

İnsanların hasta olunca çare aramaya başladığını, halbuki asıl olanın sağlığı korumak olduğunu ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu:
“Şükürler olsun ki ülkemiz bize bu imkanı vermektedir. Nar suyu içildikten 48 saat sonra bile vücutta olumlu etkileri devam etmektedir. Kanın antioksidan kapasitesini artırma gücü, kırmızı şarap ve yeşil çaydan 2-3 kat daha fazladır. Nar aynı zamanda antikanserojen bir yiyecektir. Narın potansiyel kullanım alanları kanser, kardiyovasküler hastalıklar, diyabet, diş hastalıkları, erektil disfonksiyon ve özellikle derinin ultraviyole ışınlarının zararlı etkilerinden korunmasıdır.”
Narın bağışıklık sistemini güçlendirerek pek çok hastalıktan koruduğunu kaydeden Yılmaz, şöyle konuştu:
“İçerdiği bazı maddeler sayesinde kolesterol ve şekeri dengeleyen nar, kalp sağlığını koruduğu gibi, kanser hücrelerinin gelişmesini engelliyor. Nar suyunun cilt ve prostat kanserine karşı koruyucu etkisi bulunuyor.
Narın en önemli özelliklerinden biri, genel damar sağlığını, özellikle de kalbi korumasıdır. Nar, damar tıkanıklıklarını yüzde 44 oranında geriletiyor. Narın tansiyon düşürücü etkisini de bulunuyor. 1 bardak nar suyunun 2 kadeh kırmızı şaraba, 10 bardak yeşil çaya ve 4 bardak kızılcık suyuna eş değer antioksidan madde içerdiği görülmüştür.”
Paylaş