

Psikiyatrist Alper Evrensel, kuraklık ihtimalinin kişide kaygıya neden olduğunu belirtiyor.
Son dönemlerde yağışların beklenen düzeyde olmaması Türkiye’de kuraklık riskini gündeme getirirken uzmanlar tarımsal kuraklığın sınırda olduğunu söylüyor. Kuraklık korkusunun suya bağımlı insanların psikolojisini doğrudan etkilediğine dikkat çeken Psikiyatrist Alper Evrensel, kuraklık ihtimalinin kişide kaygıya neden olduğunu belirtiyor. Risk ne oranda ise gerçekçi ölçüler içinde kaygılanmak gerekir diyen Evrensel, bu anlamda
tedbir alınması gerektiğine vurgu yapıyor. Son aylarda yağışların mevsim normallerinin altında, beklenen düzeyde olmayınca uzmanlar kuraklığın kapıda olduğu uyarısında bulunuyor. Yapılan değerlendirmeler meteorolojik kuraklık olduğu, tarımsal kuraklık riskinin de sınırda olduğu yönünde. Durum böyle olunca suya bağımlı canlılar olarak kişilerde kaygı da tavan yapıyor. Üsküdar Üniversitesi Etiler Polikliniği Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Alper Evrensel kuraklık korkusuna ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor. Kaygının olağan olduğunu ifade eden Evrensel şu değerlendirmelerde bulunuyor: “Su hayatın vazgeçilmezidir. Sadece doğrudan vucudun ihtiyacı olarak değil dolaylı katkıları ile de alternatifsizdir. Bu kapsamda tüm canlıların suya bağımlı olduğunu söyleyebiliriz.
Durum madde bağımlılığındaki gibi olmasa da yokluğunda ortaya çıkan sonuçları itibariyle benzer özellikler taşımaktadır. Kuraklık yaşanması ihtimali insan psikolojisi üzerinde kaygı verici bir gelişme olarak algılanabilir.
Gelişmelerin olumsuz olacağı düşüncesi ile panik yapılabilir. Olayları felaketleştirme eğiliminde olan, her zaman olumsuzu gören, kötümser insanlarda kaygı düzeyiyükselebilir. Ancak gelişmeleri gerçekci düzeyde değerlendirmek gerekir.
Bir olumsuzluğun oluşma ihtimali olması riskin yüksek olduğu anlamı taşımaz. Risk ne oranda ise o oranda, gerçekci ölçüler içinde kaygılanmalı ve tedbir alınmalıdır.”
Paylaş