“Yedi ölümcül günah arasında belki de en işe yaramazı "imrenmek"tir. “
“Yedi ölümcül günah arasında belki de en işe yaramazı "imrenmek"tir. “ 
Hıristiyanlık ve Musevilikte bahsedilen yedi ölümcül günah arasında belki de en işe yaramazı "imrenmek"tir. Onu tecrübe etmek acı verir, kabul etmek utandırır, anında keyif vermez ve uzun vadeli faydaları yoktur. Bir evrim psikoloğu için, komşunuzun karısını baştan çıkarmanın ya da eşyalarını çalmanın ardında belli bir mantık yatar ama onlara sadece gıptayla bakmanın ne anlamı var? Texas Hıristiyan Üniversitesi ve Austin'deki Texas Üniversitesi'nde yapılan bazı deneyler, imrenmenin olumlu bir yönünü ortaya koyuyor. İmrenmek sahip olmadığınız bir şeye özlem duymayı içerir. Kıskançlıksa elinizdeki bir şeyi başka birine kaptırınca ortaya çıkar. Angelina Jolie gibi birinin karınız olmasını istiyorsanız, Brad Pitt'e imreniyorsunuzdur. Karınızı ona kaptırdığınıza üzülüyorsanız, kıskanıyorsunuz demektir. Yapı lan deneylerden birinde öğrencilerden bir arkadaşlarına imrendikleri bir durumu hatırlamaları istendi. İmrendikleri bir deneyimi hatırlamaları istenmeyen bir kontrol grubuyla birlikte kendileriyle aynı okulda olduklarını iddia eden kişilerle yapılmış mülakat la r ı okudular. Bu iki kurgu mülakatta denekler dersleri ve hedefleri hakkındaki sorulara cevap verdi ama imrendiklerini belli edecek herhangi bir şey söylemedi. Kontrol grubuyla kıyaslandığında, öğrenciler mülakatları incelemeye daha fazla vakit ayırdı ve bu iki kişiyle ilgili detayları daha iyi hatırladı. Eski rakiplerine duydukları imrenmeyi tekrar tecrübe etmek bile mevcut rakiplerine daha fazla dikkat göstermelerine yol açtı. Bu kişiler kendileri için bir tehdit oluşturmuyor olmasına rağmen… Araştırmacılar Sarah E. Hill, Danielle J. DelPriore ve Texas Üniversitesi'nden Phillip W. Vaughan öğrencilere daha sonra diğer öğrencilerle ilgili sahte gazete röportajları ve fotoğraflar gösterdi. Kadınlar kadınların, erkeklerse erkeklerin fotoğraf larını gördü. Fotoğraflarda bu sahte öğrencilerin bazıları güzeldi bazıları da çirkindi. İçlerinden biri yeni bir BMW aldığını, bir diğeriyse yıkık dökük bir arabası olduğunu söyledi. Birinin ebeveyni okulun yönetim kurulundaydı. Başka bir sahte öğrenciyse maddi yardım alıyordu. Araştırmacılar öğrencilerden kendi duygularından bahsetmelerini istedi ve her bir profili ne kadar incelediklerini ölçtü. Kıskançlık duydukları kişileri, yani güzel ve zengin öğrencileri daha uzun incelemişlerdi. Daha sonrasındaysa "en çok imrenilen hedeflerin" isimleri ve detaylarını daha iyi hatırladılar. Araştırmacıların Kişilik ve Sosyal Psikoloji Dergisi'nin Ekim sayısında yazdığı gibi, sonuçlar imrenmenin birbiriyle koordinasyon halinde bilişsel süreçleri tetiklediğini gösteriyor. Kadınların fiziksel açıdan daha çekici olan hemcinslerini daha çok kıskandıkları ortaya çıktı. Bu sonuç, evrim psikologlarının güzelliğin üreme başarısı açısından kadınlar için daha önemli olduğuna dair teorilerine de paralel. Erkekler için üreme başarısı açısından zenginliğin daha önemli olması bekleniyordu ancak deneyde cinsler arasında bir fark yoktu. Araştırmacıların belirttiği gibi, paranın takas edilebilir olması üreme başarısı açısından her iki cins için de önemli olabilir. Hill, "Kadınlar parayı bu kadar çok seviyor olmasaydı, erkekler parayla bu kadar ilgilenmezdi" diyor. Araştırmanın 2008 tarihli özeti olan "İmrenmek" isimli çalışmanın editörü Richard H. Smith, "Yeni bulgu önem taşıyor çünkü hafıza ve dikkatin imrenmekle bağlantılı olduğunu kanıtlıyor" dedi. Fakat Hollandalı psikolog Niels Van de Ven gibi diğer araştırmacılar imrenmeyi iki farklı şekilde tanımlıyor. Birincisi dikkatinizi sizden üstün olan kişilere benzemek için, yani kendi standartlarınızı yükseltmek için harcadığınız "iyi niyetli imrenmek". İkincisiyse dikkatinizi onları kendi seviyenize çekecek zaafları bulmak için harcadığınız "kötü niyetli imrenmek". İmrenmek zihinsel bir çaba da gerektirir. Yapılan bir deneyde zengin ve çekici bir hemcinslerini düşünen öğrencilerden yapboz yapmaları istendi. Bir kontrol grubuna kıyasla bu öğrenciler daha erken pes ettiler. Belli ki zihinsel yorgunluk sonucu ortaya çıkan "özgüven azalması"ndan muzdariplerdi.
THE NEW YORK TIMES