'Nişanlımı çok kıskanıyorum'

"22 yaşında nişanlı bir genç kızım nişanlımı çok kıskanıyorum 3 ay sonra evleneceğiz ama onu kaybetmekten korkuyorum. Korkularım yüzünden kendi kendime bir şeyleri kurguluyorum sanki yaşanmış gibi daha sonra buna inanıp ağlamaya başlıyorum."

Üsküdar Üniversitesi NPSUAM Feneryolu Polikliniği'nden Prof. Dr. Orhan Doğan, ruh sağlığınızla ilgili sorularınızı cevaplandırıyor…

 

SORU Altı yıldır beraber olduğum kişiden yaklaşık 4 ay önce onun isteği doğrultusunda ayrıldık. Kendisi farklı bir şehirde yaşıyor. İstanbul’a gelip bu konuyu konuşup beraber karar vereceğimizi söyledi, fakat bu sözünü tutmadı. Mesajla ve maille bitirdi ilişkimizi. Ben her gün onu düşünüyorum konuşuyorum ve çok fazla üzülüp ağlıyorum. Bunu atlatamayacağım diye çok korkuyorum. CEVAP Uzun süren bir arkadaşlığın belirgin bir neden olmadan, bu biçimde bitmesi insanda çeşitli olumsuz duygular yaratır. Bunlar arasında en sık görülenler boşluk, sıkıntı, haksızlığa uğradığı, değersizlik, nankörlük gibi duygular ve düşüncelerdir. Altı yılın alışkanlıklarının, düşünce ve davranışlarının bir anda bırakılması güçtür, bunları düşünmek de ilk zamanlar normaldir. Zamanla bu etkilerin şiddeti azalacaktır. O zaman kişiyi bu durumda bırakan biri için üzülmenin ve ağlamanın gereksiz ve anlamsız olduğu düşünülmeye başlanacaktır. Yaşama yeni hedefler koymak, yeni hobilerle uğraşmak veya işe daha çok konsantre olmak yararlı olur. Atlatmak çok uzun sürecek ve güç olacak gibiyse, bir ruh hekiminden yardım alınabilir. SORU Yirmi iki yaşında nişanlı bir genç kızım. Nişanlımı çok kıskanıyorum, 3 ay sonra evleneceğiz ama onu kaybetmekten korkuyorum. Korkularım yüzünden kendi kendime bir şeyleri kurguluyorum sanki yaşanmış gibi, daha sonra buna inanıp ağlamaya başlıyorum. Sonra kendisine yansıtıyorum, tatsızlık oluyor, ne yapmam lazım? CEVAP Nişanlanıp evlilik planları yapılıp tarih de belirlendikten sonra o kişiyi kaybetme korkusunun görünürde bir anlamı ve dayanağı yoktur. Sürekli bu konuyu düşünüp zihinde kuruntularla uğraşmak da kişiyi yıpratır. Karşı taraf doğal olarak bundan rahatsız olur. Bu durum karşı tarafla değil, daha çok kişinin kendisiyle ilgili görünüyor. Kişinin kendisine yeterince güvenmemesi, bağımlılık gereksinmelerinin olması böyle bir sonuca yol açmış olabilir. Eğer bu durum ilişkiyi bozacak düzeye getirdiyse, bu konuları gözden geçirip yaşama anlam katacak konularla ilgilenmek doğru olur. Gerekirse, bir ruh hekimiyle görüşülebilir. SORU Panik atak teşhisiyle ilaç kullandım 2 yıl kadar. Hamile kalınca bıraktım. On dört aylık bebeğim var. Ama kendimi yine iyi hissetmiyorum, mutsuzum, huzursuzum. CEVAP Panik bozukluğu yineleyen bir bozukluktur, fakat bunun ne zaman yeniden ortaya çıkacağı önceden bilinemez. Doğum ve mutsuzluk, huzursuzluk gibi belirtiler nedeniyle durumun ayrıntılı olarak değerlendirilmesi gerekir. Doğumdan sonra yaşanan belirtiler panik nöbetiyle ilgili değil gibi görünüyor. Bu belirtiler genel olarak anksiyete ve depresyonda daha çok görülür. Bu nedenle durumun bir anksiyete bozukluğuna mı, yoksa bir depresyona mı (doğum sanrası depresyon da olabilir) bağlı olduğu araştırılmalıdır.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:01 Mart 2013

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.