Saç çıkarmak için yeni teknik

Bilim adamları kellik tedavisinde daha iyi sonuçlar verebilecek yepyeni bir saç çıkarma yöntemi buldu.

Bilim adamları kellik tedavisinde daha iyi sonuçlar verebilecek yepyeni bir saç çıkarma yöntemi buldu.

saclarBu yöntem henüz yalnızca fareler üzerinde test edildi, ancak yöntem sayesinde hayvana nakledilmiş insan derisi üzerinde de saç büyümesi sağlandı. Bu araştırma, ilaç ve saç ekimi gibi mevcut tedavilerden çok daha etkili bir tekniğin gelişmesini sağlayabilir. Mevcut yöntemlerden biri olan saç ekiminde kafa derisinin arka kısmından alınan saç kökleri ön kısma naklediliyor. Yaklaşık sekiz saat sürebilen bu işlem sonrasında kafa derisinin arka kısmında büyük yara izleri kalabiliyor. Ancak yeni yöntem daha az miktarda parçayı deriden alıyor, sayılarını artırmak için onları laboratuarda üretiyor ve saçsız bölgeleri kapatmak için tekrar kafa derisine enjekte ediyor. Bu yeni yaklaşımla gerçekten de saç artışı sağlanabilecek gibi. Kendisi de saç kaybından muzdarip olan, Columbia Üniversitesi Tıp Merkezi'nden saç genetiği uzmanı Doktor Angelo Christiano, İngiltere'deki Durham Üniversitesi araştırmacıları ile birlikte bir çalışma başlattı. Çalışmada saç köklerinin dibinde bulunan ve onların büyümesini sağlayan "Dermal papilla" adlı hücreler üzerine odaklandılar. Kemirgenlerden alınan papilla hücrelerinin deriye ekilerek yeni saçların çıkmasını sağlayabileceği kırk yılı aşkın süredir araştırmacılar tarafından biliniyor. Papillalardan alınan hücreler saç köklerini oluşturmak için kendilerini çevreleyen hücreleri yeniden programlayabiliyor. Ancak kültür içinde üretilen insan papilla hücreleri, esrarengiz bir şekilde saç kökü oluşturma yeteneğini yitiriyor. Araştırmacıların hücreleri yanlış yoldan üretmiş olabileceklerini fark etmeleriyle birlikte büyük bir adım atılmış oldu. Christiano'nun Durham üniversitesindeki çalışma arkadaşlarından biri olan Doktor Colin Jahoda kemirgenin papilla hücrelerinin kültürler içinde kümelendiğini fakat insan hücrelerinin bunu yapamadığını fark etti. Belki de asıl önemli olan bu kümelenmeydi. Bu nedenle Jahoda hücreleri peti kabında düz, tek katmanlı olarak üretmek yerine daha eski bir yönteme başvurdu. Tipik bir papillanın hücre sayısı olan 3000 papilla hücresini bir damla kültür maddesi içine yerleştirip, bu maddeyi de kabın ortasına koydu, daha sonra kabı ters çevirince damlanın baş aşağı asılı kaldığını gözlemledi. Bu teknik bariz bir fark yarattı. Hücreler ihtiyaçları olan sinyalleri gönderip alabilmek için birbirlerine üç boyuttan temas sağlamak zorundalar. Christiano, "Bu daha ilk adım" diyerek uyarıyor. Araştırmanın bir sonraki adımı moleküler profilin genlerin yalnızca yüzde 22'sinde bulunmasının nedenler ini araştırmak. Christiano şayet transfer edilmiş hücrelerdeki genlerden daha fazlası etkinleştirilebilirse, daha fazla saç yada daha kaliteli saç elde edilebileceğini söylüyor. THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:05 Kasım 2013Yayınlanma Tarihi:09 Kasım 2013

© 2025e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.