Binaları elmaslarla kaplı

Almanya'nın Nördlingen kasabasını kuran insanlar bir yanardağ kraterine yerleştiklerini sanıyordu. Burası göktaşı çarpmasıyla oluşan bir elmas yatağıydı.

Nördlingen'deki kilise merdivenlerini çıkarken aşınmış basamakların güneşte parıldadığını görüyordum.

Çünkü kilise kulesi süevit taşından yapılmıştı ve bu taşlar minik elmaslarla doluydu. "Neyse ki bunlar çok küçük; yoksa kule çoktan yıkılmış olurdu" diyor kilise bekçisi.

Kayıtlarda kasabanın adı ilk kez 9. yüzyılda geçiyor. Kasabayı kuranlar, kullandıkları taşların milyonlarca minik elmasla dolu olduğunu bilmiyordu. Bu yoğunlukta elmas dünyanın başka hiçbir yerinde yok.

Bunun nedeni ise 15 milyon yıl önce buraya bir göktaşının düşmüş olması. 1 km çapındaki bu göktaşı saniyede 25 km hızla ilerliyordu. Buraya öyle hızlı çarpmıştı ki 26 km çapında bir krater açılmakla kalmamış, çarpma etkisiyle oluşan ısı ve basınçla kayalıklardaki karbon baloncukları elmasa dönüşmüştü. Bunların her biri 0,2 mm çapıyla çıplak gözle zor görülebilirdi.

Suevite adı verilen bu kayaların elmas içerdiği bilinmediği için binaların yapımında bu taşlar kullanılmış, böylece Nördlingen dünyada elmaslı taşlarla inşa edilmiş bir kasaba oluvermişti.

Kasaba sakinleri ise kasabanın kurulduğu kraterin nasıl oluştuğunu yakın zamana dek bilmiyordu. 1960'larda Amerikalı jeologların ziyaretine dek kasabanın sönmüş bir yanardağ kraterine kurulu olduğunu sanıyorlardı.

Nördlingen'in coğrafi yapısını uzaktan gözleyen jeologlar kraterin göktaşı çarpması sonucu oluştuğunu tespit etti. Bunun için kilisenin duvarlarını inceleyip taşlardaki minik elmasları görmeleri yetmişti.

Kasabadaki yapıların yaklaşık 72 bin ton elmas içerdiği tahmin ediliyor. Suevite taşı göktaşı çarpması sonucu başka yerlerde de oluşmuş olmakla beraber, hiçbir yerde elmas yoğunluğu Nördlingen'deki kadar yüksek değil.

LONDRA'NIN SİLÜETİNİ DEĞİŞTİREN GÖKDELENLER

İnşaat halinde olan birçok yeni gökdelen, tasarımları ve yükseklikleriyle Londra'nın çehresini değiştiriyor.

Bir zamanlar St Paul's Katedrali ile dünyanın en yüksek binasına sahip olan Londra, yüksek binalar bakımından son yıllarda ABD, Asya ve artık Orta Doğu'nun gerisinde kaldı. 1884'te Chicago'da ilk gökdelen dikildikten sonra kilise ve katedraller en yüksek binalar listesinden yavaş yavaş düşmeye başladı.

Bugün dünyanın en yüksek binası 828 metre ile Dubai'deki Burç Halife. Londra'daki en yüksek bina ise 310 metre ile The Shard binası. 1954'e kadar Londra'daki binaların yüksekliğini itfaiye araçlarının merdiven yüksekliği belirlerken bugün mimarlık büroları sınırları sürekli zorluyor.

Mart 2016'da Londra'da 20 katı aşkın 436 bina inşa halindeydi. Ancak herkes yüksek bina istemiyor. Skyline Campaign adlı grubun kampanyası sonucu Paddington bölgesinde 72 katlı olması planlanan Piyano kulesi için sadece 14 kat izni alınabildi.

BBC TÜRÇE

   


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:21 Aralık 2017

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.