Akdeniz kıyısındaki genİş bir alana yayılmış bu şehir, santiago Calatrava'nın mimari tarzını bir süreliğine sevinçle kucakladı. kuru bir nehir yatağında sürekli bir şeyler inşa eden Calatrava, sonunda 35 hektarlık alanı radikal ve kimilerine göre hayranlık uyandırıcı tasarımlarıyla doldurdu.
Akdeniz kıyısındaki genİş bir alana yayılmış bu şehir, santiago Calatrava'nın mimari tarzını bir süreliğine sevinçle kucakladı. kuru bir nehir yatağında sürekli bir şeyler inşa eden Calatrava, sonunda 35 hektarlık alanı radikal ve kimilerine göre hayranlık uyandırıcı tasarımlarıyla doldurdu.

Ancak Calatrava bugünlerde Valencia'da çoğu kez kötü adam rolünde. Hatta yerel siyasetçi ıgnacio Blanco, "Calatravatelaclava" ("Calatrava kanınızı emer") adlı bir web sitesi bile kurdu. Başlangıçta 300 milyon euroluk bütçe ayrılan ve sanat ve Bilim şehri adı verilen nehir yatağındaki kompleksin (gösteri salonu, köprü, planetaryum, opera binası, bilim müzesi, üstü kapalı yürüme yolu ve yansıtma havuzları) maliyeti sonunda bunun yaklaşık üç katına ulaştı. Oysa belediyenin o kadar parası yoktu. Bu iş için Calatrava'ya yaklaşık 94 milyon euro ödendi. Bunun nasıl olabileceğini soran Blanco, opera salonundaki koltukların 150'sinin görüş açısının kapalı olduğunu ve bilim müzesinin başlangıçta yangın çıkışı ve engelli asansörü olmadan inşa edildiğini söylüyor. Blanco, "Ona kendi hatalarını gidermesi için bile para ödendi" diyor.
Çarpıcı bir mimarlık anlayışının öne çıktığı dönemde Frank gehry, Richard Meier, Renzo Piano ve norman Foster ile birlikte ün kazanan Calatrava, dünya çapında onlarca yapı tasarladı. Bunlar arasında Belçika'daki Liege-guillemins tren istasyonu, İsveç'in Malmö şehrindeki Turning Torso gökdeleni ve ABD'deki otomatik çatılı Milwaukee sanat Müzesi de var. Hayranları Calatrava'nın tasarımlarını hem zarif hem de güçlü buluyor, tasarladığı binaları dev heykellere benzetiyor ve onun biçime olan inatçı bağlılığını övüyor.
Ayrıca yıldız mimarların tasarımlarının inşası da zor olduğu için, maliyetlerinin genelde yüksek olduğuna dikkat çekiyorlar. Hemen her yıldız mimarın, fena halde kontrolden çıkmış görünen en az bir projesi oluyor. Ancak bazı mimarlar, akademisyenler ve inşaatçılar, Calatrava'nın bütçe aşımı, gecikme ve davalar yüzünden sıkıntıya düşen projelerinin sayısının alışılmadık ölçüde fazla olduğunu söylüyor.
Calatrava'nın İspanya'nın Bilbao şehrinde tasarladığı bir köprü ile havaalanında da sorunlar yaşandı. Bilbao'daki mimarlar odasının başkanı Jesus Canada Merino, "İşlevsellik veya müşteri memnuniyeti peşinde koşmak yerine, sürekli benzersiz şeyler yapmak istediği görülüyor" diyor. son projelerinden biri olan sıfır noktası'ndaki (11 eylül saldırılarında yıkılan ikiz kulelerin olduğu yer) tren istasyonunun inşaatı sürerken, Calatrava muhtemelen new york'ta da mercek altına yatırılacak. 2015'te tamamlanması beklenen ama programın altı yıl gerisinde kalan projenin maliyeti 4 milyar doları (planlananın iki katı) bulacak. İnşaatta görev alan birkaç yönetici, Calatrava'nın tasarımının geniş bir yeraltı odası gibi inşası zor yapılar içerdiğini belirtiyor.
Va lencia'daki yetkililer Calatrava'nın yaptığı kompleksin, tıpkı Frank gehry'nin tasarladığı gugenheim Müzesi'nin dikkatleri Bilbao'ya çektiği gibi, şehri turist çeken bir yer haline getirmesini ummuş. Ama Calatrava'nın opera binasının pürüzsüz dış yüzeyi bina açıldıktan sadece 6 yıl sonra çatlamaya başlayınca, yetkililer geçen yıl seslerini yükseltmiş. Röportaj için müsait olmayan Calatrava şu açıklamayı yaptı: "Amacım her zaman şehirleri güzelleştiren ve o şehirlerde yaşayan ve çalışan insanların hayatını zenginleştiren sıra dışı şeyler yapmaktır". Çeşitli gazete ve dergilerdeki yazılarında eserlerini savunan Calatrava, Valencia'daki işler için aldığı ücretin 20 yıllık emeğin karşılığı olduğunu söyledi. Architectural Record dergisinde geçen yıl çıkan yazısında, müşterilerin kendisiyle tekrar çalışacak kadar memnun kaldığını belirtti.
Bunlar arasında dublin ve dallas şehirleri de var. Calatrava Valencia'daki çalışmasıyla ilgili tartışmaların "komünistlerin siyasi manevrası" olduğunu söyledi. Ancak bazı şehirler onunla tekrar çalışmaya isteksiz görünüyor. Calatrava'nın Bilbao'da tasarladığı yaya köprüsünün zemini, alttan ışıklandırmayı olanaklı kılarak geniş kemerleri aydınlatma direklerinden kurtaran cam karolarla kaplı. Ama bol yağmur ve ara sıra da kar yağan şehirde, yayalar bu kaygan zeminde sürekli düşüyor. Belediye yetkilileri, köprü 1997'de açıldığından beri 50 kadar kişinin yaralandığını ve bazılarının bacak veya kalçasının kırıldığını, sıkça kırılan cam karoların yenileriyle değiştirildiğini söylüyor. Belediye buna çare olarak iki yıl önce, düşme vakalarını engellemek için köprüye dev bir siyah kauçuk halı koymuş. Belediye Başkan Vekili Ibon Areso, "Köprü güzelliğini biraz kaybetti. Ama kayarak düşen insanlara sürekli tazminat ödeyemezdik" diyor.
Halı yakın zamandaki bir fırtınada havalanınca, birkaç kişi yere düşmüş. Calatrava Bilbao dışında bir havalimanı terminali işi almış. Uçan bir güvercine benzediği için La Paloma (Güvercin) lakabıyla anılan ve 2000'de açılan terminalde, gelen yolcu salonu yoktu. Yolcular gümrük ve bagaj teslim işlemlerini takiben doğrudan yaya kaldırımına çıkıyordu. Havaalanı yetkilileri sonradan yolcuların durabileceği cam bir bölme yaptırdı. Haziran'da İspanya'daki bir mahkeme, Calatrava'nın bir konferans merkezi inşaatının şaşırtıcı şekilde çöktüğü Oviedo'daki ihtilafın çözümü için 3.3 milyon euro ödemesi gerektiğine hükmetti. Alava bölgesindeki bir şarap imalathanesi, 12 yıl önce tasarımını yaptığı kıvrımlı çatı nedeniyle Calatrava'yı dava etti. Şarap için çok önemli olan nem kontrolünü engelleyen sızıntı sorunları asla giderilememiş. Tesisin sahibi Domecq şirketi, sorunu çözmek için yeni mimar ve mühendisler tutmak amacıyla 2 milyon euro tazminat istiyor. Venedik'teki müfettişler Calatrava ile birkaç mühendisi, bütçe aşımı ve mimarın Büyük Kanal'da tasarladığı Ponte della Costituzione yaya köprüsündeki aşırı onarım maliyetleri nedeniyle mahkemeye veriyor.
Geçenlerde verdiği bir röportajda, sorunların sebeplerinden birinin de Calatrava'nın tasarımlarının çok az detay içermesi olduğunu söyleyen Valencialı siyasetçi Blanco, "Diğer mimarlar tam olarak ne tür kapı kolu istediğini ve bunları nereden ne fiyata alacağını bilir. Ama Calatrava öyle değil. Onun projelerinde bu tür hassasiyetler yok. Başka bir mimarın yaptığı bir akvaryumla ilgili dosyaların bile çok kalın olduğunu görürsünüz. Ama Calatrava'nın projelerinde sadece beş on sayfa belge var" dedi. Sanat ve Bilim Şehri projesini eleştirenler, Calatrava'nın metal kemerlerin altında yaptığı bahçe düzenlemesiyle alay ediyor. Zira kemerler öyle ısınıyor ki, üzerlerine sarmaşık sarılamıyor. Gösteri salonunun tavanı akıyor. Bir fırtınada operayı su basmış. Calatrava buranın bir nehir yatağı olduğunu bilmiyor muydu? Valencialı mimar Vicente Blasco yerel bir gazetede çıkan yazısında, opera binasının çelik yüzeyini kırık beyaz seramikten yapılan mozaikle kapladığı için Calatrava'yı azarladı. azŞimdi ortaya çıkan kabarmalar tahmin edilebilirdi. Hava sıcaklığının aniden değiştiği günlerde, çelik ve seramik farklı hızlarda daralıp genleşiyor. Blasco, "Bu çok basit. Bunun işe yaramayacağını herkes anlardı" dedi.
THE NEW YORK TIMES