Paranoya Sendromu
Son günlerde, gerek yaşadığımız olaylardan gerekse bizim de çocukluk yıllarımızda kendi anne ve babalarımızdan gördüğümüz bazı davranışlardan kaynaklanan bir korku durumu yani bir tür paranoya sendromu; birçok anne ve babada görülen ve çocukları ciddi anlamda sıkan, onlarda problem yaratan bir durumla karşı karşıyayız. Aslında ne çocuklar ne de anneler ya da babalar durduk yere bu problemle karşılaşmamaktalar.
Bu tür sıkıntıları yaşayan çocukların anne ve babalarını incelediğimizde aynı problemin onlarda ve onlarında anne-babalarında var olduğu doğrusuna ulaşmak çok zor değil. Tabii ki bu durum akşamdan sabaha oluşan bir durum değildir. İnsanlar etrafında meydana gelen olaylardan o kadar çok etkilenirler ve bunlar bilinçaltına o kadar yerleşir ki bir süre sonra hem kendilerine hem de çocuklarına bir şey olacakmış korkusu gelişir.
“YEMEK YE” SÖZCÜĞÜNÜN DAYANILMAZ BİR HAL ALDIĞI AN
Birçok çocuk yemek yemekten nefret eder resmen aç gezer çünkü sürekli bu iki kelimeyi duymuştur. Her sabah, her öğlen, her akşam bunu duyar hatta tok olsa da bunu duyar. Annelere göre yemek yemek tüm hastalıkları giderecek mucizevi bir formüldür. Aslında bu da bir tür korumacılık geliştirilmesidir ve anne, çocuğunun yerine bir şeyler yapmaya o kadar alışmıştır ki, adeta karnının acıktığını bile hissedebildiğini düşünür. Tabii ki çocuk bu durumdan hiç hoşnut değildir. Anne, çocuğu yemek yemediğinde hastalanacağını düşünür, yemek yemediğinde gelişiminin tam olmayacağını düşünür ve elinden geldiğince yedirmeye çalışır.
Bu davranış sonucunda da, çocukta yemek yemeye karşı bir direnç gelişir ki, sonunda yemek savaşlarına da rastlanmaktadır bu tür ailelerde. Özellikle ergenlik çağındaki çocuklarla ebeveynleri arasında bu yemek savaşlarına çok sık rastlamaktayız ve bu durum anne-çocuk arasının gerilmesine neden oluyor. Bu konuda annelere tavsiyemiz: “Bırakın çocuğunuz ne zaman acıkırsa o zaman yemek yesin!” Sizin onun acıktığını düşündüğünüz zaman da değil. Bu durum birçok anne tarafında fazla önemsenmeyen bir durum ama bu gerginlik yüzünden birçok anne ve çocuk arasında sıkıntı yaşandığına çok şahit olmuşuzdur...
“KARŞIDAN KARŞIYA GEÇERKEN DİKKAT ET!” SÖZÜNE DİKKAT
Eğer anne, vakti zamanın da ufak tefek de olsa bir trafik kazası geçirdiyse vay çocuğun haline; eğer sürekli uyarmazsa kendi çocuğunun da başına kendi başına gelenin geleceğinden korkarak uyarıların ardı arkası kesilmez ve az evvel sözünü ettiğimiz yemek yemekten nefret etme yerini dışarı çıkmaktan korkar olmak alır. Anneler tabii ki de bu sözü çocuklarını düşündükleri başlarına bir şey gelmesini istemediklerinden dolayı söylerler ama dürüst olmak gerekirse bu uyarıların altında daha çok yatan neden kendi içini rahatlatmak yatmaktadır.
Eğer anne küçük bir çocukken bir trafik kazası atlatmışsa çocukluğunuz boyunca hatta bir adım daha ileri gidelim çocuk büyüdüğünde bile; anne çocuğu evden yolcu ederken: “Karşıdan karşıya geçme!” lafını işitir. Yollar kuru da olsa, ancak merdivenler buzdan cam gibi olmuşsa bile anne için fark etmez çünkü her halükarda yollar tehlikeli, merdivenler güvenlidir. Tabi ki de ciddiye alınmayan bu söylem sadece çocukları dışarı çıkmaktan soğutur.
Paylaş