

.jpg) Normal uyku süresi, kişinin kendini  iyi hissettiği uyandığında zinde olabildiği süredir. Hepimiz aynı miktarda  uyumayız. Uyku süresinin  kişiden kişiye hatta yaş dönemine göre değiştiği ve bu sürenin 4 saat ile 11  saat arasında olduğu bilinmektedir. 24 saatte 6 saatten az  uyuyanlar kısa uyuyanlardır ve bu kişilerin çalışkan, aktif olduğu gözlenirken 9  saatten fazla uyuyanlarda tabiî ki tembel demek değildir onlar da genelde  yaratıcı özellikleri olanlardır.
Normal uyku süresi, kişinin kendini  iyi hissettiği uyandığında zinde olabildiği süredir. Hepimiz aynı miktarda  uyumayız. Uyku süresinin  kişiden kişiye hatta yaş dönemine göre değiştiği ve bu sürenin 4 saat ile 11  saat arasında olduğu bilinmektedir. 24 saatte 6 saatten az  uyuyanlar kısa uyuyanlardır ve bu kişilerin çalışkan, aktif olduğu gözlenirken 9  saatten fazla uyuyanlarda tabiî ki tembel demek değildir onlar da genelde  yaratıcı özellikleri olanlardır.Uyku süreleri genetik  faktörlerinin de etkisi ile değişmektedir. Doğuştan belirlenmiş olan bu süreyi  belli limitler dışında değiştirmek mümkün olmamaktadır. Genetik geçişin  varlığını gösteren en iyi kanıt tek yumurta ikizlerinin uyku sürelerinin  birbirlerinin tamamen aynı olduğudur.  
  
  Türkiye'de toplumun büyük çoğunluğunun (%75) 7-8 saat  süreyle uyuma alışkanlığına sahip olduğu, sadece %10 unun, 6 saatin altında bir  uyku ile hayatını sürdürdüğünü yapılan araştırmalarla bilinmektedir.  
  
  Kısa bir süre uyuduğu halde ertesi gün fonksiyonlarında değişiklik  olmayanların sayısı çok fazla değildir. Tarihte önemli imzaları bulunan bazı  kişilerin de az uyuduğu bilinir. Türkiye'de, toplumun Kısa uyuyanlardan bahsederken hafta içi  6 saat uyuyup , hafta sonunda uyku sürelerini 8-10 saate uzatarak uykularını  telafi edenleri değerlendirme dışında bırakmak  gereklidir.
  
  Kısa uyuyanlar ile  uzun uyuyanların uykularının yapısı birbirinden farklılıklar göstermektedir.  Kısa uyuyanlar daha yoğun olarak derin yavaş uyku ve REM döneminden oluşan bir  uyku uyumaktadırlar.. Dolayısı ile kısa süreli, ancak daha etkin bir uyku  uyudukları söylenebilir. Uzun uyuyanlar ise asıl uyku olarak adlandırılan derin  yavaş uyku ve REM dönemlerini kısa uyuyanlar kadar uyuyup, onlardan farklı  olarak uykunun yüzeyel fazlarını (1.ve 2. faz) daha uzun uyurlar. Gece içinde,  özellikle de sabaha karşı sık sık uyanıp, yeniden uykuya  dalarlar.
  
  Uzun uyuyanlardan,  çalışmak için daha çok zamana ihtiyacı olanlar, çoğunlukla uyku sürelerini  kısaltmak arzusundadırlar. Ancak, uyku süresini belli bir oranın ötesinde  kısaltmak mümkün değildir. Üniversite öğrencileri ile yapılan bir çalışmada,  kısa bir zaman diliminde uyku süresinin kısaltılması mümkün olmamış, deneklerde  ertesi gün yorgunluk, halsizlik, konsantrasyon güçlüğü ve hafıza bozuklukları  gibi şikayetler saptanmıştır. Deneye katılanlar, uygunsuz zamanlarda uyku  ihtiyaçlarına yenilip, uyuya kalmışlardır. Ancak başka bir çalışmada uyku  süresinin 1-2 saati aşmamak şartıyla, uzun bir zaman dilimi içinde,  azaltılmasının mümkün olduğu ve bu azaltmanın deneklerin performansında  bozukluğa yol açmadığı gösterilmiş.
  
  Uyku saatlerine göre  tavuk ve baykuş tipler oluşturup bazılarının erken yatıp erken kalkma eğiliminde,  bazılarının ise geç yatıp geç kalkma eğiliminde olduğunu biliriz. Hafta içi  belirgin olarak gözlenemeyen bu özellik, hafta sonları, belli saatlerde yatma ve  kalkma zorunluluğu ortadan kalktığında net olarak gözlenmektedir.  
  
  Sabah tipleri  tatil günleri de akşam erkenden yatıp, ertesi gün de  hiçbir zorunluluk olmadığı halde erken saatte uyanmaktadırlar.  Akşam tipleri  ise cumartesi günleri geç saatlere kadar uyumamakta, pazar günü de öğlene kadar  uyumaktadırlar.
Paylaş