Mutlu İnsanlar Daha Dürüst

Yazar Debbie Peterson, Psychology Today'de yazdığı köşe yazısında, daha mutlu bireylerin yolsuzluğa karşı daha isteksiz olduklarını kaleme aldı.

Debbie Peterson dürüstlüğü ve dürüstlüğün seçimlerde nasıl etki ettiğini şu sözlerle kaleme aldı:

"Londra Üniversitesi Birkbeck İşletme Fakültesi Ekonomisti Luca Andriani ve Estonya İşletme Okulu Kıdemli Araştırma Görevlisi Gaygysyz Ashyrov da aynı fikirde. "Yolsuzluk ve Yaşam Memnuniyeti/Geçiş Araştırmasından Elde Edilen Kanıtlar", daha mutlu bireylerin yolsuzluğa karşı daha isteksiz olduklarını ortaya koyuyor.

Ashyrov ve Adriani, vatandaşlar ve kurumlar yolsuzluğa karşı olduğunda kurumların daha işlevsel olduğunu açıklıyor. Bu da kurumlara daha fazla güven verilmesine yol açıyor, bu da mutluluk puanlarını etkileyen bir diğer faktör. Kurumlar güvenilir olduğunda insanlar mutlu olsalar da olmasalar da yolsuzluktan daha fazla kaçınırlar. Araştırmacılar, yolsuzluktan kaçınmanın mutlu insanlar arasında en güçlü olduğunu buldu. BM Dünya Mutluluk Raporu, bu tür döngüsel ilişkilerden erdem döngüleri olarak söz ediyor ve en mutlu ülkelerin vatandaşlarının bildirdiği gibi, düşük yolsuzluğun ve iyi işleyen kurumların mutluluğun temellerinden ikisi olduğunu ortaya koyuyor.

Finlilerden En Yüksek Mutluluk Puanına Sahip

Finlandiya vatandaşları son altı yılda dünyadaki en yüksek mutluluk puanlarına sahip oldu. Finlandiyalı psikolog ve mutluluk araştırmacısı Frank Martela, Finlandiya'nın genel moralinin, uygun fiyatlı sağlık ve eğitim gibi hizmetler sunan iyi işleyen devlet kurumları sayesinde arttığını söylüyor.

Martela bir CNBC röportajında ​​şöyle açıkladı: "Ülkenizin gidişatının mutluluğunuz üzerinde büyük bir etkisi var. Etrafınız ekonomik, politik veya sosyal huzursuzlukla çevriliyse, hiçbir farkındalık veya şükran günlüğü veya diğer popüler müdahaleler hayatınızı önemli ölçüde etkilemeyecektir. mutluluk. Hükümetler insanları mutlu edemez ama birçok mutsuzluk kaynağını ortadan kaldırabilirler."

İnsanların yolsuzluğu algıladığı bir diğer ölçü de kampanya finansmanıdır. Uluslararası Şeffaflık Örgütü, şeffaf kampanya finansmanına sahip ülkelerin yolsuzluk algılama endeksinde iki kat daha iyi puan aldığını bildiriyor. Kampanya bağışları, limited şirketler (LLC'ler) gibi üçüncü şahıslar veya onlar adına kurum çalışanları aracılığıyla yapıldığında, gerçek bağışçıların kimliği gizlenmektedir.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü, kampanya yolsuzluğunun vatandaşların demokratik sürece katılım yeteneğini etkilediğini ve aynı zamanda mutluluk puanlarında da bir faktör olduğunu açıklıyor ve kampanya finansmanındaki şeffaflığın mutluluğu nasıl etkilediğini özetliyor.

İşletmeler veya varlıklı kişiler politikacılara gizlice fon sağlıyorsa, destekledikleri politika ve kararların kamu çıkarından ziyade mali destekçilerinin yararına tasarlanıp tasarlanmadığını bilmenin hiçbir yolu yok. Bağış miktarlarının sınırlandırılmaması veya kişisel fonların düzenlenememesi dengesiz bir oyun alanı yaratır. Önemli miktarda özel finansmana erişimi olan adaylar, başkalarının kendileriyle rekabet etmesini zorlaştırıyor. Örneğin yakın zamanda yapılan bir araştırma, dünyadaki milyarderlerin yüzde 11'inin aday olduğunu ve yüzde 80'ini kazandıklarını ortaya koyuyor.

Mali kısıtlamaların yokluğu, daha az varlıklı taban hareketlerinin katılımını engellemekte ve zaten dışlanmış toplulukların kendileri için önemli olan kararlardan dışlanmasına yol açmaktadır. Bu gerçekleştiğinde, kamuoyunu ilgilendiren konular hükümette yeterince temsil edilememektedir.

Kaynak: https://www.psychologytoday.com/intl/blog/where-women-govern/202402/honest-people-may-not-be-happy-but-happy-people-are-honest?eml