyonun uygulandığını anlatan Karabulut, şöyle devam etti:

“Yaş sınırı yok. Yeni doğandan yetişkinlere kadar her yaş grubu hasta, özellikle yetişkinler için söylüyorum, diş hekimi korkusu olan, öğürme refleksi olanlara da uyguluyoruz. Öğürme reflekslerinin yüzde 90’ı korku ve endişedendir. Korku ve endişe, kalp atışlarını hızlandırır, bir de ağzını açıp ayna bile dokundurduğunuz anda öğürme başlar. Bu tip hastalar da muhakkak tercih ediyorlar zaten. Bir seferde bitsin istiyorlar.

Mesela ağır diş çekimleri, implant uygulamaları, ölçü aldırma… Ölçü de aldıramıyorlar doğal olarak. Bunlar için genel anestezi biçilmiş bir kaftan. Öyle hastalar var ki bir seferde bütün diş çekimlerini, bütün ölçü işlemlerini, diş kesimlerini, hepsini gayet rahat yapabiliyorlar. Yetişkin hastalar çok tercih ediyor. Yabancı hastalarda da sağlık turizminde bir günde işlemlerinin bitmesi gerekiyor. Mesela bir hasta geliyor yurt dışından. Genel anestezi altında bütün diş çekimleri, kanal tedavileri, implantlar hepsi

yapılıyor. Ölçüleri alınıyor, hemen geçici protezleri yapılıyor. Hasta daha uyurken geçiciler de yapıştırılıyor. Ve yurt dışına o şekilde gönderiliyor. Yani o açıdan da çok faydalı. Normalde bir hastanın çok uzun süre ağzını açık tutarak koltukta bunları yaptırması bu kadar da mümkün değil.”


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:28 Kasım 2023

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.