En sık karşılaşılan kaygı sorunları
Koşullu sevgi gösterilen çocuklar mutsuz ve kaygılı oluyor. Koşullu sevgi gösteren anne ve babaların çocukları da ileride mükemmeliyetçi olarak mutsuz ve kaygılı bireyler haline geliyorlar. Anne babayı suçlamak adına söylemiyoruz ama temel buralardan geliyor.
Destekleyici psikoterapi nedir?
Hastaya sıkıntı veren sorunları ele alarak çözüm yolları bulmaya yönelik amaçlar ön plandadır. Hastanın rahatlamasını sağlayacak yollar gösterilmeye çalışılır.
En sık karşılaşılan kaygı sorunları hangileridir?
Sıklıkla karşılaştığımız panik bozukluk, yaygın anksyitete bozukluğu ve bunlar sıklıkla kadınlarda görülüyor. Genellikle bu tür şikayetlerle gelen hastaları incelediğimizde; ailede de bu tür sorunların olduğunu görüyoruz. Öğrenme ile gelen bir durum olduğu da söyleniyor bazı öğretilerde ki, bazen bunun doğru olduğu haller görülüyor. Örneğin anne çok evhamlı oluyor, çocuklarının hastalanacağını düşünüp onların üzerine çok düşüyor, endişe duyuyor ve ileride bu çocuğun da anneye benzediği görülüyor.
Bu öğrenme ile gelişen bir durum. Bir de psikodinamik açıdan baktığınızda 5-6 yaş öncesinde anne ve baba ile kurulan ilişkinin yetersizliği ile ilişkili olarak bazı kişilik bozukluklarının belirtisel yansıması anksiyete şeklinde oluyor. Sürekli bir huzursuzluk, boşluk hissi, kendini iyi hissedememe, varoluşsal kaygılar duyma, bunlar öğrenmenin dışında gelişen ebeveynlerle kurulan ilişkilerin sonucu oluşan davranış biçimleridir. Kabaca bu ilişki biçimiyle ortaya çıkabiliyor.
Sevginin gösterilmemesinin sonuçları
Diyelim ki, anne 0-1 yaş içinde çocuğu ile yeterince ilgilenemedi ya da ilgilendiğini düşündü ama gerçekten ilgilenemedi. Belki depresyon geçirdi, empati yapamadı ve çocuğunun fiziksel bakımını gerçekleştirdi ama göstermesi gereken sevgiyi gözleriyle yüzüyle gerçekleştiremedi. Ve çocuk, kendisinin ne olduğu hakkındaki bilgiyi bebeklikten itibaren anneden öğrenir. Kendisinin yeterli, değerli olup olmadığını anneden alır, sonra bunu babası değiştirebilir.
Koşullu sevgi gösteren anne ve babaların çocukları da ileride mükemmeliyetçi olarak mutsuz ve kaygılı bireyler haline geliyorlar. Anne babayı suçlamak adına söylemiyoruz ama temel buralardan geliyor. Çocukluk çağında yaşanan travmalar, anne baba kaybı, ayrılığı veya beklenmeyen uzun ayrılıklar ki, bunlar genellikle çocuklukta yaşanan ayrılıklar ilerideki anksiyete bozukluklarının temelini atan taşlardan biri oluyor.
Kaygı bozukluklarını yaratan psikiyatrik kökenli sorunlar neler?
Kaygı bozuklukları aslında anksiyete bozuklukları adı verilen sorunların tümüdür. Panik bozukluk, yaygın anksiyete bozukluğu, takıntı hastalığı olarak bilinen obsesif kompülsif bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu da giriyor bunları içine. Sözünü ettiğimiz rahatsızlıkların tümü kaygı bozuklukları içine giren hastalıklardır.
DR.FUNDA GÜDÜCÜ SAĞIR
PSK. DR. AYŞEGÜL ERAY
Paylaş