STRES ETKİLİYOR
A.A
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Üroloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kamil Yakupoğlu, böbrek hastalıklarının sinsi seyrettiğini belirterek, şikayetler ortaya çıkmadan önce düzenli kontrollerin yapılması gerektiğini vurguladı.
Yakupoğlu, böbrek hastalarının çoğunlukla en son koma aşamasında doktora başvurduklarını hatırlattı.
Böbrek hastalarının sayısının her geçen gün arttığını vurgulayan Yakupoğlu, bu yılın sonunda böbrek yetmezliği hastalarının sayısının 65-70 bin civarında olmasının beklendiğini ifade etti.
Böbrek yetmezliğinin en önemli sebeplerini fast foodla beslenme, aşırı kolalı içecek tüketimi, artan sigara kullanımı, çevresel faktörler, tansiyon hastalığının daha sık görülmesi, stres, şeker hastalığı ve hipertansiyon olduğunu hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Yakupoğlu, “düzenli aralıklarla şeker ve tansiyon kontrolü, yılda bir defa böbrek fonksiyonları ve idrar tahlili yaptırmak ise hayat kurtarabilir” diye konuştu.
Yakupoğlu, şeker hastalığı ve hipertansiyonun böbrek yetmezliğinin baştaki sebepleri olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnsanlarda çok düzenli kontrol yaptırma alışkanlığı olmadığı ve böbrek hastalıkları genelde sinsi seyrettikleri için hastalar çoğunlukla en son koma aşamasında başvuruyorlar. Bu durumda iş işten geçmiş oluyor. İnsanların belli aralıklarla tansiyonlarını kontrol ettirmelerinde, yılda en az bir defa böbrek fonksiyonlarını, şeker, kan şekerlerini kontrol ettirmelerinde, mutlaka idrar tahlili vermelerinde sayısız fayda var. Sağlık problemlerinin önüne geçecek basit bir ilaç kullanarak atlatabilecek şeyler var. Ama kullanılmadığı için son dönem organ yetmezliği oldukça çok."
Yakupoğlu, organ yetmezliğinde hastanın yaşam kalitesini artırmak için organ nakli gerektiğini, ülkemizde ise organ nakillerinin çoğunlukla canlı vericilerden yapıldığını belirtti.
Kadavradan organ nakillerinin artırılmasını isteyen Yakupoğlu, böbrek yetmezliği hastası sayısının her geçen yıl arttığını, ancak organ bağışının istenilen oranda yükselmediğini kaydetti.
Paylaş