

Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi NPİstanbul Nöropsikiyatri Hastanesi Nöroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Celal Şalçini sabit bir süreden bahsetmenin doğru olmadığına dikkat çekiyor. Araştırmalara göre 4 ile 10 saat arasındaki uykunun normal kabul edildiğine vurgu yapan Şalçini, temel kıstasın bireyin kendine yettiği ve rahat hissettiği süre kadar uyku uyuması olduğunu ifade ediyor.
Şalçini, uyku saatlerinin farklılık göstermesinde genetik yapı ve süregelen alışkanlıkların etkili olduğunu dile getiriyor. Her insanın biyolojik saati farklı diyen Yrd. Doç. Dr. Celal Şalçini, son yapılan çalışmalarda normal bireylerde biyolojik saatin yaklaşık 23:53 ve 24:28 süreleri arasında olduğu ve ortalamanın da 24 saati aştığını belirtiyor ve ekliyor.
“Bu nedenlerden dolayı zaman algısı değişir ve biyolojik zaman algımızla gerçek zaman arasında tutarsızlık olmakta ve zaman algımız kayma eğilimindedir.”
Celal Şalçini kişinin ufak müdahalelerle uyku saatini düzenleyebileceğini de vurguluyor. “Kişiler ufak tefek müdahalelerle uyku saatini düzenleyebilir. Her ne kadar günlük hayat temposu içinde bu zor olsa da basit ve bizleri “uyku hijyeni” olarak isimlendirdiğimiz önerilerle uykumuzu düzenleyebiliriz. En önemli önerilerimiz uyku saatini erkene çekmek, uyku öncesi kahve, çay ve aşırı sıvı almama, hazımsızlık yapabilecek besinlerden kaçınma, uyku öncesi parlak ışıktan uzak kalma, bazı uyku öncesi ritüel dediğimiz alışkanlıkları rutin hale getirme (uyku öncesi diş fırçalama, duş alma, kitap okuma, az miktarda ılık süt içme gibi) uygulanabilir. Aslında bu ritüel dediğimiz ufak rutin hareketler beynimizi uykuya hazırlamakta ve uyku saatinin yaklaştığını belirtmektedir.”
Paylaş