

Seminer İstanbul, Edirne'den sonra İzmir'de yapıldı. ABD Gümrük İdaresi temsilcileri, Türk meslektaşları ile tecrübelerini paylaşarak, bilgi alışverişinde bulundu. Seminere katılan ABD Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi Temsilcisi David Brener, taklitçiliğin global bir sorun olduğunu ifade ederek, “7 kıtanın 6'sında rastlanan bir sorun. Aynı zamanda büyük ekonomik kayıplara neden olan bir sorun. Milli güvenlik anlamında da bir takım sıkıntılar yarattığı biliniyor. Özellikle son zamanlarda sağlık ve bireysel güvenlik alanındaki zararları üzerinde duruyoruz” dedi. Sağlık alanındaki sahte ilaçların çok ciddi bir sorun yarattığını vurgulayan Brener, “Bu konuya çok dikkat ediyoruz. İlacın nereden geldiği çok önemli. Nereden aldığınız, siparişi nereden verdiğiniz çok önemli. Son yıllarda internet üzerinden ürünler satılıyor. Benim tavsiyem herkes aldığı ilacın kaynağına çok dikkat etsin. Çok ciddi sorunlar olabiliyor” diye konuştu.
ECZANELERE BİLE GİREBİLİYOR
Seminere katılan güvenlik danışmanlığı ve araştırma konularında faaliyet gösteren Esfor adlı şirketin genel müdürü Cengiz Gümüştüs, ilaç sektöründe sahteciliğin payının dünya genelinde cironun yüzde 8-10 civarında olduğuna dikkat çekti. Gümüştüs, “Bu çok yüksek bir rakam. Zaman zaman eczanelere de girmesi mümkün. Çeşitli yollardan giriyor. Çantacı olarak tabir ettiğimiz kişilerin satışlarından dolayı zaman zaman eczanelere girdiğini görüyoruz. Ürünler alınırken depolardan, doğru kişilerden alınması gerekiyor. Ürünleri ucuz bulup da dışarıdan bilinmedik kişilerden aldıklarında, bu ilaçların sahtelerinin piyasaya girmesi çok daha rahat oluyor. Bazen eczaneler kendi aralarında takas yaptığı zaman ilacın nereden geldiğinin tespiti zorlaşıyor” dedi. Gümüştüs, ilacın üzerindeki holograma, paketin dışındaki kullanım tarihi ile içindeki tarihin aynı olmasına dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Hemen hemen tüm ilaçlarda sahtesinin görüldüğüne değinen Gümüştüs, “Son zamanlarda savaşla ilgili yardımlarda ya da Afrika, Asya'ya yapılan yardımlarda daha sık görüyoruz. Binlerce kişinin ölümü de söz konusu. Afrika ile ilgili bir örnek verebilirim. Sıtma aşısı olarak dağıtılan ilaçların içinde antifiriz çıktığı için 2 bin çocuğun ölümü söz konusu oldu. Problem sadece taklit olması değil, öldürebilmesi. Bu bir CD, tişört değil. İnsanlar şifa bulmak için alıyorlar. Mesela, kanser hastası bir yakınınız var, iyileşeceğini ümit ediyorsunuz ama içinde etken maddesi olmadığı için kişi ölüyor” diye konuştu.
EN FAZLA UZAKDOĞULU ÜRÜNLER YAKALANIYOR
Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Müsteşarlığı'nda Gümrük Uzmanı olarak görev yapan Özlem Demiroğlu da, Türkiye'de yapılan yakalamalarda en ciddi yakalama oranlarının Uzak Doğu'dan gelen ürünlere ait olduğunu söyledi. Bunu Orta Doğu ve AB ülkelerinin takip ettiğini anlatan Demiroğlu, en fazla yakalanan sahte ürünlerin başında sigaranın, ardından cep telefonu ev aksesuarlarının, tekstil ürünlerinin geldiğini kaydetti. Yakalama oranlarında yüzde 60'ında konunun mahkemeye intikal ettiğini belirten Demiroğlu, yüzde 40'ının mahkemeye intikal etmeden çözüldüğünü sözlerine ekledi.
Paylaş