İLETİŞİMİNİZ SAĞLIKI OLSUN

İLETİŞİMİNİZ SAĞLIKI OLSUN

Ebeveynler çocuklarına zarar gelmesini önlemeye çalışırken korumanın dozunu kaçırırsa, çocuklarının değişim ve gelişim sürecini kendi elleriyle engellemiş olabiliyor. Bunun önüne geçmenin tek yolu sağlıklı iletişim

Gençler hayatı erişkinlerden daha heyecanlı yaşarlar... Bu söz karşısına çok da çatlak ses gelmeyecek bir yargı olsa gerek. Bu heyecan ihtiyacı günlük hayatta sonucu ölümlere kadar varabilen bir takım tehlikeleri de beraberinde getiriyor. Gençleri yaşlarının getirdiği bu tutkulardan korumanın yolu ise, sağlıklı iletişimden geçiyor. İşte, Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi psikoloğu Orhan Gümüşel 'den her anne babanın kulağına küpe olacak tavsiyeler...

DEĞİŞİME AYAK UYDURUN:

Gençlerin büyüme arzularına uzak durmak ya da anlayamamak gencin bunları bir şekilde ifade etmesini getirir. Hele bir de değişime ayak uydurmaya direnmek ve bunu otorite ile sınırlama çabası gencin kendisini anlatma çabasını davranış dili ile hem de size rağmen çoğaltacaktır. Çocuğunuzun seviyesine inerek onu anlamaya çalışmanız, riskleri azaltmada yardımcı olur.

BOĞMAYIN:

 Korumak adına boğmayın: Kuşkusuz hiçbir anne baba çocuğunun zarar görmesini ve üzülmesini istemez. Bunun için çaba harcarlar ve korumaya çalışırlar, ancak farkında olmadan bu korumanın dozunu kaçırırlarsa çocuklarının değişim ve gelişim sürecini de kendi elleriyle engellemiş olurlar. Eğer çocuk zorlandığında ona yol göstermek yerine, engelleri ortadan kaldırırsanız, çocuğun zorluklarla baş edebilme yeteneği gelişemez.

GÜVEN ŞART:

 Güven duyun ve inisiyatif bırakabilin: Ailesi tarafından güven duyulduğunu bilmek gencin sorumlu davranış geliştirmesinde önemli rol oynar. Özellikle aile içinde aktif rol alabilen gençler bu çatışmalı dönemi hem kendileri hem de çevreleri ile barışık geçirirler. Bu yolla hem gencin kontrollü davranması, hem güven ve özsaygı gelişimi, hem de başarı motivasyonu kuvvetlenir.

 ÖRNEK OLUN:

Gençler ve çocuklar daha çok duyduklarını değil, somut sonuçlarını gördükleri şeyleri daha rahat öğrenirler. Bu yüzden sürekli öğüt veren ebeveyn olmak yerine yaşayış biçiminizle mesaj vermelisiniz. Ondan beklediklerinizi kendi hayatınızda da yaşarsanız, samimi olduğunuz mesajını fazla çabaya gerek kalmadan verebilirsiniz.

Neslihan SÖZEN

KAYNAK: //www.bugun.com.tr/


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:01 Ocak 2000

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.