Dünyanın çeşitli ülkelerinde yapılan araştırmalar, kadına yönelik şiddetin yalnızca bir gelişmişlik sorunu olmadığını ortaya koyuyor. Şiddet tüm dünyanın sorunu.
Dünyanın çeşitli ülkelerinde yapılan araştırmalar, kadına yönelik şiddetin yalnızca bir gelişmişlik sorunu olmadığını ortaya koyuyor. Şiddet tüm dünyanın sorunu.

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumunun (USAK) “Türkiye'de Kadına Yönelik Şiddet Raporu”nda, Türkiye'deki verilerin yanı sıra çeşitli ülkelerde yapılan araştırmaların sonuçlarına yer verildi.
Buna göre, kadın haklarının korunması konusunda yapısal yasal önlemlerin olduğu Avrupa ve ABD'de de kadına yönelik şiddet oranları oldukça yüksek.
ABD Adalet Bakanlığı verilerine göre, ülke genelinde yapılan araştırmalar, kadınların yüzde 55'inin hayatlarının bir döneminde şiddet gördüğüne işaret ediyor.
Birleşmiş Milletler Dünya Kadınları 2010 Raporu'na göre ise Danimarka'da kadınların yüzde 27'si, Almanya'da yüzde 25'i, Norveç'te yüzde 22'si hayatlarının bir döneminde fiziksel veya cinsel şiddet mağduru olduğunu dile getiriyor.
Dünya Sağlık Örgütünün tespitlerine göre, cinsel şiddet dünya genelinde en yaygın şekilde kadınlara yönelik uygulanıyor.
Yapılan uluslararası araştırmalar, dünyada kadınların yaklaşık yüzde 20'sinin ve erkeklerin yüzde 5-10'unun çocukken cinsel şiddete maruz kaldığını ortaya koyuyor. Japonya'da kadınların yüzde 15'i, Etiyopya'da yüzde 70'i hayatlarının bir döneminde partnerlerinden fiziksel veya cinsel şiddet gördüklerini belirtiyor. Bunun yanı sıra genel olarak dünyada yüzde 0,3 ile yüzde 11,5 oranları arasında kadın, bir yabancı tarafından cinsel şiddet gördüğünü ifade ediyor.
Stratejik Araştırmalar Kurumunun raporunda, kadına yönelik şiddetin yalnızca bir gelişmişlik sorunu olarak açıklanamayacağı belirtilirken, şiddetin uluslararası düzenlemeler çerçevesinde önlem alınması gereken global bir problem olduğu vurgulanıyor.
“SORUNUN ÇÖZÜMÜ, KADIN POLİTİKALARI”
Raporda, Türkiye'de kadına yönelik şiddetle ilgili düzenli derlenen verilerin olmamasının, kadına yönelik şiddetin artıp artmadığı konusunda kısıtlı bulgular ortaya koyduğu belirtildi.
Rapora göre, Türkiye'deki farklı araştırmalar, her 3 kadından birinin hayatlarının bir döneminde fiziksel veya cinsel şiddete maruz kaldığını gösteriyor. 2009 yılında yapılan “Türkiye'de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet” araştırmasına göre, ülke genelindeki kadınların yüzde 39'u fiziksel, yüzde 15'i cinsel şiddet yaşarken, yüzde 42'si iki şiddetten en az birini yaşadığını ifade ediyor.
Kadına yönelik şiddet, en yoğun şekilde şehirlerde kendini gösteriyor. Farklı araştırmalara göre, Türkiye genelinde şehirde oturan kadınların fiziksel şiddete maruz kalma oranları, ilçelerde oturanlara göre yaklaşık yüzde 42 daha fazla. Raporda, bu durumun göç, kentleşme gibi unsurların, kadına yönelik şiddetin yoğunluğu üzerinde dolaylı etkisi olduğunu gösterdiği belirtiliyor.
Kadınların yaş, eğitim, refah düzeyi ve yerleşim yeri gibi temel demografik özellikleri, kadınların yaşamlarının çeşitli aşamalarında karşılaştıkları şiddeti etkiliyor. Araştırmalara göre, her eğitim düzeyinden kadın şiddet mağduru olabiliyor.
Öte yandan, kadınların ve erkeklerin eğitim düzeyi arttıkça, kadına yönelik şiddet oranı belirgin biçimde düşüyor. Ancak veriler, Türkiye genelinde okuma yazma bilmeyen 4,5 milyon civarında kişinin yüzde 80'ini kadınların oluşturduğunu ortaya koyuyor.
Raporda, kadınların gelir düzeyinin artmasının, şiddetin yoğunluğunu azaltmakla birlikte bu değişkenler arasında kesin ilişkilerden bahsetmenin mümkün görülmediği ifade edildi. 2007 yılında yapılan “Türkiye'de Kadına Yönelik Şiddet Araştırması” bulgularına göre, hane gelirine katkısı erkekten çok olan kadınların aile içinde şiddet görme riski iki misli artıyor. Bu durumda olan her üç kadından ikisi eşlerinden şiddet görüyor.
Türkiye'de şiddet gören kadınların ancak yarısı yaşadığı şiddeti yakın çevresine anlatıyor, çok az bir kısmı da gerekli kurumlara başvurabiliyor. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü verilerine göre, kadınların yüzde 92'si gördüğü şiddeti herhangi bir yere şikayet etmediğini belirtiyor.
Raporda, “Türkiye'de şiddet rakamlarının yüksek olmasının, problemin, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, sosyo-ekonomik durum ve ataerkil kültürel kabullerden beslenen toplumsal bir sorun olduğunu ortaya koyduğu” ifade edildi.
Benzer şekilde dünya örneklerinin de kadına yönelik şiddetin, ancak toplumsal cinsiyet eşitliği anlayışının plan ve programlara yerleştirilmesi ve kadın politikalarıyla aşılabilecek çok boyutlu yapısının altını çizdiği kaydedildi.
A.A