

Neurofeedback sistemiyle birçok ailenin yıkılmasının da önlendiğini belirten Neurobiofeedback (Nöroterapi) Derneği Başkanı Dr. Tanju Sürmeli, şunları kaydetti:
“Bir bayan veya bir erkek kendisinin çok kıskanç olduğunu söylüyor ya da aşk, 'ben ona da aşığım, buna da aşığım' diyenler var. Karar veremeyenler var. Bunların beyinlerine baktığımızda elektriksel akımlarında normalden sapmalar gördük. Özellikle sol beyinden sağ beyine ya da sağ beyinden sol beyine, elektrik akımı geçişleri, eşit değil, düzensiz, tıkanıklık var. Onun için de beyin tek düze düşünmeye başlıyor, kendini aşık hissediyor ya da mutlaka takip etmesi lazım. 5 dakika da bir arayıp 'ne yapıyorsun' , 'beni aldatıyor musun' diye sorgulaması lazım.
Bu hastalarda da beynin ön orta kısmında bir bölgede elektrik akımı bozuklukları var. Bunları biz düzenli hale getirmeyi öğrettiğimiz de o kişiler tamamen farklı birisi haline döndüler. Sağlıksız şekildeki davranışlarını bıraktılar. Aşk konusunda da tedaviden sonra kendisi için neyin doğru olacağına rahat karar veriliyor. Tedaviden sonra neyin doğru neyin yanlış olduğunu kendi beyni ona söylemeye başlıyor. Eğer beyinlerdeki elektrik akımını düzenlersek, bugün birçok yuva boşu boşuna yıkılmamış olur.”
ADLİ SUÇLAR ÖNLENEBİLİR
Bu sistemle ağır ceza gerektiren suçların da önlenebileceğini anlatan Tanju Sürmeli, “Adli suçlar olayında da Amerika ve Kanada da ağır derecede cezai işlerden dolayı mahkumlar cezalarını doldurup hapishaneden çıktıktan sonra tekrar geriye dönme hızlarının yüzde 80 olduğunu görüyorlar. Bu kişilere uyguladığımız yöntemi uyguladıklarında bu oranın yüzde 20'ye düştüğünü görüyorlar. Beyinde özellikle suç işleyenlerin elektrik akımında düzensizlikler var” diye konuştu.
Epilepsi (Sara), şizofren, alzheimer, migren, iktidarsızlık gibi hastalıklarda da bu yöntemle başarı sağlandığını dile getiren Sürmeli, tedaviden sonraki gelişmeleri şöyle anlattı:
“Şizofren hastaları, gerçekle gerçek olmayanı ayırt edemiyor, görüntüler görüyor, kulağına sesler geliyor, bu hastalıkta puanlamalar var. Bu puanlamalarda yüzde 20 azalttığı görülüyor. Şizofreni hastalarının uykularını düzenleyebiliyoruz, kendi kendilerini konuşmalarının durduğunu görüyoruz. Şüpheciliklerinin azaldığını ya da kaybolduğunu görüyoruz. Kulağına gelen seslerin tamamen kesildiği bir çok hastamız var.
Alzheimer hastalığında da elektrik akımı bozuklukları var. Bunları aynı yöntemle düzenleyip başarılı olduğumuz vakalar var. Hastalığı yavaşlatıyoruz. İktidarsızlıkla ilgili, hastalarımızda da beyindeki elektrik akımını düzenlediğimizde bunların da düzeldiğini gördük.
Migren hastalarında da beyindeki elektrik akımlarında bozukluklar olduğu ortaya çıktı. Genel de migren tedavisinde yıllarca ilaç kullanan hastaların, çok kısa bir sürede ilaçları kullanmasına gerek kalmadığını görüyoruz. Uyku bozukluklarının da bu sistemle giderildiğini biliyoruz.”
Paylaş