

Bir çok besin öğesinin doğrudan depresyon ile ilişkisi olduğunu söyleyen uzmanlar şu önerilerde bulundu: Günümüz yaşam koşullarının geleceğe dair kaygıyı arttırması, stresli günlük yaşam ile insanlarda depresyon görülme sıklığı gün geçtikçe arttırıyor. Depresyondaki bireylerin iyileşme süreçlerinde yapılan çalışmalarda psikiyatrik desteğin yanı sıra diyet kalitesinin de son derece önemli olduğu vurgulanıyor.
YEDİKLERİNİZ DEPRESYON RİSKİ TAŞIMASIN
Diyetin içeriği ve yetersiz beslenme, beyin fonksiyonlarını olumsuz etkilemekle birlikte depresyon için de risk oluşturmaktadır. Beyindeki serotonin (mutluluk hormonu) seviyesinin, ruh hali üzerine etkili olduğu ve serotonin seviyesindeki düşüşlerin bazı bireylerde depresyona ve intihara neden olabileceğine dikkat çekilmektedir. Depresyondaki bireylerin beslenmeleri ve besin seçimlerinin yetersiz olduğu görülmektedir. Kandaki düşük kolesterol seviyeleri kalp hastalığı riskini azaltırken; beyindeki serotonin seviyelerini de azaltır ve duygu durumu üzerine ters etki yapar!
DEPRESYONDA SIK RASTLANILAN BESLENME SORUNLARI
VÜCUT AĞIRLIĞI DEĞİŞİMİ
Genellikle depresyondaki bireylerde isteksizlik duygusu hakim olduğundan besin alımı da bu dönemde güçleşir, yemek tercihleri yanlış yapılır ve yemek yemeyi hak etmedikleri düşünülür. Bu sebeple ağırlık kaybı görülür. Bir grup hastada da dengesiz besin alımı ve karbonhidrata fazlasıyla düşkünlük vücut ağırlığı artışına sebep olabilir. Yüksek karbonhidrat alımının beyindeki serotonin üretimini arttırdığından stres altındaki bireylerin ve depresif bireylerin karbonhidrata ilgisi bu şekilde açıklanabilir.
DEHİDRATASYON (SIVI KAYBI)
Besin ve sıvı alımının azalması, bireylerde susuzluk hissinin kaybına sebep olarak ciddi dehidratasyona neden olabilmektedir.
KONSTİPASYON (KABIZLIK)
Az yemek yemek ve az su içmek, hareketsizlik ve kullanılan antidepresan ilaçlar konstipasyona yol açabilmektedir. Konstipasyon sıkıntısı yaşayan bireylerin yiyeceklerini bağırsak hareketlerini arttıracak şekilde düzenlemeleri (pişmiş sebzeler, meyveler -özellikle elma, armut, nar, ananas- , tam buğday ve çavdar unu, kefir, zeytinyağı) ve ağırlıkları başına 30 ml. su tüketmeleri gerekmektedir.
SERUM VİTAMİN DÜZEYLERİ
Depresif bireylerin serum riboflavin, folik asit, B12 vitamini, çinko ve D vitamini düzeyleri düşüktür.
DEPRESYONUN ETKİLERİNİ AZALTMAK İÇİN SAĞLIKLI BESLENİN Depresyonda görülen yetersiz ve dengesiz beslenme, aşırı karbonhidrat alımı, yetersiz sıvı alımı, kabızlık, vitamin-mineral dengesizlikleri, ilaçlardan kaynaklanan iştah değişiklikleri gibi beslenme ile ilgili sorunların çözümü bireysel olarak beslenme desteğinin sağlanması ile mümkündür.
Kendisini halsiz ve depresif hisseden bireylerin öncelikle kan tetkikleriyle vitamin-mineral düzeylerine (Folik asit, çinko, B12 vitamini, D vitamini, B vitaminleri) baktırmaları ve sonuçlarıyla birlikte önce bir hekime daha sonra da yaşamına özgü beslenme programının düzenlenmesi için beslenme uzmanına başvurmaları gerekmektedir.
BESİNLERİN GİZLİ DİLİ
Beslenmedeki birçok besin öğesinin depresyon ile ilişkili olduğu kanıtlanmıştır. Bu besin öğeleri ;
BALIK TÜKETİMİNİ SINIRLAMAYIN
Omega-3; diyetin beyin gelişimini sağlayan omega-3 yağ asitleri açısından yetersiz olması serotonin salınımı ve alımında sorunlara yol açarak depresyon riskini arttırmaktadır. Birçok toplumda balık tüketimi sınırlı olduğundan depresyon sıklığında artış gözlenmektedir. Her gün 1.5-2.0 gr EPA içeren omega-3 yağ asidi desteğinin kullanılmasının depresyondaki insanlarda duygu durumunun iyileştirilmesinde etkili olduğu görülmüştür.
Omega-3’ün besinsel kaynakları; keten tohumu, ceviz, zeytinyağı, palamut, lüfer, hamsi, levrek,barbunya,alabalık
MİLLİYET
Paylaş