Kabakulak Hastalığı Nedir? Kabakulak Tedavisi

Kabakulak, tıbbi olarak "parotit" olarak da adlandırılan bir viral enfeksiyon hastalığıdır. Kabakulak hastalığı, Paramyxoviridae ailesinden bir virüs olan Mumps virüsü tarafından neden olunur.

Kabakulak Hastalığı Nedir? Kabakulak Tedavisi

KABAKULAK NEDİR?

Kabakulak (Mumps), genellikle çocukluk döneminde görülen bir viral enfeksiyondur. Ancak her yaşta insan kabakulak geçirebilir. Kabakulak, çocukluk dönemindeki aşı programları sayesinde daha az yaygın hale gelmiştir, çünkü kabakulak aşısı rutin aşı programlarının bir parçasıdır ve genellikle çocuklara uygulanır.

Kabakulak, özellikle aşı almayan veya yetersiz aşı almayan kişilerde ve toplumda aşılama oranlarının düşük olduğu bölgelerde daha yaygın olabilir. Aşı, kabakulak enfeksiyonunu önlemek için etkili bir yol olarak kabul edilir.

Kabakulak belirtileri nelerdir?

Kabakulak hastalığının başlıca belirtisi, kulak altı tükürük bezlerinin şişmesi ve ağrılı olmasıdır. Bu şişlik bazen boyunun bir tarafından diğerine de yayılabilir. Ayrıca ateş, halsizlik, baş ağrısı ve yutma güçlüğü gibi diğer belirtiler de görülebilir.

Kabakulak hastalığının belirtileri şunlar olabilir:

- Kulak Şişmesi: Kabakulakın en karakteristik belirtisi, tükürük bezlerinin şişmesi ve ağrılı olmasıdır. Bu şişlik genellikle bir tarafta başlar ve daha sonra diğer tarafa yayılabilir.

- Ağrı: Kulak altı tükürük bezlerinin şişmesiyle birlikte ağrı ve rahatsızlık hissedilir. Bu ağrı yutma veya çiğneme sırasında daha da artabilir.

- Ateş: Kabakulak hastalığı sırasında ateş yükselmesi sık görülür.

- Halsizlik: Hastalar genellikle halsizlik, yorgunluk ve huzursuzluk hissi yaşarlar.

- Baş Ağrısı: Baş ağrısı da kabakulak hastalığının belirtilerinden biri olabilir.

- İştahsızlık: Yutma güçlüğü nedeniyle beslenmede zorluk yaşanabilir ve iştah kaybı görülebilir.

- Kulak Ağrısı: Bazı hastalarda kulak ağrısı da görülebilir, ancak bu belirti her zaman olmaz.

- Boyun Şişmesi: Kulak altı bezlerin şişmesi nedeniyle boyun bölgesinde şişlik meydana gelebilir.

Kabakulak belirtileri genellikle hastalığın başlamasından birkaç gün sonra ortaya çıkar. En belirgin belirti şişmiş tükürük bezleridir. Kabakulak genellikle her iki kulakta da aynı anda görülmez, sıklıkla tek bir tarafta başlar ve daha sonra diğer tarafa yayılır.

Eğer kabakulak belirtileri hissediliyorsa, bir sağlık profesyoneline başvurmak ve doğru tanı almak önemlidir. Ayrıca hastalığın başkalarına bulaşmasını önlemek için izole edilmeli ve uygun tedavi ve bakım sağlanmalıdır.

Kabakulak kimlerde görülür?

Kabakulak genellikle tükürük yoluyla kişiden kişiye bulaşır. Enfekte bir kişinin tükürüğü, öksürme, hapşırma veya bulaşık paylaşımı gibi temas yoluyla diğer kişilere geçebilir. Bu nedenle kabakulak, kalabalık yerlerde veya kişisel temasın yaygın olduğu ortamlarda daha kolay yayılabilir.

Kabakulak belirtileri gösteren kişiler, diğer insanlarla teması sınırlamalı ve uygun önlemleri almalıdır. Ayrıca aşılama programlarına katılmak, kabakulak ve diğer bulaşıcı hastalıkların yayılmasını önlemek için önemlidir.

Kabakulak aşısı ne zaman yapılmalı? Aşısı var mı?

Kabakulak aşısı var ve rutin aşı programlarının bir parçasıdır. Aşının adı MMR aşısıdır, çünkü kabakulak aşısı, kızamık (measles), kabakulak (mumps) ve rubella (kızamıkçık) aşılarını içeren bir aşıdır. Bu aşı, bu üç hastalığa karşı koruma sağlar.

MMR aşısı, genellikle iki doz halinde verilir. İlk doz çocukluk döneminde, 12-15 aylıkken yapılır ve ikinci doz genellikle 4-6 yaşları arasında verilir. Bu aşılar, çocukları kabakulak, kızamıkçık ve rubella gibi hastalıklardan korur.

Yetişkinler arasında kabakulak aşısı gerekebilir, özellikle aşısız veya eksik aşılanmış kişiler için veya kabakulak salgını olduğunda. Aşı eksikliği veya iki doz aşı almamış olan yetişkinler, sağlık profesyonelleri tarafından aşılanmalıdır.

Kabakulak aşısının ne zaman yapılacağı hakkında daha fazla bilgi almak için yerel sağlık kuruluşunuzla iletişime geçmek önemlidir, çünkü aşı takvimi ülke veya bölgeye göre değişebilir. Aşı takvimi ve gereksinimler, sağlık otoriteleri tarafından düzenli olarak güncellenir.

Kabakulak geçiren çocuklara nasıl beslenmeli?

Kabakulak geçiren çocukların beslenmesine dikkat etmek önemlidir, çünkü hastalık sırasında çocuğun iştahı azalabilir ve bazı besin maddelerine ihtiyaç duyabilirler. İşte kabakulak geçiren çocuklar için önerilen beslenme tavsiyeleri:

- Sıvı İçeriği Artırın: Kabakulak nedeniyle ağız ve boğazda ağrı veya şişlik olabilir, bu nedenle çocuğun su içme ihtiyacı artabilir. Su tüketiminin yanı sıra, sulu meyve suları, çorbalar ve sulu meyveler (örneğin karpuz) çocuğun sıvı alımını artırabilir.

- İştahı Artıracak Yiyecekler: Kabakulak sırasında iştah kaybı yaşanabilir. Bu nedenle, çocuğun iştahını artıracak besinler sunmaya çalışın. Örneğin, meyveler, yoğurt, püre haline getirilmiş sebzeler veya hafif atıştırmalıklar çocuğun iştahını açabilir.

- Soğuk Yiyecekler: Kabakulak nedeniyle ağızda ağrı veya şişlik olabilir. Soğuk yiyecekler (örneğin dondurma veya sulu meyveler) bu sorunu hafifletebilir ve çocuğun rahatlamasına yardımcı olabilir.

- C Vitamini İçeren Yiyecekler: C vitamini, bağışıklık sistemini destekler. Kabakulak geçiren çocuğun bağışıklık sistemi güçlü olmalıdır. Bu nedenle C vitamini içeren yiyecekler tüketmek faydalı olabilir. Portakal suyu, taze portakal dilimleri veya diğer C vitamini kaynakları düşünülebilir.

- Doktora Danışın: Kabakulak tedavisi için çocuğunuza verilen ilaçları veya diğer özel talimatları takip etmek önemlidir. Doktorunuzun önerdiği beslenme tavsiyelerini dikkate alın.

Çocuğunuzun kabakulak geçirdiği bir dönemde, özellikle ağız ve boğaz sorunları varsa, yumuşak ve kolay tüketilebilecek yiyecekler sunarak onun rahatlamasına yardımcı olabilirsiniz. Ayrıca, çocuğunuzun ihtiyacına göre özel bir diyet veya beslenme planı belirlemek için doktorunuzla iletişim kurmalısınız.

Kabakulak tedavisi nasıldır?

Kabakulak hastalığının özel bir antiviral tedavisi yoktur. Genellikle semptomatik tedavi uygulanır. Bu, ağrı ve ateşi hafifletmek için ağrı kesici ilaçların kullanılmasını içerebilir. Ayrıca hastanın dinlenmesi ve bol sıvı alması önerilir.

Kabakulak tedavisi semptomatik olarak yapılır ve genellikle evde dinlenme ve destekleyici önlemlerle başlar. İşte kabakulak tedavisinde kullanılan temel yöntemler:

Dinlenme: Kabakulak geçiren bir kişi, semptomlarını hafifletmek ve iyileşme sürecini hızlandırmak için yeterince dinlenmelidir. Dinlenme, vücudun enfeksiyonla savaşması ve bağışıklık sisteminin iyileşmesine yardımcı olur.

Sıvı İçme: Bol sıvı tüketmek, vücudu hidrate eder ve ateş veya yüksek vücut sıcaklığına bağlı sıvı kaybını önler. Su içmek ve sulu meyveler veya sıvı gıdalar tüketmek önerilir.

Ağrı ve İltihap İlaçları: Doktorun tavsiye ettiği ağrı kesiciler veya ateş düşürücü ilaçlar semptomları hafifletebilir. Aspirin verilmez, çünkü kabakulak geçiren çocuklarda Reye sendromu riskini artırabilir.

Yumuşak ve Soğuk Yiyecekler: Ağızda ağrı veya şişlik yaşanabilir, bu nedenle yumuşak ve soğuk yiyecekler (örneğin dondurma, yoğurt, püre haline getirilmiş sebzeler) rahatlatıcı olabilir.

İzolasyon: Kabakulak geçiren kişi, bulaşıcılığını azaltmak için enfeksiyonun ilk birkaç gününde evde izole edilmelidir. Bu, başkalarına hastalığı bulaştırma riskini azaltır.

Kabakulak tedavisi genellikle semptomların iyileşmesi ve vücudun enfeksiyonla savaşmasıyla sonuçlanır. Tedaviye erken başlamak ve doktorun önerilerini takip etmek önemlidir. Ayrıca, kabakulak geçiren kişinin semptomları kötüleşirse veya ciddi komplikasyonlar gelişirse, bir sağlık profesyoneline başvurmalıdır. Kabakulak aşısı, hastalığın önlenmesinde etkili bir yol sağlar ve bu nedenle aşılama programlarına katılmak önemlidir.

Kabakulak bulaşıcı mı?

Kabakulak virüsü, hastalığa sahip bir kişinin tükürüğü veya burun akıntısı ile temas yoluyla bulaşır. Bu nedenle özellikle toplu yaşam alanlarında ve kapalı ortamlarda bulaşma riski artar. Kabakulak, özellikle 9 yaşın altındaki çocukları etkileyebilir.

Evet, kabakulak bulaşıcı bir hastalıktır. Kabakulak, paramiksovirus adı verilen bir virüs tarafından oluşturulan bir enfeksiyondur. Bu virüs özellikle tükürük yoluyla bulaşır. İşte kabakulakın bulaşma yolları:

- Tükürük Yoluyla Bulaşma: Kabakulak, enfekte bir kişinin tükürüğü ile temas sonucu bulaşabilir. Özellikle enfekte kişi hapşırırken veya öksürürken havada bulunan damlacıklar aracılığıyla yayılabilir. Ayrıca, hastanın tükürüğü ile kontamine olmuş yüzeylere dokunarak veya paylaşılan eşyaları kullanarak da bulaşabilir.

- Enfekte Kişi ile Yakın Temas: Kabakulak, enfekte bir kişi ile yakın temas sonucu bulaşabilir. Özellikle aynı evi paylaşan aile üyeleri veya aynı okulu veya işyerini paylaşan kişiler arasında kolayca yayılabilir.

- Bulaşma Riski: Kabakulak bulaşma riski taşırken, hastanın semptomları başladığında ve hastalığın bulaşıcılığı en yüksek olduğunda diğer kişilere bulaşma riski daha fazladır. Kabakulak hastalığına yakalanan bir kişi, semptomların başladığı andan itibaren izole edilmelidir.

Kabakulak bulaşıcıdır, bu nedenle hastalığın yayılmasını önlemek için enfekte kişilerin izole edilmesi ve temizlik önlemlerinin alınması önemlidir. Ayrıca, kabakulak aşısı bu hastalığın yayılmasını önlemek ve kişinin bağışıklığını artırmak için etkili bir yöntemdir. Bu nedenle aşılama programlarına katılmak önemlidir.

Kabakulak ilaçları hangileridir?

Kabakulak, genellikle çocukluk çağında görülen virüs kaynaklı bir hastalıktır. Hastalığın bulaşıcılık oranı yüksektir ve temel olarak kişinin tükürük bezlerinde iltihap ve şişlik oluşumuna neden olur. Kabakulak virüsü, büyük tükürük bezlerini etkiler, bu bezler yüzün iki tarafında bulunur. Virüsün vücuda girdiği kişideki büyük tükürük bezleri şişer, ağrır ve kişi yutkunmada zorluk yaşar. Hastalık bu nedenle "kabakulak" olarak adlandırılmıştır.

Hastalığı geçiren kişilerde genellikle parotis bezi tutulumu olur, ancak virüs sadece tükürük bezlerini etkilemez. Bazen virüsün pankreas, yumurtalık, testis ve meninks gibi vücudun çeşitli bölgelerinde enfeksiyona yol açtığı bilinir.

Kabakulak virüsü, paramiksovirüs ailesinden rubulavirüs türüne üye bir RNA virüsüdür. Bu virüs sadece insanlara bulaşabilir ve ciddi komplikasyonlara yol açabilir, özellikle işitme kaybı, menenjit, orşit (testis enfeksiyonu) gibi sorunlar görülebilir. Ayrıca kabakulak virüsü hızlı ve kolayca yayılabilir, bu nedenle salgınlar başlatabilir.

Kabakulak hastaları, tükürük bezlerinde şişme belirtileri başladığında 9 gün boyunca diğer insanlarla yakın temas etmemelidir. Hastalık genellikle kendiliğinden iyileşir ve vücuttan atılır, ancak ciddi komplikasyonlar gelişebilir. Bu nedenle çocukluk çağında kabakulak aşısı yapılması önemlidir, bu aşı sayesinde kabakulak vakaları azalmıştır.

Kabakulak genellikle çocukluk çağındaki kişilerde görülür, ancak erişkinler de hastalanabilirler. Hastalık öksürük, hapşırık, yakın temas, kişisel eşyalar gibi yollarla kolayca bulaşabilir. Virüs, tükürük bezlerinde şişliğe neden olur ve ateş, yorgunluk gibi semptomlarla birlikte seyreder. Kabakulak aşısı, hastalıktan korunmak için etkili bir yol olarak kullanılır.

Hastalığın tedavisi yoktur, ancak semptomları hafifletmek için ilaçlar kullanılabilir. İstirahat edilmesi, sıvı tüketilmesi ve temasın azaltılması da tedavi sürecinde önemlidir. Kabakulak geçiren kişiler, genellikle bir daha hastalığa yakalanmazlar. Kabakulak, kış ve ilkbahar aylarında daha sık görülür ve tek taraflı veya çift taraflı şişliklere yol açabilir​​​​.

Kabakulak aşısı hangi ayda yapılır?

Kabakulak aşısı, çocukların rutin aşı takvimine göre yapılır. Genellikle kabakulak aşısı, MMR aşısı adı verilen kızamık, kabakulak ve kızamıkçık aşıları içinde bulunur. Bu aşılar çocukluk döneminde belirli yaş aralıklarında uygulanır. Aşağıda genel olarak kabakulak aşısının ne zaman yapılması gerektiğine dair bilgi bulunmaktadır:

İlk Doz: Kabakulak aşısı, genellikle 12-15 aylıkken çocuklara ilk dozu olarak uygulanır.

İkinci Doz: İlk dozdan sonra çocuğa 4-6 yaş arasında bir ikinci doz kabakulak aşısı yapılır.

Bu yaş aralıkları, ülkenin aşı programına ve sağlık otoritelerinin önerilerine göre değişebilir. Bu nedenle, çocuğunuzun aşı takvimini doktorunuzla veya sağlık yetkilileriyle görüşerek belirlemeniz önemlidir.

Ayrıca, yetişkinler için de kabakulak aşısı önerilebilir, özellikle risk altındaki gruplar için. Bu konuda da doktor tavsiyesi almak önemlidir. Kabakulak aşısı, hastalığın yayılmasını önlemeye yardımcı olur ve ciddi komplikasyonları engellemeye yardımcı olabilir.

Kabakulak hastalığına karşı aşılama, bu hastalığın yayılmasını önlemek ve ciddi komplikasyonları engellemek için çok etkili bir yol sağlar. Çocuklar genellikle bebeklik ve çocukluk dönemlerinde kabakulak aşısı alırlar ve bu aşının etkili olduğu kanıtlanmıştır.

Kabakulak yetişkinlerde de görülür mü?

Evet, kabakulak yetişkinlerde de görülebilir. Kabakulak genellikle çocukluk döneminde daha yaygın görülse de, yetişkinlerde de ortaya çıkabilir. Kabakulak, virüsün neden olduğu bir tür tükürük bezi enfeksiyonudur. Virüs, tükürük bezlerinin şişmesine ve ağrılı bir enfeksiyona yol açar.

Yetişkinlerde kabakulak riski, çocuklara göre daha düşüktür, çünkü çocuklar rutin olarak kabakulak aşısı ile korunurlar. Ancak yetişkinlerde kabakulak görülmesi durumunda daha ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle, yetişkinlerin kabakulak aşısı olmamışlarsa veya bağışıklıkları zayıfsa dikkatli olmaları önemlidir.

Yetişkinlerde kabakulak belirtileri, yüzün tükürük bezlerinde şişme, ağrı ve ateş gibi çocuklarda görülen belirtilere benzer olabilir. Bu belirtilerle karşılaşan yetişkinler, bir sağlık profesyoneline danışmalı ve gerektiğinde tedavi almalıdır. Kabakulak, yetişkinlerde nadir görülse de ciddi sorunlara yol açabilir, bu nedenle önlem almak önemlidir.

KABAKULAK'TAN KORUNMA YOLLARI

Kabakulak hastalığı, aşı ile önlenebilir bir hastalıktır. MMR (Kızamık, Kabakulak ve Kızamıkçık) aşısı, kabakulak dahil olmak üzere bu üç hastalığa karşı koruma sağlar. İlk doz aşı genellikle 1 yaş civarında yapılırken, ikinci doz aşı 4-6 yaş arasında uygulanır.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:15 Ocak 2024

© 2025e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.