Progestan Nedir, Ne İşe Yarar?
Progestan bir ilaç adıdır ve ana etken maddesi progesteron olan bir hormon ilacıdır. İnsan vücudunda doğal olarak üretilen progesteron hormonuna benzer şekilde çalışır. Progesteron, özellikle kadınlarda üreme döngüsünün düzenlenmesi ve gebelik sırasında rahimin gebeliği sürdürme görevi gibi birçok önemli rolü olan bir hormondur.
Progestan Nedir, Ne İşe Yarar?
Progestan, progesteron hormonunun sentetik bir versiyonudur. Progesteron, insan vücudunda doğal olarak bulunan bir kadın cinsiyet hormonudur. Kadınlarda özellikle üreme döngüsü ve hamilelik sürecinde önemli rol oynar. Progesteronun birçok önemli işlevi vardır:
- Hamilelik Döngüsü: Progesteron, yumurtlamadan sonra oluşan korpus luteum tarafından salgılanır ve rahmin iç tabakasının (endometrium) kalınlaşmasına yardımcı olur. Bu, döllenmiş yumurtanın rahme tutunmasını destekler ve hamileliğin başlaması için gerekli bir ortam sağlar.
- Hamileliğin Sürdürülmesi: Hamilelik boyunca, progesteron plasenta tarafından üretilir ve gebeliğin sürdürülmesi için gereklidir. Progesteron, rahmin kaslarının gevşemesine ve rahmin büyümesine yardımcı olarak gebeliğin normal gelişimini destekler.
- Adet Döngüsü: Progestan Adet döngüsünde, progesteronun seviyeleri yumurtlama sonrası yükselir ve döllenmiş yumurtanın rahme implante edilmesini destekler.Progestan, Döllenme gerçekleşmezse, progesteron seviyeleri düşer ve bu da adet döneminin başlamasına neden olur.
- Meme Dokusunun Gelişimi: Progesteron, meme dokusunun büyümesi ve gelişmesinde önemli bir rol oynar. Özellikle, hamilelik sırasında meme dokusunun hazırlanmasında etkilidir.
- Sinir Sistemi: Progesteronun sinir sistemi üzerinde de etkisi vardır. Özellikle, rahatlatıcı bir etkisi olabilir ve anksiyete ve stresi azaltabilir.
Progestan, bazı durumlarda doğal progesteronun eksikliğini telafi etmek veya hormonal tedavi için kullanılabilir. Örneğin, doğurganlık tedavilerinde veya menopoz semptomlarının yönetiminde kullanılabilir.
Ayrıca, düşük riski olan kadınlar için hamileliğin sürdürülmesine yardımcı olmak amacıyla da kullanılabilir. Ancak, progestan kullanmadan önce bir doktora danışmak önemlidir, çünkü herkes için uygun olmayabilir ve bazı durumlarda yan etkilere neden olabilir.
Progestan'ın faydaları nelerdir
Progestan, progesteron hormonunun sentetik bir versiyonu olduğu için, progesteronun sağladığı birçok fayda sunabilir. İşte progestanın bazı faydaları:
- Hamileliğin Sürdürülmesi: Progestan, gebeliğin sürdürülmesine yardımcı olabilir. Özellikle, doğal progesteron seviyeleri düşük olan veya düşük riski taşıyan kadınlarda gebeliği korumak için kullanılabilir. Gebelik boyunca vücut tarafından doğal olarak üretilen progesteronun eksikliğini telafi edebilir.
- Adet Döngüsü Bozukluklarının Tedavisi: Progestan, adet döngüsünde düzensizlikler veya anormal kanama gibi sorunların tedavisinde kullanılabilir. Progestan, Özellikle, yumurtlama ve progesteron üretimindeki bozukluklar nedeniyle ortaya çıkan sorunlar için reçete edilebilir.
- Doğurganlık Tedavilerinde Kullanımı: Progestan, doğurganlık tedavilerinde yaygın olarak kullanılan bir ilaçtır. Özellikle, yumurtlama stimülasyonu veya in vitro fertilizasyon (IVF) gibi tedaviler sırasında, rahmin iç tabakasının (endometrium) kalınlaşmasını ve döllenmiş yumurtanın tutunmasını desteklemek için kullanılabilir.
- Menopoz Semptomlarının Yönetimi: Progestan, menopoz semptomlarını yönetmek için kullanılabilir. Özellikle, hormon replasman tedavisi (HRT) sırasında östrojen ile birlikte kullanılabilir. Progestan, östrojenin rahmin iç tabakasının (endometrium) aşırı kalınlaşmasına neden olmasını önleyebilir ve endometriyal kanser riskini azaltabilir.
- Endometriozis ve Rahim Fibroidleri: Progestan, endometriozis ve rahim fibroidleri gibi durumların semptomlarını hafifletebilir veya yönetmeye yardımcı olabilir. Progestan, rahmin iç tabakasının (endometrium) büyümesini kontrol ederek bu durumların semptomlarını azaltabilir.
Ancak, progestanın kullanımıyla ilgili potansiyel faydaları değerlendirirken, her bir durumun bireysel özelliklerini ve kişisel tıbbi geçmişinizi dikkate almak önemlidir. Progestan kullanmadan önce bir sağlık uzmanına danışmak her zaman en iyisidir, çünkü herkes için uygun olmayabilir ve yan etkilere neden olabilir.
Progestan'ın zararları nelerdir?
Progestan, çoğu insan için güvenli kabul edilen bir ilaç olsa da, bazı durumlarda yan etkilere neden olabilir veya belirli riskler taşıyabilir. Progestan kullanımıyla ilişkilendirilen potansiyel riskler ve yan etkiler şunlar olabilir:
- Meme Hassasiyeti: Progestan kullanımı meme hassasiyetine veya ağrıya neden olabilir. Bu, özellikle doğurganlık tedavileri sırasında veya hormonal tedavilerin başlamasından sonra görülebilir.
- Baş ağrısı: Bazı insanlar progestan kullanımıyla baş ağrısı yaşayabilirler. Bu, baş ağrısı türlerinden migreni olan kişilerde daha belirgin olabilir.
- Mide Bulantısı ve Karın Ağrısı: Progestan kullanımı bazı kişilerde mide bulantısı, karın ağrısı veya sindirim sorunlarına neden olabilir.
- Ruhsal Durum Değişiklikleri: Progestan, bazı kişilerde ruhsal durum değişikliklerine neden olabilir. Bu, anksiyete, huzursuzluk, depresyon veya duygusal dalgalanmaları içerebilir.
- Baş dönmesi ve Yorgunluk: Progestan kullanımı bazı kişilerde baş dönmesi veya genel olarak yorgunluk hissine neden olabilir.
- Vajinal Akıntı: Progestan kullanımı vajinal akıntıya veya kuruluk hissine neden olabilir.
- Ağırlık Değişiklikleri: Progestan kullanımı bazı kişilerde kilo değişikliklerine neden olabilir. Bu, kilo alma veya kilo verme şeklinde olabilir.
- Kan Pıhtılaşması Riski: Progestan kullanımı bazı kişilerde kan pıhtılaşması riskini artırabilir. Özellikle, bireyin kan pıhtılaşması geçmişi veya diğer risk faktörleri varsa, bu risk daha yüksek olabilir.
Herhangi bir ilaç gibi, progestanın da kullanımıyla ilişkili riskler ve yan etkiler vardır. Bu nedenle, progestan kullanmadan önce bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir. Doktorunuz, kişisel tıbbi geçmişinizi ve mevcut sağlık durumunuzu değerlendirecek ve sizin için en uygun tedavi planını belirleyecektir.
Progestan'ı kimler kullanmalı?
Progestan, belirli tıbbi durumlar veya semptomların tedavisi için belirli kişilere reçete edilebilir. İşte progestan kullanımını gerektirebilecek bazı durumlar ve kişiler:
- Doğurganlık Tedavisi Gören Kadınlar: Yumurtlama stimülasyonu veya in vitro fertilizasyon (IVF) gibi doğurganlık tedavileri gören kadınlar, progesteron desteği alabilirler. Bu tedavilerde, progestan rahmin iç tabakasının (endometrium) kalınlaşmasını ve döllenmiş yumurtanın rahme tutunmasını desteklemeye yardımcı olabilir.
- Adet Döngüsü Bozuklukları: Progestan, Adet döngüsünde düzensizlikler veya anormal kanama gibi sorunlar yaşayan kadınlar, progesteron desteği alabilirler. Progestan, yumurtlama ve progesteron üretimindeki bozukluklar nedeniyle ortaya çıkan bu tür sorunların tedavisinde kullanılabilir.
- Hamileliği Sürdürmek İsteyen Kadınlar: Progestan, Doğal progesteron seviyeleri düşük olan veya düşük riski taşıyan kadınlar, gebeliği korumak için progesteron desteği alabilirler. Progestan, Gebelik boyunca vücut tarafından doğal olarak üretilen progesteronun eksikliğini telafi edebilir.
- Menopoz Semptomlarının Yönetimi: Menopoz semptomlarını yönetmek için hormon replasman tedavisi (HRT) alan kadınlar, progesteron ile birlikte östrojen tedavisi alabilirler. Progestan, östrojenin rahmin iç tabakasının (endometrium) aşırı kalınlaşmasını önleyebilir ve endometriyal kanser riskini azaltabilir.
- Endometriozis veya Rahim Fibroidleri: Endometriozis veya rahim fibroidleri gibi durumların semptomlarını hafifletmek veya yönetmek için progesteron desteği alabilirler. Progestan, rahmin iç tabakasının (endometrium) büyümesini kontrol ederek bu durumların semptomlarını azaltabilir.
- Doğum Kontrolü: Progestan, doğum kontrol yöntemi olarak kullanılabilir. Oral tabletler, enjektabl formlar, deri yama ve implant gibi çeşitli formlarda bulunabilir.
- Kısırlık Tedavisi: Progestan, kısırlık tedavisinde hormonal dengesizlikleri düzeltmek için kullanılabilir. Özellikle düşük progesteron seviyeleri olan kadınlar için kullanılabilir.
- Adet Düzensizlikleri: Progestan, adet düzensizliklerini düzeltmek için kullanılabilir. Özellikle düşük progesteron seviyelerine bağlı olarak gelişen adet döngüsü sorunları için kullanılabilir.
- Menopoz Belirtileri: Progestan, menopoz belirtilerini hafifletmek için kullanılabilir. Özellikle hormon replasman tedavisi kapsamında kullanılabilir.
- Düşük Riskini Azaltma: Progestan, tekrarlayan düşük riskini azaltmak için bazı durumlarda reçete edilebilir.
- Rahim İçi Kanama: Progestan, rahim içi kanamaların tedavisinde kullanılabilir. Özellikle hormonel nedenlere bağlı rahim içi kanamaların kontrol edilmesinde etkilidir.
- Risk Altındaki Hamile Kadınlar: Özellikle, düşük riski taşıyan hamile kadınlar, düşük riskini azaltmak için progesteron desteği alabilirler.
Ancak, progestanın kullanımıyla ilgili kararlar her zaman bir doktor tarafından yapılmalıdır. Herhangi bir tıbbi durumun tedavisi veya semptomların yönetimi için progesteron desteği almak isteyen kişiler, bir sağlık uzmanına danışmalı ve uygun tedavi planını belirlemelidirler.
Progestan düşüğü engeller mi?
Progestan, bazı durumlarda düşük riskini azaltmaya yardımcı olabilir, ancak her zaman düşüğü tamamen önleyemez. Progestanın düşüğü engellemedeki rolü ve etkinliği hakkında kesin bir garanti yoktur ve her durumda etkisi farklı olabilir. İşte progestanın düşüğü engellemedeki potansiyel rolü:
- Düşük Progesteron Seviyelerinin Telafisi: Düşük progesteron seviyeleri, rahmin iç tabakasının (endometrium) kalınlaşmasında ve gebeliğin sürdürülmesinde sorunlara neden olabilir. Özellikle düşük riski taşıyan veya daha önce düşük yaşamış kadınlarda, düşük progesteron seviyeleri düşük riskini artırabilir. Progestan, düşük progesteron seviyelerini telafi ederek hamileliği destekleyebilir ve düşük riskini azaltabilir.
- Endometrium Kalınlığını Artırma: Progestan, rahmin iç tabakasının (endometrium) kalınlaşmasını destekleyebilir. Kalın bir endometrium, döllenmiş yumurtanın rahme daha sağlam bir şekilde implante olmasına ve hamileliğin başarılı bir şekilde sürdürülmesine yardımcı olabilir.
- Hamileliği Destekleme: Progestan, hamileliği destekleyerek rahmin kaslarının gevşemesini ve hamileliğin sürdürülmesini sağlayabilir. Bu, düşük riskini azaltabilir ve hamileliğin başarılı bir şekilde ilerlemesine yardımcı olabilir.
Progestan hamileliğin kaçıncı haftasına kadar kullanılır?
Progestanın hamileliğin kaçıncı haftasına kadar kullanılacağı, genellikle kişinin özel durumuna ve ihtiyaçlarına bağlıdır. Ancak, progestan genellikle hamileliğin ilk trimesterinde kullanılır. İşte progestan kullanımının tipik senaryoları:
Doğurganlık Tedavisi Sırasında: Yumurtlama stimülasyonu veya in vitro fertilizasyon (IVF) gibi doğurganlık tedavileri sırasında progestan genellikle yumurtlama sonrası dönemde kullanılır. Bu, rahmin iç tabakasının (endometrium) kalınlaşmasını ve döllenmiş yumurtanın rahme tutunmasını desteklemek için yapılır. Progestan, genellikle embriyo transferinden sonra birkaç hafta veya hamilelik testi pozitif olduğunda 10 ila 12 haftaya kadar devam edebilir.
Düşük Riskini Azaltmak İçin: Düşük riski taşıyan veya daha önce düşük yaşamış olan bazı kadınlar, hamileliği sürdürmek için progesteron desteği alabilirler. Bu durumda, progestan genellikle hamilelik testi pozitif olduğunda başlar ve hamileliğin başarılı bir şekilde ilerlemesi için genellikle ilk trimesterde 10 ila 12 haftaya kadar kullanılır.
Menopoz Semptomlarının Yönetimi İçin: Menopoz semptomlarını yönetmek için hormon replasman tedavisi (HRT) alan bazı kadınlar, progesteron ile birlikte östrojen tedavisi alabilirler. Bu durumda, progestan kullanım süresi kişinin semptomlarına, yaşına ve sağlık geçmişine bağlı olarak değişebilir.
Her durumda, progestan kullanım süresi ve dozu, bireysel ihtiyaçlara ve sağlık uzmanının önerilerine göre belirlenmelidir. Hamilelik boyunca progesteron desteğine ihtiyaç duyan kişiler, doktorlarıyla düzenli olarak iletişim halinde olmalı ve tavsiyelere uygun şekilde tedaviyi sürdürmelidirler.
Progestan'ın içeriği nedir?
Progestan, sentetik bir progestin olan progesteronu içerir. Progesteron, kadınlarda doğal olarak bulunan bir hormondur ve hamilelik sırasında rahmin iç tabakasının (endometrium) kalınlaşmasını ve döllenmiş yumurtanın rahme tutunmasını destekler.
Progestan, progesteronun sentetik bir versiyonu olduğu için, ilacın içeriği ve formülasyonu markaya ve üreticiye göre değişebilir. Ancak, progestan tipik olarak birkaç temel bileşen içerir:
Aktif Bileşen (Progesteron): Progestanın ana etken maddesi progesterondur. Progesteron, vücudun üreme döngüsü ve hamilelik sürecinde önemli bir rol oynar.
Taşıyıcı ve Yardımcı Maddeler: Progestanın yanında, ilacın formülasyonunu stabilize etmek, emilimini artırmak veya uygun bir şekilde dozajlamak için çeşitli taşıyıcı ve yardımcı maddeler de bulunabilir. Bu maddeler arasında yağlar, emülgatörler, dolgu maddeleri ve koruyucular bulunabilir.
Progestan, genellikle vajinal jel, vajinal kapsül, intramusküler enjeksiyon veya oral kapsül formunda bulunabilir. Her formülasyon, belirli bir tıbbi durumun tedavisine veya semptomların yönetimine uygun olabilir. Hangi formülasyonun kullanılacağı, kişinin ihtiyaçlarına ve sağlık uzmanının önerilerine bağlı olarak belirlenir.
Herhangi bir ilaç gibi, progestan kullanmadan önce, içeriğine ve dozajına karşı alerjik olup olmadığınızı kontrol etmek ve bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir. Ayrıca, ilacın kullanımıyla ilgili talimatları dikkatlice okuyun ve doktorunuzun önerdiği şekilde kullanın.
Progestanın ana etken maddesi progesteron ne işe yarar?
Progesteron, kadınlarda doğal olarak bulunan bir hormondur ve üreme döngüsü ve hamilelik sürecinde önemli rol oynar. İşte progesteronun ana işlevleri:
Hamileliğin Sürdürülmesi: Progesteron, hamileliğin sürdürülmesi için kritik bir rol oynar. Hamilelik sırasında, progesteron plasenta tarafından üretilir ve gebeliğin devam etmesi için gereklidir. Progesteron, rahmin iç tabakasının (endometrium) kalınlaşmasına ve hamileliğin başlaması için uygun bir ortamın oluşturulmasına yardımcı olur. Ayrıca, rahmin kaslarının gevşemesine ve gebeliğin normal gelişimine katkıda bulunur.
Yumurtlamayı Düzenleme: Yumurtlama döngüsünde, progesteronun seviyeleri yumurtlamadan sonra yükselir. Bu, folikülün yırtılmasını ve yumurtanın serbest bırakılmasını sağlar. Progesteron, rahmin iç tabakasının (endometrium) hazırlanmasına yardımcı olur ve döllenmiş yumurtanın rahme implante edilmesini destekler.
Meme Dokusunun Hazırlanması: Progesteron, meme dokusunun büyümesi ve gelişmesinde önemli bir rol oynar. Hamilelik sırasında, progesteronun seviyeleri yükselir ve meme dokusunun hazırlanmasında etkilidir.
Sinir Sistemi Üzerinde Etkileri: Progesteronun sinir sistemi üzerinde de etkileri vardır. Özellikle, progesteronun rahatlatıcı bir etkisi olabilir ve anksiyete ve stresi azaltabilir.
Korpus Luteumun Sürdürülmesi: Yumurtlamadan sonra oluşan korpus luteum adı verilen yapı, progesteron üretir. Progesteron, korpus luteumun sürdürülmesine yardımcı olarak yumurtlama ve gebelik sürecini destekler.
Progesteronun bu çeşitli işlevleri, kadın üreme sağlığı ve hamilelik sürecinin sağlıklı gelişimi için hayati öneme sahiptir.
Progestan kullanan hamileler neler yaşar?
Progestan kullanan hamilelerin yaşayabileceği deneyimler, genellikle kişinin özel durumuna, progestanın kullanım şekline ve dozajına bağlı olarak değişebilir. Ancak, bazı yaygın deneyimler şunları içerebilir:
- Vajinal Akıntı veya İç Rahatsızlık: Vajinal progestan kullanımı genellikle vajinal akıntıya veya iç rahatsızlığa neden olabilir. Bu, vajinal jelin veya kapsülün uygulanmasından sonra ortaya çıkabilir ve bazı kadınlar için rahatsız edici olabilir.
- Meme Hassasiyeti: Progestan kullanımı meme hassasiyetine veya ağrıya neden olabilir. Bu, özellikle vücuda ekstra progesteron eklenmesiyle ilişkilendirilebilir.
- Baş Ağrısı veya Baş Dönmesi: Bazı kadınlar progestan kullanımı sırasında baş ağrısı veya baş dönmesi yaşayabilirler. Bu yan etkiler genellikle geçicidir ve vücudun ilaca uyum sağlamasıyla azalabilir.
Karın Ağrısı veya Sindirim Sorunları: Progestan kullanımı bazı kadınlarda karın ağrısı veya sindirim sorunlarına neden olabilir. Bu, özellikle ilacın sindirim sistemi üzerindeki etkileriyle ilişkilendirilebilir.
- Ruh Hali Değişiklikleri: Progestan kullanımı bazı kadınlarda ruh hali değişikliklerine neden olabilir. Bu, anksiyete, huzursuzluk veya duygusal dalgalanmalar şeklinde olabilir.
- Yorgunluk veya Halsizlik: Progestan kullanımı bazı kadınlarda yorgunluk veya halsizlik hissine neden olabilir. Bu, vücudun ilaca uyum sağlaması ve hormon değişiklikleriyle ilişkilendirilebilir.
Her kadının progestan kullanımı sırasında deneyimlediği yan etkiler farklı olabilir ve bazı kadınlar hiçbir yan etki yaşamayabilir. Ancak, progestan kullanımı sırasında herhangi bir endişe verici semptom yaşarsanız veya yan etkileriniz ciddileşirse, bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir.
Progestan hamilelikte kanamayı durdurur mu?
Progestan, hamilelik sırasında yaşanan bazı kanama durumlarında kullanılabilir ve bazı durumlarda kanamanın durmasına yardımcı olabilir. Ancak, progestanın kanamayı durdurma kapasitesi, kanamanın nedenine ve şiddetine bağlı olarak değişebilir. İşte progestanın hamilelikte kanama üzerindeki etkileri hakkında bazı bilgiler:
- Düşük Riskini Azaltma: Düşük riski taşıyan veya daha önce düşük yaşamış olan bazı kadınlar, progesteron desteği alarak kanamanın durmasına yardımcı olabilirler. Progesteron, rahmin iç tabakasının (endometrium) kalınlaşmasını ve hamileliğin sürdürülmesini destekleyebilir. Bu, kanamanın durmasına ve hamileliğin korunmasına yardımcı olabilir.
- Plasenta Sorunları: Bazı durumlarda, kanama plasenta sorunlarına veya rahim içi doku anormalliklerine bağlı olabilir. Progestanın plasenta sorunlarını veya rahim içi doku anormalliklerini tedavi etme kapasitesi sınırlıdır ve kanamanın durmasına yardımcı olmayabilir.
- Ektopik Gebelik: Ektopik gebelik durumunda, döllenmiş yumurta rahmin dışında implant yapar. Bu durumda, kanama şiddetli olabilir ve progestan genellikle kanamayı durdurmaz. Ektopik gebelik durumunda, tıbbi müdahale genellikle gereklidir.
- Diğer Nedenler: Hamilelik sırasında kanamanın birçok nedeni olabilir, bunlar arasında hormonal değişiklikler, rahim içi polipler, enfeksiyonlar veya bazı tıbbi durumlar yer alır. Progestan, bu tür durumların bazılarını tedavi etmeye yardımcı olabilir, ancak her durum farklıdır ve kanamanın nedenine bağlı olarak etkisi değişebilir.
Düşük Riskini Azaltan ilaçlar hangileri?
Düşük riskini azaltan ilaçlar, düşük riski taşıyan veya daha önce düşük yaşamış olan kadınlara reçete edilebilir ve genellikle hamileliğin sürdürülmesine yardımcı olmak için kullanılır. İşte düşük riskini azaltan bazı ilaçlar:
Progesteron Suplementleri: Progesteron, hamileliğin sürdürülmesi için önemli bir hormondur ve düşük riski taşıyan kadınlar, progesteron desteği alarak hamileliği koruyabilirler. Progesteron suplementleri, rahmin iç tabakasının (endometrium) kalınlaşmasını ve döllenmiş yumurtanın rahme tutunmasını destekleyebilir. Bu, hamileliğin sürdürülmesine yardımcı olabilir.
Aspirin: Bazı durumlarda, düşük riski taşıyan veya daha önce düşük yaşamış olan kadınlara düşük doz aspirin (81 mg) önerilebilir. Aspirin, kan pıhtılaşmasını azaltabilir ve kan akışını artırarak plasenta fonksiyonunu iyileştirebilir. Bu, düşük riskini azaltabilir.
Heparin veya Diğer Kanı İnceletici İlaçlar: Bazı durumlarda, kadınlara heparin veya diğer kanı incelten ilaçlar reçete edilebilir. Bu ilaçlar, kan pıhtılaşmasını önleyerek plasentanın normal fonksiyonunu sağlayabilir ve düşük riskini azaltabilir.
Metilfolat veya Folik Asit: Folik asit, nöral tüp defekti riskini azaltmaya yardımcı olabilir ve gebelik sırasında önemli bir besin maddesidir. Bazı durumlarda, düşük riski taşıyan kadınlara metilfolat veya folik asit takviyesi önerilebilir.
Doğal Progesteron İçeren Bitkisel Takviyeler: Bazı kadınlar düşük riskini azaltmak için doğal progesteron içeren bitkisel takviyeleri tercih ederler. Ancak, bu takviyelerin etkinliği ve güvenilirliği konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır ve kullanmadan önce bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir.
Düşük riskini azaltan ilaçlar, genellikle bir sağlık uzmanı tarafından reçete edilmeli ve kullanılmalıdır. Her durumda, düşük riskini azaltma tedavisi kişinin tıbbi geçmişi, sağlık durumu ve diğer faktörlere bağlı olarak bireysel olarak belirlenmelidir.
Paylaş