Paramparça kaderler...

Haydi Tut Elimi Derneği günden güne büyürken çalışmalarıyla da takdir topluyor...

  Haydi Tut Elimi Derneği günden güne büyürken çalışmalarıyla da takdir topluyor... Haber7 yazarı Aynur Ayaz derneğin başarılarını köşesine taşıdı. Tercihi belli evlilikler ya da dağılan yuvalar ama kimse o çocukların ileride nerde nasıl olacağını hiç düşünmeden paramparça kaderler bırakıyor. Hayat dedikleri bugünü belli yarını belli olmayan ve geçmişi bazen hatırlanamayan karelerden oluşandır. Özünü içinde yaşayan ama son günlerin en acımasız aile hayatlarına yansıyan film karelerini aratmayacak inançsızlığı getirdiği sağduyusuzluk. Bu şunu getirmiş belli ki inançsızlığın arttığı toplumlarda hiçbir şeyin önüne geçemeyebilirsin. Acıma duygun yok olur ve gider. Gazetelerin 3.sayfa haberleri ile başlayan ve tv ekranlarını çığlıklarla karartan anneler ve babalar. Bunlar bizim anne bizim babalarımız, iyi de hala görüp görmemezlik sebebi, duyup da duymamazlık sebebi... Yine hatırlasak fena mı olur? Hele onlardan meydana gelmiş çocukların veryansınları. İyice sağırlaşır olduk. Kim mutlu? Ya da kim mutluluk oyunu oynuyor? Ellerindekinin kıymetini bile anlamak için onca savaş veriyoruz. Tercihi belli evlilikler ya da dağılan yuvalar ama kimse o çocukların ileride nerde nasıl olacağını hiç düşünmeden paramparça kaderler bırakıyor. Şimdi geçmişinde sürekli yaralar ve derin acıların oluşturduğu boşlukları bu insanımız nasıl kapatacak tek başına bana söyler misiniz? Onların dertleri ile dertlenmeyeceksek, onların üzüntülerini gideremeyeceksek. Acısını sevince taşıyacak, kendisi ailesindeki gibi olmayan çok mutlu bir evlilik yapacak. Bu şartlanma, şartlandırma değil ama gerçeğe en yakın düşünce. İçlerinden biri geçenlerde yeniden revizesi yapılan "Haydi Tut Elimi Derneğine" nasıl başvurabilirim diye sordu bana. Ağlamadım ama öylesine derin hisler içerisinde oldum ki. Anlattıkları birçoğumuzun duydukları ile hemen hemen aynı. Babasından sürekli bir taciz pençesinde ve annesi babasından şiddet gören bu genç kızcağız şu anda teyzesinin kanatları altında kendini güvende sansada. Ama o da bir yere kadar. Böylesi manzaraları nedense ülkemizden daha çok sıklıkla duyar olduk. Çözümler kapıda. Biz bencilliği daha çok yaşadığımız için midir bilinmez sadece bana mantığıyla hareket ediyoruz. Değişim için değiştirmek... Kimse kimsenin kuyruğuna basmasın da yeter diyoruz. Yok ya. Gelin çıkın işin içinden. Bana ders verme, kendi aklım kendime yeter düşüncesi ile ne bir adım ileri ne de bir adım geri. Yazık! Çok yazık! Yarınlar asla umutsuz değil...Biliyorum, görüyorum herkesin bildiğinden ya da herkesin görebildiğinden biraz farklı. Başkanlığını çok kıymetli, büyüklerimizden Sayın Prof. Dr. Nevzat Tarhan'ın yaptığı "HAYDİ TUT ELİMİ DERNEĞİ" çok önemli misyonları ile Türkiye'deki bu boşluğu, hatta çok derin olan bu konuyu biraz daha yakından inceleyip, çözüm üretiyor. Duyanlarınız muhakkak olmuştur, duymayanlarınızsa haberdar olsun isterim. Tepeden tırnağa yenilenmiş bir dernek. Görevleri çok ağır. Gönüllü sayısı her geçen artıyor. Artmaya da devam edecek. Umut dağıtması, çözümler üretmesi de hayal değil üstelik. Onlar gerçeklerle yüzleşip, anında müdahale ediyorlar, insaflı davranarak başına olumsuzluklar geleni de anında çatılarının altına alıp, kol kanat geriyorlar. Ayrıntıların gizlendiği, yarınların şimdiden gönüllülerle devleştiği bir toplumun içinde sivil toplum kuruluşlarının görevleri en az devlet kadar çok büyük. Birisi birinin elinden tutup, ona her imkanı sağlıyorsa ve gelecek için çalışma ortamı oluşuyorsa ne mutlu. Bizde üzerimize düşeni fazlasıyla yapmak isteriz. Önce en yakınlarımızdan, soruna yakın olanlardan veya çevremizde bu şekilde vakalar duyduğumuzda müdahil oluruz. Paramparça kaderler yok olacak. Artık paramparça hayat ve kaderler yerine üzerine gidilmiş mutlu kaderler, tos pembe, polyanacılık da değil. Baba babalık görevlerini, anne anneliğini ve sorumluluğunu bilerek belki de gerçekten, yeniden sevgi ile tanışarak tüm bunları yapacak. Adı sevgi ile yola çıkan bu dernek  işe birazda burdan başlıyor, görünen o. Topluma kazandırılmış, başarı merdivenlerini çıkacak ve bizden, içimizden birey olup bizlerle aynı hakları alacak bu yavrularımıza biraz sevgi, biraz şevkat işi çözer. Kimse korkmasın üstelik cebinden maddi kayıpları olmayacak. Sevginin satın alınamayacağını artık bir yaşına giren bir bebe bile biliyor.


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:06 Eylül 2011Yayınlanma Tarihi:03 Eylül 2011

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.