KADINA ŞİDDET DEVAM EDİYOR
A.A
Cinsel Sağlık Enstitüsü Başkanı Dr. Cem Keçe, cinsel şiddetin sadece Türkiye'nin değil, aslında tüm dünyanın ortak sorunu olduğunu söyledi.
"Cinsel şiddet" denildiğinde, kadınları istemediği halde cinsel ilişkiye zorlama, tecavüz, cinsel olarak kişiyi korkutan ve kıran davranışlarda bulunma, sürekli kadınlığını aşağılama, telefonla mektupla veya sözlü olarak sürekli cinsel içerikli taciz, cinsel organlara zarar verme, namus ve töre nedeniyle baskı uygulama gibi eylemlerin akla geldiğini belirten Keçe, "Ne yazık ki ülkemizde kadına karşı cinsel şiddet yoğun bir şekilde yaşanmaktadır" dedi.
"EVLİLİK İÇİ CİNSEL ŞİDDET VE EŞ TECAVÜZÜ ÇOK YAYGIN"
Dr. Cem Keçe, enstitü olarak internet üzerinden yaklaşık 6 bin kadının katılımıyla yaptıkları bir anket çalışmasında, kadınların yüzde 40'ının fiziksel şiddete, yüzde 20'sinin de cinsel şiddete maruz kaldığı sonucuna ulaştıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Ülkemizde, her 10 kadından 4'ü fiziksel şiddete, 2'si ise cinsel şiddete maruz kalıyor. Kadınların yüzde 60'ı kocasının, yüzde 20'si boşandığı eşinin, yüzde 10'u birlikte yaşadığı erkeğin, bir kısmı da akraba ve tanıdıklarının cinsel şiddetine uğramaktadır. Özellikle evlilik içi cinsel şiddet ve eş tecavüzü çok yaygındır. Bu rakamlar gün geçtikçe artmaktadır. Ayrıca çoğu zaman cinsel şiddet olayları gizli kalmaktadır. Çünkü toplum olarak suçu işleyeni değil, mağdureyi suçlu görme gibi bir eğilime sahibiz. Bu nedenle rakamlar aslında görünenden daha fazla olabilir."
"NAMUS KAVRAMI ÖN PLANDA TUTULARAK ŞİDDET UYGULANIYOR"
İnsana şiddet uygulanmasının onaylanabilir bir şey olmadığını belirten Keçe, toplumda genellikle namus kavramı ön planda tutularak, erkeğin kadına cinsel şiddet uyguladığının görüldüğünü söyledi.
Keçe, ülkede kadınların hareket alanlarını sınırlama, yaptıklarını denetleme, disiplin, terbiye, namus kavramlarının ardına saklanma, cinsel şiddeti normal olarak göstermeye veya algılamaya yönelik kültürel bir eksiklik bulunduğunu savunarak, şunları kaydetti:
"Ayrıca şiddeti uygulayan kişinin psikolojik yapısı, kişilik özellikleri, stres, ekonomik koşulların güçlüğü de cinsel şiddeti tetikleyebilir. Yine cinsel şiddet uygulayan erkeklerde, kadınların cinsel şiddet uygulanmasından haz aldıkları inancı gibi kadın cinselliğine ilişkin çarpık ve yanlış cinsel mitler, şiddet kullanmayı içeren sapmış bir cinsel uyarılma anlayışı, karşı cinsle ne zaman ve hangi koşullarda cinsel ilişki kurabileceğine ait beceri ve bilgi eksikliği de mevcuttur. Ayrıca alkol ve uyuşturucu madde kullanımı da cinsel şiddeti tetikleyebilir."
Paylaş