Aşerme ve yeniden başlama riskine sanal gerçeklikle çözüm!
Hastanın “hayır” deme becerisini geliştirebilen tedavi yönteminde hasta istek yaşadığında o isteğin nasıl azaltılabileceğini, vücudunda ne gibi değişikliklerin olduğunu doktoru ile beraber görüyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi’nden Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Alptekin Çetin, birçok psikiyatrik hastalıkta kullanılan sanal gerçeklik tedavisinin bağımlılıkta da kullanılmaya başlandığını belirterek sanal gerçeklikle “hayır” deme becerisinin geliştirildiğini söyledi.
Sanal gerçeklikte farklı bilgisayar teknikleri kullanılarak görsel, duyusal, dokunma ve koku gibi pek çok farklı duyuya hitap ederek dijital bir ortamın oluşturulduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr. Alptekin Çetin, “Alkol ve madde bağımlılığı tanısıyla takip edilen hastalarda da alkol ve madde kullanma isteği olarak bilinen ‘aşerme’nin değerlendirilmesi, kişinin alkol ve madde isteği yaşadığında vücudunda olan değişiklikleri tanıması ve bunları tanıyarak istekle mücadele etmesi amacıyla yine sanal gerçeklik merkezli tedavi yöntemleri kullanılmaktadır. Sanal gerçeklik gözlüğü takılı olan kişi sanal ortamda oluşturulmuş bir barda ya da bir partide ne gibi sorunlar yaşadığını, isteğin nasıl oluştuğunu deneyimlemekte ve buna karşı tedavi sürecinde gerekli önlemlerin alınabilmesi sağlanmaktadır” dedi.
TERAPİDE KULLANILACAK
Sanal gerçeklik tedavisinin birçok alanda kullanıldığını, en yaygın kullanım şeklinin gözlükler olduğunu ifade eden Çetin, “Gözlükler daha ucuz ve son kullanıcıya inmesinin sağlanmasıyla beraber artık daha çok kullanılabilir hale gelecek. Psikiyatride belki 10 yıldır kullanılıyor ama laboratuvar ortamında ve daha pahalı cihazlarla kullanılıyor. Bu cihazları alan psikiyatri hekimleri ve psikologlar uygun programları kullanarak hastaları için terapide kullanabilecekler. Sanal gerçeklik gözlükleri yaklaşık 10 yıldır araştırma amacıyla kullanılıyordu. Artık bağımlılık tedavisinde de kullanılıyor. Geçmiş yıllardan beri kullanılan hali exposure dediğimiz tedavi. Yani özellikle anksiyete, panik atak ve fobilerde kullanılabilir. Diyelim ki kişinin yükseklik korkusu var. Yükseklik korkusunda terapide çalışırken sizin onu maruziyet tedavisini yapabilmeniz için yüksek bir yere çıkartmanız lazım. Ofisinizden çıkacaksınız, yüksek bir yere gideceksiniz, asansör korkusu varsa asansöre alacaksınız, asansörde terapist ona eşlik edecek ama sanal gerçeklik gözlükleriyle beraber siz bunu hastanız odanızdayken yapabilir hale geleceksiniz. Önceden hazırlanmış ortamların içine aslında sanal gerçeklik gözlüğünü kullanarak hastayı sokmuş olacaksınız” diye konuştu.
Bağımlılık hastalarının en sık şikâyet ettiği konulardan birinin istek olduğunu, sanal gerçeklik tedavisinin de tam bu noktada devreye girdiğini ifade eden Alptekin Çetin, “Tedavi devam ederken kişi uyarıcı maddeden alkolden uzak ama ‘Kimi zaman istek yaşıyorum ve bu istekle baş edemiyorum’ diyor. Sanal gerçeklik gözlükleri o zaman bize ne sunacak? Kişinin hangi ortamda nerede nasıl istek yaşadığını az çok tahmin ediyoruz. Örneğin alkol tüketilen bir ortam, sigara içilen bir yer, madde kullanılan yerler. Biz tedaviye devam ederken ofisimizden çıkmadan bu cihazların yardımıyla ona eşlik ederken hastaya o ortamlarda bulunma şansını vereceğiz. İstek gelecek, isteği yaşayacak ve istekle mücadele ederken yanında bir profesyonel olacak. Psikiyatristi, psikoloğu ya da terapisti olacak, ona nasıl mücadele edeceğini biz orada hastaya göstereceğiz” diye konuştu.
HAYIR DEME BECERİSİ KAZANDIRIYOR
Sanal gerçeklik tedavisi sayesinde kişinin yaşadığı istek karşısında hayır deme becerisini kazanılabileceğini belirten Çetin, yöntemin hastayı güçlendiren bir yöntem olduğunu söyledi. Gözlük şeklinde kullanılan yöntemin iki farklı açıdan önemli olduğunu belirten Çetin, şunları söyledi:
“Birincisi istekle baş etme, craving yani istek geldiğinde onunla baş etmeyi hastaya öğreteceksiniz çünkü biz biliyoruz ki bağımlılık tedavisinde istek bir yerde yaşanıyor, bunu hastaya göstermiş olacağız. İkincisi bizim hastalarımızda fazla güven vardır, ‘Ben madde kullana arkadaşlarımın yanına gidersem hiç sorun yaşamam, ben alkol tüketilen ortamlara girerim alkol içmem, çok rahat ederim’ gibi tedavinin başında kendine çok güveni olan ve bizim için riskli durumların ortaya çıkacağı haller vardır. Hastayı taburcu ederiz, poliklinik süreci devam eder.
Haber alırız, derler ki ‘Ben alkol tüketilen bir mekâna girdim, alkol teklif edildi, hayır diyemedim ve içtim’ der. O zaman biz ona diyeceğiz ki ‘Bakın önümüzdeki haftalarda aylarda böyle haller yaşayabilirsiniz, gelin biz sizi bizim eşliğimizde alkolün olmadığı, maddenin olmadığı steril sentetik ortamlarda bulunduralım bu gözlükle. Bakalım ne hissediyorsunuz? Hasta ne kadar kararlı olduğunu söylese de yaşayacağı bu sanal deneyimle vücudundaki değişiklikleri tespit etmek ve anında müdahale etmek mümkün olacak.”
Paylaş