Heyecanlanınca Avuç İçi Terlemesinin Nedeni Bulundu

Heyecanlanınca Avuç İçi Terlemesinin Nedeni Bulundu. Zihin ve Bedeni Birleştiren Yeni Beyin Ağı Keşfedildi. Neurosciencenews’in haberine göre; Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde gerçekleştirilen bir araştırma, beden ve zihnin birbirinden ayrılmaz bir bütün olduğunu kanıtladı. 

Heyecanlanınca Avuç İçi Terlemesinin Nedeni Bulundu

Yeni keşfedilen ağ, beynin hem motor korteksini hem de bilişsel alanlarını içeriyor.

Karmaşık hareketlerden sorumlu yeni bir beyin ağı, birincil motor alanlardaki nöral haritalar hakkında bildiklerimizi alt üst edebilir. Büyük bir kalabalığın önünde konuşmadan önce bile avuç içleriniz terlemeye başlayabilir, kalp atışlarınız hızlanabilir ve omuzlarınız gerilebilir. Bunun neden olduğu ve duygular gibi zihinsel durumların bir olay beklentisiyle bedeni nasıl etkilediği hakkında çok az şey biliniyor.  Nature'da yayınlanan yeni araştırmaya göre, bu zihin-vücut bağlantısının arkasında olabilecek daha önce keşfedilmemiş bir beyin ağı belirlediler. Yeni keşfedilen ağ, beynin hem motor korteksini hem de bilişsel alanlarını içeriyor.

Yeni keşfedilen ağ, beynin hem motor korteksini hem de bilişsel alanlarını içeriyor ve motor korteksin yalnızca hareket üretmeyle ilgili olduğu yönündeki uzun süredir devam eden görüşü alt üst ediyor.

Yayının ilk yazarı Dr. Evan M. Gordon, “Meditasyon yapan insanlar; bedeni, misal nefes alıştırmalarıyla sakinleştirmenin zihni de sakinleştirdiğini söylerler. Bu tarz pratikler, kaygı sorunu yaşayanlar için oldukça faydalı olabilir. Ancak şimdiye kadar bunun neden böyle olduğunu öne süren bilimsel bir bulgu elimizde yoktu. Artık bu zihin beden bağlantısını keşfettik. Zihninizin oldukça aktif ve amaç-odaklı olan kısmının, beynin nefes alma ve kalp atışı gibi işlevleri kontrol eden bölgesiyle bağlantısını bulduk,” diyor.

Louis'deki Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde sinirbilimci olan Gordon ve Nico Dosenbach, yeni bir beyin ağı keşfetmek veya kortikal bir homunculus fikrine meydan okumak için yola çıkmadı. Gordon beyni, adından da anlaşılacağı gibi, son derece hassas okumalara ulaşmak için aynı kişinin beynini tekrar tekrar taramayı içeren, hassas fMRI adı verilen bir yöntem kullanarak beyni inceler. Gordon, fMRI çalışmalarında sıklıkla olduğu gibi, birden çok kişinin ortalamasını almak yerine bir kişiden çok sayıda verinin ortalamasını alarak, tekniğin "verilerdeki gürültüyü sıkıştırdığını" söylüyor. Gordon, vücut haritalarını kolayca bulmayı umarak dikkatini motor kortekse daha yeni çevirdi.

Gordon ve Dosenbach homunculus'u ararken, yedi katılımcının beyinlerini ya dinlenme halindeyken ya da göz kırpma ya da dizlerini bükme gibi hareketler yaparken taradılar. Araştırmacılar katılımcıları tararken aynı garip sonuçları tekrar tekrar görmeye başladılar. Gordon, "Birincil motor kortekste, bir yarımkürede birbirine çok güçlü bir şekilde bağlı olan bu üç farklı bölgeyi görmeye devam ettik" diye açıklıyor. “Dürüst olmak gerekirse, bir süreliğine görmezden geldik.” Ama garip bölgeleri görmeye devam ettiler. Ve sonunda, fenomeni incelemeye karar verdiler. Graziano, "Bu tür deneyler yaptığınızda, geleneksel görüşte pek mantıklı olmayan şeyleri görmek ve bunun yalnızca gürültü olduğunu varsaymak gerçekten çok kolay," diyor.

Dosenbach ve Gordon, yeni teşhis ettikleri ağa Somato(beden)-Bilişsel(zihin) Eylem Ağı, veya SCAN adını verdi. Bu ağın nasıl geliştiğini ve evrildiğini anlamak için, yeni doğan, 1 yaşındaki ve 9 yaşındaki çocukların beyinlerini taradılar. Ayrıca daha önce dokuz maymundan alınan verileri de analiz ettiler.

Söz konusu ağ yeni doğan bebekte bulunmuyordu. Ancak 1 yaşındaki bebekte bariz bir hal alıyor, 9 yaşındaki çocukta ise neredeyse yetişkinlerde görülen halini alıyordu. Maymunlar ise daha ufak, daha az gelişmiş bir ağa sahipti, insanlarda görülen geniş bağlantılar onlarda yoktu.
“Bu, misal ayağa kalktığımızda bayılmayalım diye, hareketi fizyoloji ile bağlantılandıran nispeten basit bir sistem olarak evrilmeye başlamış olabilir. Ancak çok daha karmaşık düşünce ve planlama işlevleri yerine getiren organizmalar halini aldığımızda, bu sistem de oldukça karmaşık bilişsel unsurlara eklemlenmek üzere gelişti,” diyor Gordon.

https://doi.org/10.32739/uha.id.41203


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:14 Ağustos 2023Yayınlanma Tarihi:24 Temmuz 2023

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.