ALKOL VE MADDE ATAĞI TETİKLİYOR
Hangi psikiyatrik rahatsızlıklar panik atak tablosunu çağırır?
Uzun süreli alkol ya da madde kullanımı bu sorunu beraberinde getirebilir. Hatta öyle ki, maddeler için konuşursak bazı uyana maddeler tek kullanımda bile panik atağa neden olabiliyor. Bunların denenmesi sonrasında bile hastalar panik atak yaşayabiliyor.
Bazı duyarlı kişilerde alkolün tek kullanımı da panik atağa neden olabiliyor. Zaten yüksek ve uzun süreli dozda alkol ve madde kullanımı da panik atağın gelişmesine yol açıyor.
Sosyal fobi de hem kendi basma sık karşılaşılan bir rahatsızlık, hem de panik atağa neden olabiliyor. Toplum içinde konuşamama, ellerde titreme, yiyip içememe de sosyal fobi belirtisidir ve bazen panik atak boyutunda belirtiler ortaya çıkabilir.
Panik bozukluk yaşanınca kişinin sosyal ve akademik işlevselliği düşünce, bu tabloya
Psikoterapi genel anlamıyla; bir profesyonel terapistle düzenli görüşmeler şeklinde yapılabilen tedavi yöntemidir. Tedavide karşılıklı etkileşim önemlidir. Bir hekimle, terapistle karşılaşmak bile terapi sürecini başlatabilir.
Terapide yapılan şudur; öncelikle terapist danışanı anlamaya çakşır, şikayetlerini öğrenir, oldukça detaylı bir şekilde yaşamı hakkında bilgi sahibi olmaya çalışır, hatta çocukluğundan başlayarak bilgi edinir, kişinin sosyo kültürel ortamı, inançları, yaptığı iş, eğitim düzeyi, yalcın ilişkileri nasıldır? Bu konulan çok ayrıntılı biçimde ele alır. Burada amaç, sorun çözmeye odaklanmaktır ve kişinin kendini tanıması, kliniğe getirdiği sorunlarda kendinden kaynaklanan öğeler neler bunları bilmesi önemlidir. Kendisinin soruna katkısı nedir, bunlan açığa çıkarmak, kişiye bunu göstermek terapi sürecinde çok önemlidir. Bunun için terapiye başlarken kişilik testi verilir. Hastanın psikolojik yapışma ilişkin analiz yapılır. Kişiliğine ilişkin daha detaylı bilgi alınmaya çalışılır, psikolojik savunma mekanizma-lan nasıl hareket ediyor öğrenilir. Ayrıca buradaki becerisi ne durumda, kişinin savunma düzenekleri nasıl hareket ediyor? Gereken düzeyde mi, geride mi kalmış (erken yaşlarda görülen savunma düzeneklerinde mi kalmış) buna bakılır.
Kişi yaşının gerektirdiği düzeyde midir?
Böylece kişilik düzeyinde psikolojik sorunları olan kişilere yapılan testlerde ciddi ipucu alınıyor. Kişi, yaşının gerektirdiği düzeyde değilse, mutlaka iş, aile yaşamına yansımaları görülüyor. Dolayısıyla gelen hastalara terapiden önce, testlerden elde edilen veriler toplanıyor.
Danışanların şöyle bir sorunu oluyor; 'ben konuşuyorum, konuşuyorum, terapist bir şey söylemiyor' diyorlar. Bu nokta önemli çünkü terapist herkes gibi pat diye konuşmaz, ağzından çıkacak her cümle önemlidir. Dolayısıyla terapist, hedefine ulaşacağı zaman konuşur. Bazen testlere başvurmadan da anlarız kişinin durumunu, hatta tek görüşmede bile kafamızda fikir oluşur ama söylemeyiz çünkü kişi hazır değildir buna.
Paylaş