Meditasyon Yapanların Beyin Dalgaları Dikkat Çekiyor

Youtube kanalı Big Think, meditasyon yapanların beyin dalgalarını mercek altına aldı.

Binlerce saat meditasyon yapan kişilerin beyin dalgalarında dikkate değer bir farklılık görülüyor. Psikolog ve yazar Daniel Goleman, "Aydınlanma"yı başaranların kafalarında neler olduğunu aslında görebildiğimizi ve sonuçların bilimde benzeri görülmemiş olduğunu söylüyor.

Daniel Goleman, uzun yıllar The New York Times için beyin ve davranış bilimleri üzerine haber yapan bir psikolog, öğretim görevlisi ve bilim gazetecisidir. 1995 tarihli Duygusal Zeka (Bantam Books) adlı kitabı bir buçuk yıl boyunca New York Times'ın en çok satanlar listesinde yer aldı.

Goleman aynı zamanda Ekolojik Zeka: Satın Aldığımız Şeylerin Gizli Etkilerini Bilmek Her Şeyi Nasıl Değiştirebilir kitabının da yazarıdır. Kitap, yeni bilgi teknolojilerinin “radikal şeffaflık” yaratacağını ve satın aldığımız şeylerin çevresel, sağlık ve sosyal sonuçlarını bilmemizi sağlayacağını savunuyor.

Daniel Goleman’a göre, olimpiyat seviyesindeki meditasyon yapanların en dikkat çekici bulguları gama dalgası denilen şeyle ilgili.

Goleman şöyle anlatıyor:

“Aylardır canımızı sıkan bir konu olsa bile, boğuştuğumuz bir sorunu çözerken hepimiz çok kısa bir süre için gama alırız. Yaklaşık yarım saniyelik gama elde ediyoruz; EEG spektrumundaki en güçlü dalgadır. Bir elmayı ısırdığımızda veya bir elmayı ısırdığımızı hayal ettiğimizde bunu elde ederiz ve kısa bir süre için, bir saniyelik tat, ses, koku, görüntü gibi girdiler, bunların hepsi elmayı hayal ettiğimiz bir ısırıkta bir araya gelir. Ancak bu durum sıradan bir EEG'de çok kısa sürer.

Çarpıcı olan şey, Olimpiyat düzeyindeki meditasyoncuların, ömürleri boyunca 62 bin saate kadar meditasyon yapmış insanlar olmasıydı; beyin dalgaları, ne yaparlarsa yapsınlar kalıcı bir özellik olarak gama'yı her zaman çok güçlü gösteriyordu. Bu bir durum etkisi değil, sadece meditasyon sırasında değil, sadece onların günlük zihinsel durumu. Aslında bunun deneysel olarak ne anlama geldiğine dair hiçbir fikrimiz yok. Bilim bunu daha önce hiç görmemişti.

Ayrıca Olimpiyat seviyesindeki meditasyonculardan, örneğin şefkat üzerine bir meditasyon yapmalarını istediğimizde, gama seviyelerinin birkaç saniye içinde yüzde 700 ila 800 oranında arttığını da görüyoruz. Bu da bilim tarafından şimdiye kadar görülmemiştir. Dolayısıyla, en yüksek seviyedeki meditasyoncularda gördüğünüz özel bilinç durumunun, yüzyıllar önce klasik meditasyon literatüründe tanımlanan bir şeye çok benzediğini, yani bizim sıradan durumumuza benzemeyen bir varoluş durumunun bulunduğunu varsaymamız gerekir. Bazen buna kurtuluş, aydınlanma, uyanıklık denir; kelime her ne olursa olsun, bunun ne olabileceğini tam olarak ifade edecek bir kelime dağarcığı olmadığından şüpheleniyoruz. Olimpiyat düzeyindeki bu grupta konuştuğumuz kişiler, buranın çok geniş olduğunu ve önünüzün tamamen açık olduğunu, olabilecek her şeye hazırlıklı olduğunuzu söylüyorlar, ama bilmiyoruz. Ancak bunun oldukça dikkat çekici olduğunu biliyoruz.”