PROGRAMLARDA BİLE ŞİDDET VAR
A.A
Başbakanlığa bağlı Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü, 2008 yılının Nisan ve Mayıs aylarında ulusal ve uydu üzerinden yayın yapan televizyon kanallarında yayımlanan 300 çocuk programıyla bu programlarda yer verilen 63 reklamı inceleyerek içerik analizi yaptı.
Analiz, Dünya Çocuk Televizyonları Birliği tüzüğünün bir ülkede, yüzde 70 yerli, yüzde 30 dış kaynaklı yapım olması gerektiği yönündeki ilkesine karşın, Türkiye'deki çocuk programlarının yüzde 6'sının yerli, yüzde 89'unun ise yabancı kaynaklı olduğunu ortaya koydu.
Bu tür programlar ve reklamlarda, çocukların nadiren sağlıklarını olumlu etkileyebilecek fiziksel etkinlikler içinde gösterildiği belirlenen analize göre, çocuk programlarında en fazla "yardımseverlik", reklamlarda ise "dostluk" değerlerini geliştirici ögeler yer alıyor ancak "adalet", "saygı", "empati", "toplumsal kurallar" ve "ahlak kuralları"na yönelik değerler çocuklara iletilmiyor.
Şiddet ögelerine çocuk programlarında, reklamlara oranla daha fazla yer veriliyor. Bu programların yarıya yakınında kahramanlar fiziksel şiddet, üçte birinde ise sözel şiddet uyguluyor, kahramanların yüzde 18'i ateşli silahlar kullanıyor.
Kötü ve haksız kahramanların yüzde 35'i şiddet yoluyla cezalandırılırken, çocuk programlarının dörtte birinde şiddet uygulayanların eylemleri özenti oluşturabilecek bir çerçevede veriliyor.
Çocuk programlarında korku yaratacak görüntülerin oranı yüzde 37, kaygı yaratacak görüntülerin oranı ise yüzde 30'a ulaşıyor.
PROBLEMLER DOĞA ÜSTÜ GÜÇLER KULLANILARAK ÇÖZÜLÜYOR
İncelenen çocuk programlarının yüzde 70'i çocukların kendi yaşamında rastlayamayacağı konuları işliyor, programların yüzde 28'inde kahramanlar problemlerini doğa üstü güçler kullanarak çözüyor.
Çocukların algılamasını zorlaştıran ani değişikliklere ve hızlı geçişlere hem çocuk programlarında hem de bu programlarda yayımlanan reklamlarda yer verilirken, çocuğu karar vermeye yöneltici iletiler nadiren görülüyor. Programların yüzde 68'inde, reklamların ise yüzde 82'sinde çocukların fiziksel öz bakımını geliştirecek iletilere yer verilmiyor.
Çocuk programlarının yüzde 25'i, bu programlarda yayımlanan reklamların ise yüzde 16'sı çocukların anlayamayacağı türden karmaşık cümle yapıları içeriyor. Programların yüzde 10, reklamların ise yüzde 9'unda Türkçe olmayan ya da uydurulmuş ifadeler yer alıyor.
Paylaş