OKB’nin temelinde çocukluk mu yatıyor?

OKB’nin temelinde çocukluk travmaları yatıyor. Vesvese, beyinde kalıcı hale gelirse OKB ortaya çıkıyor. Prof. Dr. Nevzat Tarhan anlattı…

Kişinin yaşam kalitesini ve ilişkilerini etkileyen Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)’nin beynin karar veren bölgesinin çalışma bozukluğu olduğunu belirten Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, OKB’nin en çok mükemmelliyetçi ve ayrıntıya dikkat eden kişilerde görüldüğünü söylüyor. OKB’nin altında çocukluk çağı travmalarının bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, uzman desteği ile OKB’nin düzelebileceğini belirtiyor.

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, halk arasında takıntı olarak bilinen Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)’nin kişinin yaşam kalitesini etkilediğini söyledi.

“Vesvese, beyinde kalıcı hale gelirse OKB ortaya çıkıyor”

Toplumda çok yaygın şekilde görülen takıntı ya da vesvese denilen durumun OKB’nin başlangıç aşamasında görülen bir durum olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Halk dilinde vesvese dediğimiz durum beyinde kalıcı hale geldiği zaman OKB haline dönüşebiliyor. Obsesif Kompulsif Bozukluk, beynin karar veren bölgesinin çalışma bozukluğudur. Beynin özelliği duygu ve düşünce üretip davranışa dönüştürmesidir. İnsanın aklına her türlü düşünce gelir. Düşüncelerimizi iyi yönetebilmemiz lazım. Yoksa vesveseye dönüşür, vesvese de hastalığa dönüşür.

“Takıntı tavsiye ile düzelmiyor”

Obsesif Kompulsif Bozuklukta (OKB) beynin karar verme bölgesinde rahatsızlık ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Nasıl ki karaciğer safra üretirse beyin de düşünce üretir. Beyin, ‘doğru- doğru değil’;  ‘güvenli- güvenli değil’ diye kararlar verir. Beynin karar verme bölgesinde sıkıntı olduğu zaman kişi evden çıkamaz hale gelir. Takıntılarına kapılan kişi, ruhsal olarak bunalıma girer. Öyle vakalar var ki saatlerce elini yıkıyor, banyoda 1, 5 gün kalan vaka biliyorum. Evde elim kirli diye eline çorap geçirip dolaşan vakalara rastlanıyor. Düşünceler ve hisler tekrarlanıyor. Kişinin aklına tuvalette mukaddes konular geliyor ve bu nedenle tuvalete gidemiyor. Depremi düşünelim. Şu anda depremin olma ihtimali muhtemel ama mümkün değil. Obsesif kişiler muhtemel olan bir şeyi mümkün gibi algılıyor. Bu kişilerin elinde olan bir şey değil, tavsiyeyle de düzelmez. Kişi bu vesveseye önem vermezse kaybolup gider ama büyütürse kalıcı hale gelir” dedi.

OKB’nin mükemmeliyetçi ve detaycı kişilerde görüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Vesvese denilen durumlar aslında belli bir doza kadar iyidir. Kişilerin hata yapmasını önlüyor. Zekâsı yüksek kişilerde beyin daha çok düşünce üretir. IQ’su 50-60 olan kişide 80-90 düşünce üretiyorsa, daha yüksek olan kişi 1 milyon düşünce üretir. Çok düşünce üreten kişilerde OKB daha çok ortaya çıkabilir” dedi.

Çocukluk travmaları etkili oluyor

Prof. Dr. Nevzat Tarhan,  OKB hastalarını tedavi ederken hastanın geçmişine yönelik araştırma yaptıklarını ve altta yatan sebepler arasında en çok çocukluk travmalarının bulunduğunu kaydetti.

“Manevi kirliliği gideremeyen maddi kirliliği kullanıyor”

İnsanın içinde maddi ve manevi olarak kirlilik duygusu olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Manevi kirliliği gideremeyen insanlar maddi kirliliği kullanıyor. Manevi kirliliği çözemeyen insanlar çareyi maddiyatta buluyor. 5-6 paket çamaşır suyu alıyor. Kapıyı söküp yıkayanlar var. Kişi kendisinde temizlik üzerine bir alan oluşturuyor. Bu alan üzerinden eşi ve çocukları üzerinde hâkimiyet kuruyor” dedi.

Ne zaman uzmana danışılmalı?

OKB’nin kişinin kendi yaşamı kadar aile ve sosyal ilişkilerini de etkilediğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, OKB’nin kişinin yaşamını olumsuz şekilde etkilemesi, günlük rutin işlerini yapmasına engel olması halinde bir uzmana danışılması gerektiğini söyledi.

OKB, tedavi edilebilir

OKB’li kişilerin ailelerine de tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Aile bu durumu yönetemiyorsa yakınları hekime başvurmalı. Günlük rutin işlerini yapamıyorsa bu durum geçerli. Kaygılıysa ve evden çıkamıyorsa mutlaka hekime başvurulmalı. Kişiler bazen kendilerini durduramıyor. Böyle durumlarda nasihat işe yaramaz. Kişi zaten yapamıyor. Kulağı duymayan birine niye duymuyorsun demekle aynı şey. Bu durum çok ilerlememişse uzman yardımıyla ve ilaçla düzelebiliyor.  Kişinin beynindeki kimyasal akışı düzeltebilmek için ilaç gerekli olabiliyor” dedi.

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:20 Eylül 2024Yayınlanma Tarihi:22 Ekim 2019

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.