Patolojik kumar bağımlılığı
Çalışmadan, kısa yoldan zengin olmak için çıkar yol olarak gösterilen kumar, pek çok ülkede medya ve devlet onayıyla teşvik edilmektedir. Bu propaganda aynı zamanda kumar sorunlarının ne kadar önemli olduğunu da unutturmaktadır. Kumar, isteyerek riske girmeyi içerse de, kazanmada hep ya şansın rolü vardır veya yalnızca şansa dayanır. Ülkemizde devlet tarafından oynatılan kumar türleri; milli piyango, kazı kazan, spor-toto, sayısal loto ve at yarışları üzerine oynanan ganyandır. Özel sektörün işlettiği casinolardaki kumarhanelere önceki yıllarda izin verilmişken, daha sonra çıkarılan yasayla bu izin kaldırılmıştır. Bunların dışında kahvelerde, derneklere bağlı lokal ve kulüplerde "bitirimhane" (kahvelerin özel bölümleri) olarak adlandırılan yerlerde yasadışı olarak yaygın şekilde kumar oynatılmaktadır.
Son günlerde çeşitli şekillerde kumar oynama alışkanlığının gittikçe yaygınlaştığını görmekteyiz. Bilhassa bilgisayar ve internete ilgi gösteren gençlerin internet üzerinden oynadıkları bahis oyunlarının tahrip edici etkisi asla göz ardı edilmemelidir. Kumar oynama alışkanlığı, kişi ve aileye getireceği büyük maddi ve manevi zararlar kadar, patolojik (hastalık derecesinde) bir hal alabilmesi sebebiyle de endişe vericidir. "Patolojik kumar bağımlılığı" ancak tedavi ile düzelebilmektedir. Dürtü kontrol bozukluğu aralıklı patlayıcı bozukluk, çalma hastalığı (kleptomani), gibi şekillerde kendini gösteren, kişinin kendisi veya başkaları için tehlikeli olabilecek bir dürtüyü uygulamayı engelleyememesi ve bunun sonucunda memnunluk hissi duyması durumudur. Kumarbazların hepsi patolojik kumarbaz değildir Kumar oynayanlar sınıflandırılırsa: a) Profesyonel kumarbazlar: Bunlar geçimlerini kumardan sağlarlar.
Kumar oynamaktan ziyade kazanmaktan doyum alırlar. b) Suçlu kumarbazlar: (Antisosyal kumarbazlar) ise antisosyal kişilik bozukluğu özellikleri olan kumarbazlardır. Patolojik kumarbazların tersine, kumar oynayabilmek için yasa dışı yollardan elde ettikleri parayı geri ödemek gibi bir niyetleri yoktur. Kaybettiklerinde başkalarını suçlar, hatta kavga çıkarırlar. Patolojik kumarbazlarda sık görülen pişmanlık, suçluluk ve depresyon bunlarda çok seyrektir. c) Sorunlu kumarbazlar: Bu tür kumarbazların yıllarca sürebilecek sorunlu ve sorunsuz dönemleri olur. Bir kısmında patolojik boyutlara ulaşabilir. d) Patolojik kumarbaz: Devamlı veya aralıklarla kumar üzerindeki kontrolünü kaybeder. Kontrol kaybı şu alanlardadır: Kumar oynama sıklığı ve kumara yatırılan para miktarında artış, kumar için gerekli parayı sağlama uğraşında artma; mantıksız düşünceler; ve kötü sonuçlarına rağmen bu davranışı sürdürme. Kumarbazlar iyimserlikle doludurlar, yenilgilerden asla ders almaz ve malî kayıpları ne kadar büyük olursa olsun, sonunda gelecek başarıya inançları sarsılmazdır. Kumarbaz kazandığında asla durmaz, daha da çok kazanacağına kendini ikna etmiştir. Kumardan zengin olabileceğine inanır. Başlangıçtaki ihtiyatına rağmen kumarbaz sonradan çok fazla riske girer, ailesi için gerekli parayı riske atar. Daima (bilinçli veya bilinçdışı) suçluluk duygularıyla motive olmaktadır.
Bazı içsel kompulsiyonlar, tekrarlayan zorlayıcı düşünceler kumarbazı eylemlerini tekrarlamasına zorlar. Bu davranışın mantıkla açıklanamaması, kumarda bilinçdışı etkenlerin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Kumarbaz oyun sırasında haz ile acı arasında bir gerginlik yaşar. Anne-babanın (veya bir yakının) ölümü, boşanma, fiziksel hastalık veya yaşamın tehdit altında olması, iş veya kariyerle ilgili düş kırıklığı veya yüksek başarı, insanlarla ilişkilerde zorluklar, alkol ve madde kullanımı patolojik kumarın gelişiminde süreci hızlandıran veya sosyal kumarbazda patolojik sürecin başlamasına neden olan dış faktörlerdendir. Kumar sürecinin gelişimi Patolojik kumarbazlar para bulmak için önce yasal yolları denerler. Bu yüzden patolojik kumarbazlarda bir borcu bir başka borçla kapatmaya çalışmak en sık görülen davranışlardandır. Bunu yapabilmek için de patolojik kumarbazlarda, kredi kartlarının son limitine kadar para çekme veya sahip olduğu mülkü satarak kumar için gereken parayı elde etme veya borçları kapatmaya çalışma görülebilmektedir. Zimmetine geçirdiği parayı yerine koymak için sonradan kredi kartından para çekme de görülmeye başlar. Kumar oynama yoğunlaştıkça yasal seçenekler azalır ve kumarbaz parayı yasal olmayan yollardan aramaya başlar. Hırsızlık, zimmete para geçirme ve sahtekârlık en sık görülen suçlardır. Uyuşturucu madde ve alkol kullananlarda yalnız alkol bağımlılığı olanlara göre patolojik kumar daha sık görülmektedir. Mevcut bulgular çoğul bağımlılığın (birden fazla bağımlılık olmasının) patolojik kumarbazlarda hapse girme, stresle ilgili hastalıklar, ciddi psikiyatrik bozukluklar ve intihar riskini artırdığı yönündedir.
Kumarbazın kendisinde depresyon çok sık görülmekte iken; kendisi ve yakınlarında, patolojik kumara bağlı olarak sekonder (ikincil) gelişen, stresle ilgili hastalıklar da sıklıkla görülmektedir. Patolojik kumarın aile üzerine yaptığı tahribat oldukça büyüktür. Bunların başlıcaları şunlardır. 1. Kumarbazın eşinde ve çocuklarında psikiyatrik sorunlar, 2. Cinsel aktivitede bozulmalar, 3. Ebeveynlik görevinin ihmali, 4. Ayrılma ya da boşanmalar. Patolojik kumar bağımlılığının ortaya çıkması durumunda ailenin yapabileceği pek çok şey vardır. Hastayla, sakin bir şekilde konuşmaya, dinlemeye çalışmak, sorununu kendisinin ifade etmesini sağlamak, bu mümkün olmazsa farkındalık oluşturmaya ve kumarın patolojik bir bağımlılık olup ilaç ve psikoterapiyi de içeren psikolojik yardım gerektirdiği konusunda ikna etmeye çalışmak önemlidir. Tedavi sırasında yalnız bırakmamak, destek olmak, birlikte zaman geçirmek, kumar oynamaya iten stres kaynaklarını, çevresel sorunları azaltmaya çalışıp hayatını düzene koymasına yardımcı olmak süreci hızlandırmaktadır.
Paylaş