DİSİPLİN NASIL SAĞLANIR

Anneyiz.biz

Günlük yaşam içinde ailelerin sıklıkla karşılaştıkları zorluklarının başında disiplin geliyor. Peki disiplin nasıl sağlanır?

Uzmanlar anlatıyor:

Anne-babalar çocuklarını eğitirken neleri yapıp neleri yapmamaları konusunda sık sık belirsizlik yaşarlar.

Disiplin, kişilerin içinde yaşadıkları topluluğun genel düşünce ve davranışlarına uymalarını sağlamak amacıyla alınan önlemlerin tümü olarak tanımlanabilir. Eğitimde ilgi ve disiplin önemli unsurlardır. Her eğitim sistemi, bu iki kavramı içine almaktadır. Disiplin ilgisizlik değildir, ilgi de disiplinsizlik değildir, farkına varılması gereken ayrım da budur.

Disiplin; çocuğa hayatın kurallarını öğretmektir, onun kişiliğini ezmek değildir. Disiplin; çocuğu sağlıklı ve dengeli bir şekilde yetişkinliğe hazırlamaktır. Disiplin; çocuğun doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü ayırma, kendini kontrol edebilme, insan ilişkilerinde sınır koyabilme, iyi ve yardımsever olabilmek gibi temel duygularımızı güçlendirmektir. Disiplin çocuğa istenilen davranış ve alışkanlıkları öğretmek, kendi kendini denetleme ya da iç denetim olan ahlak gelişimini sağlamaktır.

Disiplin bir anlamda çocuğun sahip olduğu sorumluklarıyla yaşantısındaki hareketlerinin, doğal ve sosyal sonuçlarını kabul etmesidir.

Disiplin teorik olarak kızgınlık ya da sertlik içermez. Disiplin; kararlılık, düzen ve belirlenmiş kurallara işaret eder. Anne-babalar çocuk büyütürken hata yaparlar, pek çok şeyi deneme-yanılma yoluyla bulurlar ya da bazen surun çözme becerilerini kullanamaz olurlar. Aile içinde oluşturulmuş koşulsuz sevgi, güven ve açık iletişim sayesinde her zaman, her durum yeniden yapılandırılabilir.

DİSİPLİNİN 3 TEMEL AMACI VARDIR. BUNLAR:

1- Sevgi ve güven ilişkisini geliştirmek,

2- Benlik değerinin temelini atmak,

3- Başkalarını anlayarak ve onların kişiliklerine saygı göstererek model görevini gerçekleştirmek olarak sınırlanabilir.

Geleneksel eğitim anlayışında disiplinden anlaşılan; ceza, ilgiden anlaşılan şımartmayken; çağdaş eğitim anlayışında disiplin; sorumluluk kazandırma, ilgi ise takdir etme, destek verme, rehber olma anlamındadır. Çağdaş eğitim anlayışında disiplin ile ilgi arasında bir uçurum değil, bir bütünlük vardır. Çocuk, belli davranışlarına hâkim olmayı, ceza ile değil sevgi, ilgi ve hoşgörü ile disiplinli bir şekilde öğrenir. Ceza, bir davranışı öğretmeye ya da olumsuz bir davranışı terke değil, sadece bir süreliğine bastırma ya yarar. Bu ise, bizim istediğimiz bir eğitimi karşılamaz. Bu nedenle cezaya dayalı bir eğitimin disiplin olarak anlaşılması ve adlandırılması kanımızca yanlıştır. Çocuklar ilgi ve ihtiyaçları gözetilerek, yerinde ve zamanında yapılan doğru yönlendirilmelerle yaşama hazırlanmalıdır. Çağdaş disiplin anlayışı olarak da adlandırılan bu yeni disiplin anlayışının asıl amacı, küçük yaşlardan başlayarak çocuklarda öz denetim mekanizmasını geliştirmektir. Bu şekilde çocuk, demokratik yaşama bilincini, yaratıcılığı, sorumluluğu, faydacılığı, hoşgörüyü, bireysel özellik olarak kazanacak ve hayat boyu bu özelliklere uygun davranımlar geliştirecektir. Böylece çocuk; sorumluluklarının bilincinde, kendi kararlarını kendi alabilen, (toplumsal bir) "birey" olacaktır.

Dayak veya zor kullanarak davranışı yönlendirmeyi amaçlayan anne baba;

1. Çocuğun kendilerine karşı korku, öfke ve kızgınlık içinde olmasına sebep olur.
2. Çocuğa saldırgan olmayı ve sorunlarını şiddet yoluyla çözmeyi öğretir.
3. Zayıf vicdan ve ahlak gelişimine yol açar.

ÖNERİLER:

1. Bağırıp çağırmak, azarlamak çocukta kuşku, utanç ve suçluluk duygularına yol açar. Bunun yerine davranışı yönlendirmede alternatif yöntemler geliştirin.

2. Çocuğunuza ne yapması gerektiğini söyleyip durmak yerine, onu kararlara dahil etme yöntemleri bulun. Böylece bireysel güç ve bağımsızlık duygusu kazanır. “Şimdi ne yapsak iyi olur?” söylemek yerine gösterin.

3. Bir şey rica ederken saygılı olun. Çocuğunuz bir şeylerle uğraşırken araya girip, "hemen şimdi" bir şey yapmasını istemeyin. "Bunu beş veya on dakika içinde yapmak nasıl olur?" diye sorun. Küçük çocuğunuzun sizin söylediklerinin tamamını anlayacağını düşünmüyor olabilirsiniz. Emirler yerine seçenekler sunarak aslında siz kendinize "saygılı davranmayı" öğretiyorsunuz. Bir diğer olasılık ona bir takım uyarılar yapmaktır. "Bir dakika içinde çıkıyoruz. Oyun salonunda yapmak istediğin son bir şey var mı?"

4. Yanınızda bir kronometre taşıyın. Çocuğunuzun onu bir yada iki dakikaya kurmasına ve cebine koymasına izin verin. Böylece zaman dolduğunda gitmeye hazır olacaktır.

5. Onun yardımına ihtiyaç duyulan tercihler yaptırın. "Yirmiye kadar saydığımda gitme vakti olacak. Çantamı arabaya kadar taşımak mı, yoksa anahtarları taşıyıp arabayı çalıştırmama yardım etmek mi istersin?" "Eve vardığımızda yapmamız gereken ilk şey nedir, aldıklarımızı yerleştirmek veya bir hikâye okumak?"

6. Henüz konuşmaya başlamamış çocuklar net bir şekilde yol gösterilmeye ve yönlendirmeye ihtiyaç duyabilirler. Yani "susun ve hareket edin". Çocuğunuzun elinden yavaşça tutun ve gitmek istediği yere gitmesine yönlendirin. Ne yapması ve yapmaması gerektiğini ona gösterin.

7. Mizah duygunuzu kullanın. "Annesini dinlemeyen çocuklara gıdıklama canavarı geliyor."

8. Henüz yapmayı beceremediği şeyler hakkında düş kırıklığına uğrayıp ağladığında veya öfke nöbetine tutulduğunda kendinizi onun yerine koyun. Bu hemen onu kurtarmak anlamına gelmiyor, onu anlamak anlamına geliyor. Ona sevgiyle sarılın ve "Şu anda çok üzgünsün. Biliyorum devam etmek istiyorsun ama artık bırakma zamanı." Sonra çocuğunuzu alın ve başka bir aktiviteye geçin.

9. Her gün olan olaylar için rutinler oluşturun; sabah, yatak zamanı, yemek, alışveriş, vb Sonra çocuğunuza sorun; "Günlük rutinimize göre ne yapmamız gerekiyor." Daha büyük çocuklar size cevap verecektir; "Şimdi yatak/yemek/alışveriş zamanı."

10. Gelişim düzeyi anlamaya hazır olana kadar, çocuğunuza bir takım şeyleri tekrar tekrar öğretmeniz gerekebilir. Sabırlı olun. Kelimeleri mümkün olduğunca az, hareketleri bol kullanın. Çocuklarınızın davranışlarını kişisel algılamayın, onun size kızgın, kötü veya küstah olduğunu düşünmeyin. Durun, suçlamak ve utandırmak haricinde ne yapılması gerekiyorsa onu yapın.

11. Unutmayın ki; bir savaş meydanı mı yoksa çocuğunuzun uygun sınırlar dahilinde keşfedeceği ve deneyimleyeceği bir ortam mı yaratacağınız sizin davranışlarınıza bağlıdır.

12. Onu kontrol etmeye çalışmak yerine yapabilecekleri konusunda yol göstererek, onu uygun olmayan davranışlardan uzaklaştırın.

13. Koyduğunuz kurallarda anne baba olarak kararlı ve tutarlı olun davranın.

14. Davranışlarının yaramazlığının sonuçlarına katlanmasını sağlayın. Duvarı kalemle boyamışsa bırakın kendi temizlesin.

Çocuğunuzun "hayır" kelimesini gerçekte sizin düşündüğünüz şekilde anlamadığını anlarsanız, dikkatini çekme, yol gösterme ve diğer saygılı ve sevecen metotlar size daha anlamlı gelmeye başlayacaktır.

Cezalandırma yerine başka seçenekler geliştirme.

Disiplin davranışı yönlendirme olduğuna göre, istenen davranışı yapması yönünde çocuğa ceza yerine diğer seçenekler sunulmalıdır. Davranışı yönlendirirken yapılan ilk hata yanlış davranışı görmezden gelme, ikinci hata ise ilk çare olarak cezaya başvurmaktır.

* Cezalandırma yerine kabul edilemez davranış yerine kabul edilebilen bir davranış koymak,

* Yardımcı olabileceği bir yol göstermek,

* Davranışı şiddetli kınandığını belirtmek,

* Seçme şansı tanımak,

* Hatasını nasıl telafi edebileceğini göstermek daha çok sorumluk sahibi olmaya özendirecektir.

Çocuklar anne babalarının davranışlarını model alırlar. Her türlü olumlu olumsuz duyguları da..öğüt vermek yerine davranışlarımızla model olmak, sözden daha çok eylem etkili olduğu için daha çabuk öğrenmesini sağlar. Çocuk duyduğunu değil, gördüğünü uygular.

Sevilen ve kişiliğine saygı duyulan çocuk başkalarını sever ve onlara saygı duyar. Bu nedenle disiplini sevgi temeli üzerine inşa edin.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:02 Kasım 2009

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.