Geriatrik Populasyonda (Yaşlılarda) Psikiyatrik Hastalıklar
Yaşlılarda Depresyon
Ancak klinikte farklı özellikler göze çarpabilir. Örneğin bazı hastalarda uyku ve iştah değişiklikleri ve enerji azalması gibi tipik belirtiler, çökkün duygudurum, ilgisizlik gözlenirken bazı hastalarda özellikle 80 yaş üstünde belirtiler daha farklı olabilir. Hasta çökkünlük ve üzüntü tarif etmeyebilir. Sinirlilik, huzursuzluk ve içe çekilme gözlenebilir. Bazı durumlarda maskeli depresyon ve depresyon eşdeğerlerinden söz edilebilir. Örneğin çökkünlük tarif etmeyen ve depresif görünmeyen bir hasta kronik ağrı ve yorgunluktan yakınabilir veya sürekli sağlığından endişelenen bir hali olabilir. Yaşlı hastalarda depresyonun duygusal belirtilerinden çok somatik ( bedensel) ve kognitif (bilişsel) belirtiler ön plandadır. Çökkünlük tarif etmeyen yaşlılar hiçbir şey hissedemediklerinden veya ilgilerini ve zevk alma kabiliyetlerini yitirdiklerinden bahsedebilirler. Yaşlıların duygusal belirti tarif etmemeleri "üzüntüsüz depresyon" gibi kavramların kullanılmasına yol açmıştır. Yaşlılıkta intihar genel topluma göre 2 kat daha fazladır. Yaşlanmayla intihar girişimi azalır ama sonuca ulaşma oranı artar. Depresyon şiddetinin intihar düşüncesi için güçlü bir yordayıcı olduğu saptanmıştır. Bu nedenle intihar düşüncesinin sorgulanmasının yanı sıra, genel olarak depresyon şiddetinin değerlendirilmesi ve göz önünde bulundurulması, olası intihar riskini belirlemede önemli rol oynamaktadır.
Yaşlılarda Mani
Mani, yaşlılıkta ilk epizod olarak nadiren görülür. 65 yaş üstü manik hastalara basitçe gençliğinde bipolar bozukluk tanısı almış olanların yaşlılıkları demek mümkün değildir. Bu hastaların pek çoğunda hastalık orta yaş ve üstünde başlamış olabilir. Ailesel yüklülük, erken başlangıçlı bipolar bozukluk için olduğu kadar geç mani için de risk faktörüdür. Bu nedenle ailesel etkenler, geriatrik bipolar bozukluk için önemlidir. Ayrıca geç başlangıçlı manide tıbbi risk faktörlerinin önemli olduğu saptanmıştır. Yaşlılarda mani kliniği farklılıklar göstermektedir. Coşku ve taşkınlık daha azdır. Konfüzyon, paranoya, huzursuzluk, dikkat kaybı daha sık görülen belirtilerdir.
Yaşlılarda Psikoz
Yaşlılık dönemindeki psikiyatrik başvuruların %10'u paranoid psikoz nedeniyledir. Bazen tek belirti kötülük görme sanrılarıdır. Bazı hastalarda ise şizofreni benzeri bir klinik tablo görülebilir; sanrı ve halüsinasyonlar, düşünce bozukluğu vardır. Hastalığın sebepleri arasında genetik yatkınlık, ailesel yüklülük, duyusal yoksunluk (özellikle sağırlık) ve uzun süreli yalnız kalma rol oynayan etkenlerdir. İçgörü yoksunluğu sebebi ile tedavi zordur. Antipsikotiklere cevap genelllikle iyidir. Antipsikotik seçimi yaşlılarda yan etki riski göz önünde tutularak yapılmalıdır. Bazı hastalarda işlevsellik iyileşse bile şüpheler devam edebilmektedir.
Yaşlılarda Kaygı Bozuklukları
Panik bozukluğu, iyileşmeler ve yinelemelerle giden kronik bir sendromdur. Erken dönemde panik atakları başlamış bir kişinin ileride de bu hastalığın belirtilerini gösterme olasılığı yüksektir. Bunların pek çoğu ya hiç tedavi görmemiştir ya da yetersiz tedavi görmüşlerdir. İleri yaşlarda yeni başlamış panik bozukluğu nadirdir. Elli beş yaştan önce panik bozukluğu tanısı almış olanlarla geç başlangıçlı olanlar karşılaştırıldıklarında geç başlangıçta panik atak sırasındaki semptomların daha hafif olduğu, bu hastaların ataklarla ilgili daha az kaçınma davranışı gösterdikleri saptanmıştır.
Paylaş