ERKEKLER FAZLA SUÇ İŞLİYOR
ANKA
Türkiye'de 384 cezaevinde bulunan 111 bin 709 tutuklu ve hükümlüden 104 bin 872’si erkek, 3 bin 998’i kadın ve 2 bin 839’u çocuk.
Bu akrada veriler, cezaevlerinin tıklım tıklım dolu olduğu gerçeğini de ortaya çıkardı. Cezaevlerinin kapasitesi 97 bin olmasına karşın Mayıs-2009 itibariyle tutuklu ve hükümlü sayısının 111 bin 709’ye ulaşması yeni cezaevlerinin acilen devreye girmesini zorunlu kılıyor. Sadece kapasitenin üzerindeki mevcut tutuklu ve hükümlülerin kalabilmesi için her biri 500 kapasiteli 28 yeni cezaevinin hizmete girmesi gerekiyor.
Adalet Bakanlığı'nın verilerinden yapılan hesaplamaya göre, Türkiye'de 384 cezaevinde bulunan 111 bin 709 tutuklu ve hükümlüden 104 bin 872’si erkek, 3 bin 998’i kadın ve 2 bin 839’u çocuk. Bu veriler, erkeklerin kadınlara göre suç işleme potansiyellerinin çok yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Cezaevlerinde erkek sayısı kadın sayısının tam 26 katı.
Erkeklerin iş yaşamındaki ağırlığı gerilim ve sürtüşmelerden daha fazla etkilenmelerini beraberinde getiriyor. Silah ruhsatı alanların ve ruhsatsız silah taşıyanların çoğunluğunun erkek olması da onları suça daha yakın kılıyor. Ataerkil kültür anlayışı içinde yetiştirilmeleri erkeklerin suça yatkınlıklarının bir diğer nedenini oluşturuyor.
Araç sürücülerinin yüzde 90'dan fazlasının erkek olması da kazalara karışan, dolayısıyla suç işleyen erkek sayısının artması sonucunu doğuruyor. Erkeklerin genetik özelliklerinin de onları daha fazla suç işlemeye ittiği öne sürülüyor.
EN AZ 28 YENİ CEZAEVİNE İHTİYAÇ VAR
Adalet Bakanlığının verileri, cezaevlerinin tıklım tıklım dolu olduğu gerçeğini de ortaya çıkardı. Cezaevlerinin kapasitesi 97 bin olmasına karşın Mayıs-2009 itibariyle tutuklu ve hükümlü sayısının 111 bin 709'ye ulaşması yeni cezaevlerinin acilen devreye girmesini zorunlu kılıyor. Sadece kapasitenin üzerindeki mevcut tutuklu ve hükümlülerin kalabilmesi için her biri 500 kapasiteli 28 yeni cezaevinin hizmete girmesi gerekiyor.
Cezaevlerinde 2006 yılında 70 bin 477, 2007'de 90 bin 837, 2008'de ise 103 bin 235 tutuklu ve hükümlü bulunuyordu.
DAVALARIN UZAMASI ÖNEMLİ BİR SORUN
Cezaevlerindeki aşırı yoğunlukta, Türkiye'de davaların yıllarca sürmesinin önemli bir rolü var. Nitekim, Mayıs-2009 itibariyle cezaevlerinde kalanların 51 bin 6'sı mahkum iken, 60 bin 703'ü tutuklu. Bu tablo, cezaevlerinde aşırı doluluk, güvenlik zafiyeti ve insan hakları ihlallerine yol açarken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde bir çok davanın kaybedilmesi ve milyonlarca Euro tazminat ödenmesi sonucunu da doğuruyor.
YENİ BİR AF ÇIKAR MI, ÇIKMAZ MI?
Cezaevlerinin dolması, af çıkar mı tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı. Son af, AKP iktidarı öncesinde, Bülent Ecevit'in Başbakanlığı zamanında çıkarılmış, affı Rahşan Ecevit'in istediği iddiaları üzerine, kamuoyunda bu affa "Rahşan Affı" denilmişti. Aftan yararlanıp cezaevinden çıkanların bir çok cinayet, gasp, soygun, hırsızlık olayına karışması özellikle Rahşan Ecevit’e yönelik tepkilere yol açmıştı.
Paylaş