

Alman askerler, 1943'te Girit Adası'nın bu bölgesinde köyleri alırken, ileri karakollarına düzenlenen saldırıya misilleme olarak 400 erkeği öldürdü. Aralarında Giannis Singelakis'in evinden sürüklenerek çıkarılıp vurulan babası da vardı. O zaman 7 yaşında olan Singelakis, hala bunun bedelinin ödenmesini talep ediyor. Almanya'dan tazminat almanın peşinde koşarken, Yunanistan'da giderek büyüyen bir hareketin öncülüğünü yapıyor. Hareketi, tarihsel kinin yanısıra Almanya'nın bugünkü gücüyle Yunanistan'a kemer sıkma dayatmasına beslenen hınç da ateşliyor. Antonis Samaras'ın başbakanlığındaki hükümet, hem tazminatlar hem de 1941-45 arasındaki Nazi işgali sırasında ulusun vermeye mecbur bırakıldığı ama asla geri ödenmeyen borçla ilgili belgeleri biraraya getirerek bir rapor hazırladı. Lakin hükümetin bu konuda Almanya'ya baskı uygulayıp uygulamayacağı meçhul. Bazı siyasi analistler baskıya şüpheyle bakıyor, zira Almanlar Yunanistan'ı kurtarma paketine diğer tüm uluslardan daha fazla katkıda bulundu. Diğerleri, Yunanistan ile kredi aldığı taraflar ülkenin m uazzam b orç y ükünü hafifletmenin yollarını tartışırken, tazminat taleplerinin en azından pazarlık kozu olarak işe yarayacağına inanıyor. Üst düzey bir Yunan yetkili, "Almanların bizimle ilgili şartları hafifletmelerinin siyasi açıdan zor olduğu bir durumla karşı karşıyayız'' diyor. "Dolayısıyla onun yerine işgal borcunu geri ödemeyi kabul etsinler. Belki bunu Alman kamuoyuna satmaları daha kolay olur.'' Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble, Atina'yı temmuzdaki ziyaretinde, "Yunanistan'da o dönemde neler olup bitmiş, tam manasıyla incelemeliyiz'' demişti. Ama Yunanistan'ın b u m eseleyle i lgili haklarından uzun süre önce feragat ettiğinde ısrar etmişti. Kaç paranın söz konusu olduğuna dair rivayet muhtelif. En sık 220 milyar dolardan söz ediliyor ki, bu, sadece altyapının gördüğü zarara dair tahmin. Ve bu miktar, ülkenin içinde bulunduğu borç batağının yarısına tekabül ediyor. Yunanistan'ın haklarını savunan bir grup olan Ulusal Tazminat Konseyi'nin bazı üyeleri, çalınan sanat eserleri ile ekonomi ve altyapının gördüğü zararın telafisinin yanısıra banka borcu ve bireysel iddiaların telafisi için 677 milyar dolardan fazlasını talep ediyor. Yunanistan'daki Alman işgali acımasızdı. Yunanlılar açlıkla boğuşurken, Almanya Yunanistan'daki gıda maddelerine el koydu. Savaş bittiğinde yaklaşık 300 bin kişi açlıktan ölmüştü. Savaştan sonra Yunanistan pek bir tazminat alamadı. Zaten çok az ülke alabildi. Müttefikler Almanya'nın yeniden inşasına odaklanmıştı. Bazı Alman mülkiyetleri paylaşıldı, ama pek çok hak iddiası Doğu ve Batı Almanya'nın yeniden birleşebileceği zamana kadar rafa kaldırıldı. Birleşme anı geldiğindeyse, bu kez Avrupa Birliği kurulmuştu ve Almanya birliğin bütçesine karşılığında aldığından çok daha fazla katkıda bulunmaktaydı ve bazı uzmanların dediğine göre eski hesap defterleri kapanmıştı. (Almanya, Yahudi halkı adına İsrail'e muazzam tazminatlar ödemişti. ) Yine de Yunanistan'da bazı gruplar, Almanya'nın Singelakis gibi kurbanlara borçlu olduğu hissiyatını uzun zamandır taşıyor. Ve diğerleri, şimdi geçmişe bakıp, Almanya'nın o zaman çok kolay affedildiğini ve Yunanistan'ın yardıma muhtaç olduğu şu sıra çok daha cömert davranması gerektiğini düşünüyor. Yunan mahkemelerinde birkaç bireysel dava açıldı, aralarında 1944'teki Distomo katliamı kurbanlarıyla ilgili bir dava da var. Tanıklara göre, Distomo köyünü yerle yeksan eden Almanlar, hamile kadınların karınlarını deşmiş, bebekleri süngülemiş, evleri ateşe vermişti. Distomo'yu temsil eden avukatlar, Yunanistan'da 38 milyon dolarlık tazminat kararı kazandı. Ama Yunan hükümeti bu borcun ödenmesinin yolu olarak Yunanistan'daki Alman mülkiyetleri üzerinde hak iddia edilmesine asla izin vermedi. Uzmanlar, Almanya'nın Yunanistan ile tazminat defterlerini yeniden açmayı isteyeceğine ihtimal vermiyor, zira bunu diğer ülkelerin benzer talepleri izleyebilir. Ama bazıları, Yunanistan'ın banka borcunun geri ödenmesi konusunda bir şansı olabileceğine inanıyor. 'İşgalin Gölgesinde: 1940-2010 Döneminde Yunan-Alman İlişkileri' kitabının yazarı Katerina Kralova, "Borçla ilgili sıradışı husus, yazılı anlaşma olması'' diyor. "Oysa diğer ülkelerde Almanlar parayı alıp gitmişti, anlaşma bırakmamıştı'' diye ekliyor. Yunan Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, 80 sayfalık raporla ilgili sorular karşısında, Atina'nın savaş dönemi iddiaları ile şimdiki mali durumu birbirine karıştırmaya niyeti olmadığını söylüyor. Ama tazminat taleplerinin hala geçerli olduğunu belirtiyor. Amiras katliamından kurtulanların üzerine şimdi ezici bir yoksulluk çökmekte. Singelakis, annesinin çocuklarını beslemek için bazen dere tepe yenilebilir ot aradığını hatırlıyor. "O zamanlar bizi silahla mahvettiler'' diyor, sesinde net bir kızgınlık tınısıyla. "bugün finansal olarak mahvediyorlar.'' THE NEW YORK TIMES
Paylaş