EKONOMİK KRİZ VE CİNSELLİK
NP Grup
Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi'nden Uzman Psikolog Çiğdem Demirsoy anlattı:
"İnsan bio-psiko-sosyal bir canlıdır ve ruhsal bütünlüğü için tüm alanlardaki ihtiyaçlarının karşılanmış olmasına gereksinim duyar, ihtiyaçların karşılanmasındaki yetersizlikler strese yol açar, geleceği tehdit eden durumlar ise kaygı ve endişe doğurur. İnsanın kendisini güvende ve rahat hissetmesi için şu anki fiziksel ve ruhsal ihtiyaçlarının karşılanmış olması ve gelecekte de bunların karşılanacağını bilmesi gerekir. Ekonomik kriz, insanın şu anki ihtiyaçlarının karşılanmasını zora sokmasının yanı sıra her an kötü bir durumla karşılaşma beklentisi ile geleceğini de tehdit altında hissetmesine yol açan bir durum. Kriz dönemleri toplumda panik duygusunun oluşmasına ve geleceğe karamsar bakışa neden olur. Ekonomik zorlanmalar bireyin kendisini başarısız, önemsiz ve değersiz hissetmesine ve umutsuzluk, çaresizlik duyguları sonucunda depresyona yol açabilmektedir.
Ruhsal açıdan sıkıntı yaratan her durum insanda cinselliği olumsuz yönde etkiler. Bu gibi durumlarda beyinden salgılanan stres hormonları cinsel isteği baskılar, cinsel isteğin azalması veya yok olması da cinsel fonksiyonların bozulmasına yol açar çünkü cinsel davranışın aşamaları vardır, istek olmadığında uyarılma olmaz, uyarılma olmadığında özellikle erkeklerde cinsel ilişkinin gerçekleşmesi ve boşalma imkansız hale gelir. Erkeklerde sertleşme problemi ve boşalma sorunları, kadınlarda da istek azlığı ve orgazm olamama sıklıkla yaşanan cinsel problemlerdir.
Stresin fizyolojik olarak cinselliği baskılamasının yanısıra ekonomik güçlükler aile içi gerginliklere, eşler arası iletişimin bozulmasına yol açarak da cinsel yaşama etki eder. Ekonomik kriz sonrası boşanmalarda artış olduğu görülmektedir. Engellenme duygusu öfke ve kızgınlığa yol açtığı için kişilerarası iletişimler etkilenir, aile içi çatışmalar ve şiddet ortamı oluşabilir. Ancak her bireyin veya her çiftin ekonomik zorlanmalar karşısında bunları yaşayacağını söyleyemek de doğru olmaz. Stres durumunda her insan kendi kişilik yapısına, başa çıkma kaynaklarına göre farklı etkilenmeler yaşar. Özgüveni tam, başaçıkma kaynakları güçlü olan bireyler iş stresi, ekonomik zorlanmalar gibi problemler karşısında daha az etkilenirler. Aynı şekilde eşler arasında açık bir iletişimin, işbirliği ve dayanışmanın, uyumlu ilişkinin olduğu sağlıklı evlilikler de bu gibi güçlük dönemlerinden yara almadan çıkabilirler."
Paylaş