DAVRANIŞLARI KORKUTUYOR MU
NP Grup
Küçük veya ergen olan çocuğunuz çok mu sinirli, davranışları sizi rahatsız mı ediyor. Üzülmeyin! Önerilerini mutlaka okuyun.
Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi uzmanlarından Çocuk Ergen Psikoloğu Hande Sinirlioğlu Ertaş anlatıyor:
Davranım Bozukluğu yaşa uygun başlıca toplumsal değerlerin ya da kuralların hiçe sayıldığı tekrarlayıcı bir biçimde ve sürekli olarak görülen davranış görüntüsüdür.
- Eğer çocuğunuz; (en az son 6 aydır)
İnsanlara ve hayvanlara karşı saldırganlık gösteriyorsa;
" Çoğu zaman başkalarına kabadayılık eder, gözdağı verir ya da gözünü korkutursa
" Çoğu zaman kavga-dövüş başlatıyorsa
" Başkalarının ciddi bir biçimde fiziksel olarak yaralanmasına neden olacak bir silah kullanıyorsa ( örneğin; sopa, taş, kırık şişe, bıçak, çakı, tabanca)
" İnsanlara karşı fiziksel olarak acımasız davranıyorsa
" Hayvanlara karşı fiziksel olarak acımasız davranıyorsa
" Başkasının gözü önünde birinin eşyasını çaldıysa
" Birini cinsel etkinlikte bulunması için zorladıysa
- Eşyalara zarar veriyorsa;
" Ciddi hasar vermek amacıyla isteyerek yangın çıkardıysa
" İsteyerek başkalarının malına, mülküne zarar verdiyse (yangın çıkarma dışında)
- Hırsızlık veya dolandırıcılık yapıyorsa;
" Bir başkasının evine, binasına ya da arabasına zorla girdiyse
" Bir şey elde etmek, bir çıkar sağlamak ya da yükümlülüklerinden kaçınmak için çoğu zaman yalan söylüyorsa
" Hiç kimse görmeden değerli şeyler çalıyorsa
-Kuralları ciddi biçimde bozuyor, ihlal ediyorsa;
" 13 yaşının öncesinden beri, ailenin yasaklarına karşın, çoğu zaman geceyi dışarıda geçiriyorsa
" Anne-babasının ya da onların yerini tutan kişilerin izni olmadan en az iki kez geceleyin evden kaçtıysa (ya da bir kez kaçmış ve uzun bir süre eve dönmemişse)
" 13 yaşının öncesinden beri çoğu zaman okuldan kaçmışsa
- Bu davranım sorunları toplumsal, okuldaki ya da mesleki işlevsellikte klinik açıdan önemli bozulmaya neden oluyorsa
DİKKAT !!!
* Davranım bozukluğu; başlama yaşına göre iki alt tipe ayrılabilir ve hafif, orta ve ağır olabilir:
1. Çocuklukta başlayan tip;Davranım bozukluğu 10 yaşından önce ortaya çıkar. Bu tip bireyler genellikle erkektir. Sıklıkla başkalarına göre saldırgandırlar, arkadaşlık ilişkileri bozuktur. Bu çocuklar ergenlikte başlayan alt tipe göre daha kalıcı Davranım Bozukluğu gösterirler.
2.Ergenlikte başlayan tip; Bu alttipte 10 yaşından önce Davranım Bozukluğuna özgü hiçbir belirti gözlenmez. Çocuklukta başlayan tiple karşılaştırıldığında bu bireylerde saldırgan davranış daha az gözlenir, daha normal arkadaş ilişkileri (başkalarının arkadaşları ile sorun yaşayabilirler) vardır.
* Davranış bozukluğu 5 - 6 yaşlarında başlayabilir. Daha çok geç çocukluk ya da erken ergenlik döneminde başlar. 16 yaşından sonra nadir olarak başladığı görülmüştür. Gidişi değişkendir. Erken başlamışsa Antisosyal kişilik bozukluğu riskini artırır. Duygu durum bozukluğu, anksiyete bozukluğu riskleri de vardır.
* Genetik ve çevre şartları ile oluşan bir bozukluktur. Alkol bağımlılığı, duygu durum bozukluğu, şizofreni, hiperaktivite bozukluğu, davranış bozukluğu gösteren ailelerin çocuklarında bu bozukluk sık görülür.
* Karşıt olma - karşı gelme bozukluğu ve dikkat eksikliği - hiperaktivite bozuklukları ile birlikte bulunabilir. Manik epizod geçiren çocuklarla ve uyum bozukluğu olan çocuklardan ayrılmalıdır. 18 yaşın altındaki bireylere antisosyal kişilik bozukluğu tanısı konmaz.
* Davranış bozukluğu son 10 - 20 yılda artmıştır ve kentlerde daha sık görülmektedir. Erkek çocuklarda görülme sıklığı biraz daha fazladır. (18 yaşın altındaki erkeklerde % 6 - 16, kızlarda ise % 2 - 9 arasında değişir)
RİSK FAKTÖRLERİ:
Eğer bir çocuk;
- erken yaşlarda bağlanma sorunları yaşadı, ebeveynlerden ayrı kalma durumunda kaldı ise
- yaşam bölgesinde, aile içinde iletişim sorunları veya şiddete tanık oldu ise
- küçük yaşlarda kurallara karşı olma/karşı gelme bozukluğu tanısı aldı ise
- fark edilmemiş veya tedavi edilmemiş Dikkat Eksikliği/Hiperaktivite Bozukluğu geçmişi var ise
- fark edilememiş veya tedavi edilmemiş çocukluk çağı depresyonu geçmişi var ise
- öğrenme güçlükleri nedeni ile okulda kendinden beklenen veya beklediği başarıya ulaşamadı ise
- hayat şartlarında değişiklik, ebeveyn ayrılığı, okul değişimi gibi travmalara maruz kaldı ise
- her hangi bir bağımlılık yaratıcı madde deneyimi var ise,
Davranım Bozukluğu geliştirme riski altındadır!
Eğer bir çocuk, Davranım Bozuluğu tanısı alıyor ise;
- Normalden daha fazla kaza veya intihar riski vardır.
- Ciddi şekilde alkol veya uyuşturucu bağımlılığı geliştirme riski vardır.
- Yakın ilişkiler kurma ve devam ettirmede sıkıntı yaşar.
- Suç işleme riski oldukça yüksektir
- Antisosyal Kişilik Bozukluğu gelişmesi riski oldukça yüksektir.
DAVRANIM BOZUKLUĞU' NUN TEDAVİSİ
- Psikiyatrik tedavi-ilaç tedavisi
- Psikososyal tedavi teknikleri
" Bilişsel-davranışçı terapiler
" Aile terapileri
" Grup terapileri
" Uğraş terapileri
" Sosyal beceri eğitimi
Tedavi;
" Çocuk/genç'in olduğu kadar çevrenin de güvenliğini sağlar düzeyde olmalıdır
" Çocuk/genç'in davranım problemleri, sosyal becerilerde yetersizlik, ahlaki yargılamada güçlük, aile içi iletişim sorunları, okul sorunları ile eşlik eden diğer psikiyatrik rahatsızlıkların tümüne odaklanmalıdır.
ANNE-BABALAR için TEDAVİYİ DESTEKLEYİCİ ÖNEMLİ STRATEJİLER
" Yardım aramak ve istemekten kaçınmayın. Aldığınız yardım süresince, tedavi ekibinden bilgi almaktan kaçınmayın
" Okul veya çocuğunuzun bağlı olduğu her hangi bir kuruluş var ise, irtibatta olmaktan ve işbirliği sağlamaktan kaçınmayın
" Evde, mümkün olduğunca kurallı ve organize bir çevre oluşturmaya çalışın.
" Anne-baba ayrı ise işbirliğinden kaçınmayın, fikir ve kural ortaklığını sağlayın
" Disiplinin kesin, net, kararlı, sürekli, adil olması gerektiğini, öfkeyi işin içine katmadan disiplinin sağlanmasının önemli olduğunu unutmayın
" Çocuğunuzu hayatı ve yaşadıkları ile ilgili konuşmaya yönlendirin, paylaşma konusunda onu cesaretlendirin
" Çocuğunuzun özgüvenini destekleyin, onun başarılı olduğu alanları ortaya çıkarıp ödüllendirin
" Çevrenizdeki diğer kişileri, aile içindeki diğer ilişkileri de unutmayın, yalnızca Davranım Bozukluğu'na odaklanmayın
" Çevrenizdeki diğer kişilerden, akraba veya yakınlarınızdan destek almaktan çekinmeyin.
Paylaş