Yüksek Bir Yerden Atlama Dürtüsünün Ardında Ne Var?

Yüksek bir yerden atlama dürtüsü, birçok insanın deneyimlediği yaygın ve ilginç bir fenomendir. Bu dürtü, "yükseklik çağrısı" veya "void'in çağrısı" olarak da bilinir ve genellikle kişinin yüksek bir yerden bakarken aniden atlama isteği hissetmesiyle tanımlanır.

Yüksek Bir Yerden Atlama Dürtüsünün Ardında Ne Var?

Yüksek Bir Yerden Atlama Dürtüsünün Ardında Ne Var?

Yüksek bir yerden atlama dürtüsü, genellikle insanların korku, kaygı, varoluşsal düşünceler ve biyolojik tepkilerinin bir kombinasyonu olarak ortaya çıkar. Bu dürtü, genellikle zararsızdır ve insanların büyük çoğunluğu bu dürtüyü hissetmelerine rağmen atlamazlar. Ancak, bu dürtü sürekli hale gelir veya kişi için rahatsız edici bir durum oluşturursa, bir mental sağlık profesyoneli ile konuşmak faydalı olabilir.

Bu dürtünün arkasındaki psikolojik ve biyolojik nedenler karmaşık olabilir. İşte bu dürtünün bazı olası nedenleri:

1. Yükseklik Kaygısı ve Paradoksal Arzu

- Kaygı ve Korku: Yüksek yerlerde bulunma korkusu, genellikle kişinin düşmekten korkmasına yol açar. Ancak, bu korku paradoksal bir şekilde atlama dürtüsünü tetikleyebilir. Kişi, korkusunu ve durum üzerindeki kontrolünü test etmek isteyebilir.

- Paradoksal İtki: Kaygı veya korkunun yoğunluğu, kişide bu hislerden kurtulma dürtüsü yaratabilir. Bu dürtü, beynin tehdit algısına verdiği paradoksal bir tepki olabilir.

2. Bilişsel İşleme ve Kendi Kendine Onaylama

- Kendi Kendine Onaylama: Beyin, yüksek bir yerden atlarsanız öleceğinizi bildiği için, atlamama kararı aslında hayatta kalma içgüdüsünü onaylar. Bu, bir tür "kendi kendini test etme" durumu olabilir.

- Gerçeklik Kontrolü: Beyin, gerçeklikle bağlantısını kontrol etmek için bu tür dürtüler yaratabilir. Bu dürtü, aslında yüksek bir yerden atlamayacağınızı ve kendinizi koruyacağınızı doğrulamanıza yardımcı olabilir.

3. Yüksek Riskli Davranış ve Dopamin

- Dopamin Salınımı: Riskli davranışlar, beyinde dopamin salgılanmasına yol açar. Dopamin, ödül ve haz duygularıyla ilişkilidir. Bu nedenle, beyin yüksek riskli bir davranışı düşünerek dopamin salınımını tetikleyebilir.

- Heyecan Arayışı: Bazı insanlar, yüksek adrenalin seviyelerine ve heyecan verici deneyimlere karşı doğal bir eğilim gösterebilirler. Bu dürtü, bir tür adrenalin arayışı olabilir.

4. Ölüm ve Varoluşsal Düşünceler

- Varoluşsal Düşünceler: Yüksek bir yerden atlarken, kişinin varoluşu, yaşamın kırılganlığı ve ölüm gibi derin düşüncelere dalması mümkündür. Bu düşünceler, kişinin hayatının değerini ve önemini anlamaya çalışmasına neden olabilir.

- Ölüm İçgüdüsü: Psikoloji literatüründe, Sigmund Freud'un "ölüm içgüdüsü" (Thanatos) kavramı, bireylerin bilinçsiz bir şekilde kendilerini yok etme arzusu taşıyabileceğini öne sürer. Bu dürtü, bu tür bilinçdışı arzularla ilişkili olabilir.

5. Duygusal ve Zihinsel Durum

- Stres ve Depresyon: Yüksek stres veya depresyon seviyeleri, bireylerde riskli davranışlara veya kendine zarar verme düşüncelerine yol açabilir. Bu dürtü, bu tür duygusal durumlarla bağlantılı olabilir.

- Geçici Duygu Durumu: Anlık bir duygusal yoğunluk veya zihinsel yorgunluk, bu tür dürtülerin daha belirgin hale gelmesine neden olabilir.

Boşluğa Çağrı Nedir, Neden Böyle Bir Şey Hissederiz?

"Boşluğa çağrı" (Fransızca: "l'appel du vide"), özellikle yüksek bir yerden bakarken aniden atlama isteği veya dürtüsü olarak tanımlanan psikolojik bir fenomendir. Bu durum, birçok insanın deneyimlediği yaygın bir olgudur ve çeşitli psikolojik ve biyolojik açıklamaları bulunmaktadır.

Boşluğa Çağrı Nedir?

Boşluğa çağrı, kişinin bilinçsiz bir şekilde yüksek bir yerden atlamayı hayal etmesi veya aniden bu yönde bir dürtü hissetmesi durumudur. Bu durum, genellikle kişinin düşme korkusuyla çelişir ve aslında atlama niyeti olmadan yaşanır. Bu his, insanları şaşırtabilir ve korkutabilir, ancak genellikle zararsızdır.

Neden Böyle Bir Şey Hissederiz?

Boşluğa çağrı, yaygın bir fenomendir ve genellikle zararsızdır. Bu dürtü, insanın tehlikeye karşı farkındalığını artıran, bilişsel, biyolojik ve psikolojik faktörlerin bir kombinasyonu olarak ortaya çıkar. Ancak, bu tür düşünceler sürekli hale gelir veya kişi için rahatsız edici bir durum oluşturursa, bir mental sağlık profesyoneli ile konuşmak faydalı olabilir. Bu durum, altta yatan anksiyete veya depresyon gibi sorunların belirtisi olabilir ve profesyonel destek gerektirebilir.

1. Güvenlik ve Tehdit Algısı
Savunma Mekanizması: Beyin, yüksek bir yerden düşme tehlikesini algılar ve bu tehlikeye karşı aşırı bir tepki verebilir. Bu tepki, aslında kişinin güvenliğini sağlamak için oluşan bir savunma mekanizması olabilir.

Tehlike ve Kontrol: Kişi, yüksek bir yerden düşmenin ne kadar tehlikeli olduğunu bildiği için, bu tür bir düşünce aslında tehlikeye karşı bir farkındalık ve kontrol duygusu yaratır.

2. Bilişsel Çelişki ve Paradoksal İtki
- Korku ve Paradoksal Arzu: Yükseklik korkusu, paradoksal olarak atlama dürtüsünü tetikleyebilir. Kişi, korkusunu ve durum üzerindeki kontrolünü test etmek isteyebilir.

- Bilinç ve Bilinçdışı İlişkisi: Bilinçaltı, tehlikeli bir durumu bilinçli zihne getirerek kişinin daha dikkatli olmasını sağlamaya çalışabilir.

3. Biyolojik ve Nörolojik Tepkiler
- Dopamin ve Adrenalin: Riskli düşünceler, beyinde dopamin ve adrenalin salgılanmasına neden olabilir. Bu kimyasallar, ödül ve heyecan duygularını tetikler, bu da kişinin bu tür düşüncelere daha duyarlı olmasına yol açabilir.

- Sinir Sistemi Tepkisi: Beynin tehlikeye verdiği otomatik bir tepki olarak düşünülebilir. Sinir sistemi, ani bir tehdit algısına karşı hızlı bir yanıt verir.

4. Psikolojik ve Duygusal Faktörler
- Varoluşsal Düşünceler: Yükseklikten bakarken, kişi varoluşsal düşüncelerle karşı karşıya kalabilir. Bu düşünceler, yaşamın kırılganlığı ve ölüm gibi derin konuları içerebilir.

- Stres ve Anksiyete: Yüksek stres veya anksiyete seviyeleri, bu tür dürtüleri daha belirgin hale getirebilir. Stresli durumlar, kişiyi daha fazla risk almaya veya alışılmadık düşüncelere yönlendirebilir.

5. Bilinçdışı Ölüm İçgüdüsü (Thanatos)
- Freud'un Ölüm İçgüdüsü Teorisi: Sigmund Freud, insanların bilinçdışı bir şekilde kendilerini yok etme arzusu taşıyabileceğini öne sürmüştür. Bu dürtü, bilinçdışı ölüm içgüdüsü ile ilişkili olabilir.

- Psikodinamik Perspektif: Bu düşünceler, bilinçaltındaki derin korku ve arzuların yüzeye çıkması olarak da yorumlanabilir.

Düşme fikrinden nasıl kurtulurum?

Düşme fikriyle başa çıkmak, özellikle bu tür düşünceler sürekli hale geliyorsa veya günlük yaşamınızı olumsuz etkiliyorsa, önemlidir. İşte düşme fikrinden kurtulmak veya bu tür düşüncelerle başa çıkmak için bazı stratejiler:

1. Bilinçli Farkındalık ve Dikkat Dağıtma
- Dikkat Dağıtma: Düşme düşünceleri geldiğinde dikkatinizi başka bir aktiviteye yönlendirin. Bir kitap okuyun, bir yürüyüşe çıkın veya hobilerinizle meşgul olun.

- Farkındalık ve Meditasyon: Farkındalık meditasyonu yaparak, düşüncelerinizi gözlemleyip kabul edin ve onları yargılamadan bırakın. Bu, düşüncelerinizle olan ilişkinizi değiştirebilir.

2. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) Teknikleri
- Düşünceleri Yeniden Çerçeveleme: Olumsuz veya endişe verici düşünceleri tanımlayın ve bunları daha olumlu veya gerçekçi düşüncelerle değiştirin. Örneğin, "Yüksekten düşersem öleceğim" yerine "Bu sadece bir düşünce ve tehlikede değilim" demek.

- Maruz Kalma Terapisi: Kontrollü ve güvenli bir şekilde yükseklik korkusuyla yüzleşmek, bu korkunun azalmasına yardımcı olabilir. Bu, bir terapist rehberliğinde yapılabilir.

3. Fiziksel ve Psikolojik Sağlığı Destekleme
- Düzenli Egzersiz: Fiziksel aktivite, stres ve anksiyeteyi azaltmaya yardımcı olabilir. Egzersiz yaparak endorfin seviyelerinizi artırın.

- Yeterli Uyku: İyi uyku düzeni, zihinsel sağlığınızı iyileştirir ve anksiyete seviyelerini azaltır.
Sağlıklı Beslenme: Dengeli ve sağlıklı bir diyet, genel ruh halinizi ve enerji seviyenizi destekler.

4. Stres ve Anksiyete Yönetimi
- Stres Azaltma Teknikleri: Meditasyon, yoga, derin nefes egzersizleri gibi stres azaltma tekniklerini düzenli olarak uygulayın.

- Hobi ve İlgi Alanları: Keyif aldığınız aktivitelerle meşgul olun. Bu, zihninizi meşgul eder ve olumsuz düşüncelerden uzaklaşmanıza yardımcı olur.

5. Destek ve Terapi
- Bir Terapistle Görüşme: Düşme düşünceleri sürekli hale gelirse veya günlük yaşamınızı olumsuz etkiliyorsa, bir psikolog veya terapistle görüşmek faydalı olabilir. Terapist, anksiyete ve obsesif düşüncelerle başa çıkmanıza yardımcı olabilir.

- Destek Grupları: Benzer deneyimler yaşayan insanlarla konuşmak ve destek almak, yalnız hissetmenizi engelleyebilir.

6. Düşünceleri Kabul Etme
- Düşüncelerle Barışık Olma: Düşme düşüncelerini tamamen yok etmeye çalışmak yerine, bu düşüncelerin gelip geçici olduğunu kabul edin. Bu düşünceleri yargılamadan kabul etmek, onlara olan tepkilerinizi azaltabilir.

- Mindfulness: Mindfulness teknikleri, düşüncelerinizi gözlemleyip kabul etmenizi sağlar. Bu, düşüncelerin üzerinizdeki etkisini azaltabilir.

7. Pratik ve Güvenlik Önlemleri
- Güvenlik Önlemleri Almak: Yüksek yerlerdeyken güvenlik önlemleri alarak kendinizi güvende hissedin. Bu, yükseklikle ilgili kaygılarınızı azaltabilir.

- Kontrollü Ortamlar: Yüksek yerlerde bulunmanız gerektiğinde, kontrollü ve güvenli ortamlarda olun. Güvenliğinizi sağladığınızda, anksiyetinizin azaldığını görebilirsiniz. Düşme düşünceleriyle başa çıkmak, zaman ve sabır gerektirebilir. Bu süreçte kendinize karşı nazik olun ve gerektiğinde profesyonel yardım almaktan çekinmeyin.

Boşluğa çağrı ne demek?

"Boşluğa çağrı" (Fransızca: "l'appel du vide"), özellikle yüksek bir yerden bakarken aniden atlama isteği veya dürtüsü olarak tanımlanan psikolojik bir fenomendir. Bu durum, birçok insanın deneyimlediği yaygın bir olgudur ve genellikle kişinin kendini yüksekten atma niyeti olmadan, aniden ortaya çıkan bir düşünce veya his olarak yaşanır.  Boşluğa çağrı, kişinin yüksek bir yerden düşme veya atlama dürtüsü hissetmesi durumudur. Bu, genellikle kişinin mantıklı bir şekilde atlamayacağını bilmesine rağmen ortaya çıkar ve paradoksal bir şekilde korku ve güvenlik duygularını test eden bir deneyimdir. Bu durum, genellikle kısa süreli ve geçicidir, ancak bazı insanlar için rahatsız edici olabilir.

Neden Böyle Bir Şey Hissederiz?

Boşluğa çağrı hissinin arkasındaki nedenler karmaşıktır ve birkaç faktöre bağlı olabilir:

1. Bilişsel ve Psikolojik Faktörler
- Gerçeklik Kontrolü: Beyin, yüksek bir yerden atlamayı düşündüğünüzde, aslında bunu yapmayacağınızı ve kendinizi koruyacağınızı onaylar. Bu, bir tür "gerçeklik kontrolü" olabilir.
- Paradoksal İtki: Yüksek yerlerden korkmak doğal bir savunma mekanizmasıdır. Ancak bu korku, paradoksal bir şekilde atlama dürtüsünü tetikleyebilir. Beyin, tehlikeyi ve kontrolünü test etmek için bu tür dürtüler yaratabilir.

2. Biyolojik ve Nörolojik Tepkiler
- Dopamin Salınımı: Riskli davranışlar veya düşünceler, beyinde dopamin salgılanmasına neden olabilir. Dopamin, ödül ve haz duygularıyla ilişkilidir. Bu nedenle, beyin bu tür düşüncelerle dopamin salınımını tetikleyebilir.
- Adrenalin ve Heyecan Arayışı: Adrenalin, heyecan ve tehlike anlarında salgılanır. Yüksek yerlerde bulunmak, adrenalin seviyelerini artırabilir ve bu da boşluğa çağrı hissini tetikleyebilir.

3. Varoluşsal ve Felsefi Düşünceler
- Varoluşsal Düşünceler: Yükseklikten bakarken, kişi varoluşsal düşüncelerle karşı karşıya kalabilir. Bu düşünceler, yaşamın kırılganlığı ve ölüm gibi derin konuları içerebilir.
- Ölüm İçgüdüsü: Psikoloji literatüründe, Sigmund Freud'un "ölüm içgüdüsü" (Thanatos) kavramı, bireylerin bilinçsiz bir şekilde kendilerini yok etme arzusu taşıyabileceğini öne sürer. Bu dürtü, bu tür bilinçdışı arzularla ilişkili olabilir.

Boşluğa Çağrı ile Başa Çıkma

Boşluğa çağrı hissi genellikle zararsızdır ve çoğu insan bu düşünceye rağmen yüksek yerlerden atlamaz. Ancak bu dürtü rahatsız edici hale gelirse veya günlük yaşamı etkiliyorsa, şu stratejiler yardımcı olabilir:

Farkındalık ve Meditasyon: Düşüncelerinizi gözlemleyip kabul edin, yargılamadan bırakın.
Dikkat Dağıtma: Düşme düşünceleri geldiğinde dikkatinizi başka bir aktiviteye yönlendirin.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Olumsuz düşünceleri tanımlayıp daha olumlu veya gerçekçi düşüncelerle değiştirin.

Profesyonel Yardım: Bir terapist veya psikolog ile konuşmak, anksiyete ve obsesif düşüncelerle başa çıkmanıza yardımcı olabilir.


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:20 Mayıs 2024Yayınlanma Tarihi:19 Mayıs 2024

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.