

66 aylıkların okula başlamasıyla birlikte trafiğe çıkan öğrenci sayısı. paralelinde de araç sayısı arttı. Hal böyle olunca özellikle de büyük şehirlerde trafikte yaşanan keşmekeş daha da artırdı. 4+4+4 Eğitim modeliyle bu yıl okula başlama yaşı 6 ay öne çekildi. Yani 72 ay olan 1’inci sınıfa başlama yaşı 66 aya indirildi. Yeni uygulamayla okullardaki öğrenci sayısında da artış yaşandı. Öyle ki sadece birinci sınıfa bu yıl 1 milyon 600 binin üzerinde öğrenci başladı. Bu sayı okullar kadar araç trafiğini de doğrudan etkiledi. Sıkışan trafiğin insan psikoloji üzerinde olumsuz etkilerinin olduğuna dikkat çeken uzmanlar, trafikte kalanın, çocuklar olması halinde sorunların daha da ciddi olabileceğini vurguluyor.
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nüket İşiten, 4+4+4 ile bu yıl öğrencilerin her zamankinden daha da yoğun bir şekilde okula başladığını söyledi. Sınıfların ek sınıflar, okulların ise tıklım tıklım olduğuna dikkat çeken İşiten, bundan yalnız okulların değil servislerin de etkilendiğini kaydetti. Servislerde küçük çocuklar ile ilgilenecek kişilerin olmaması ve servis niteliklerinin ailelerin kafasını iyice karıştırdığını dile getiren İşiten, bunun üzerin bir de trafik keşmekeşi ve servislerde geçirilen uzun zamanların, uykusunu tam alamamış uyuklayan çocukların eklenmesinin velileri daha da tedirgin ettiğini söyledi. Trafiğin çocuk psikolojisi üzerindeki etkilerini değerlendiren Yrd. Doç. Dr. Nüket İşiten, trafiğin çocuğun uyum sorununu ikiye katladığını söyledi. İşiten;
“Trafikte uzun zaman kalmak zorunda olma, bunu yaşarken yerinden bile kalkamama, içinden gelen oyun isteğini bastırma, uykuya direnme gibi durumlar ile başa çıkabilme çocukları bıktırıyor ve heveslerini kırıyor. Bunların sonucunda isteksizlik, okula gitmek yerine evde kalsam...' ı yapardım düşüncesi yerleşmeye başlıyor.” Dedi. Aileleri, uzun trafik yolculukları yapmak zorunda kalınabileceği durumlardan kaçınmaları konusunda uyaran İşiten, aksi halde servislerde perişan, uykulu, acıkmış, keyifsiz çocukların söz konusu olacağını söyledi. İşiten bu durumun çocuk psikolojisini doğrudan etkilediğini kaydetti. “Sabah erkenden kalkmak düzenli ve olması gerektiği gibi kahvaltı yapamamalarına uzun uzun trafikte kalma taşıt tutmaları gibi fiziksel sorunlara da neden olabileceği gibi psikolojik açıdan da çocukları isteksiz ve bıkmış hale getirebilir.” Şaban Özdemir (NPGRUP)
Paylaş